T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2016 / 248

            KARAR NO  : 2016 / 290

            KARAR TR   : 09.05.2016

ÖZET: Milli Eğitim Bakanlığına bağlı  Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü’nde usta öğretici olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinden bahisle, kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren,  yıllık izin ücreti alacağının dava tarihinden itibaren, Ulusal Bayram ve Genel Tatil (UBGT) ücreti’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açtığı davanın, davacının 4857  ve 5510 sayılı Kanunlar çerçevesinde idare ile yapılan hizmet sözleşmesi çerçevesinde çalıştığı döneme ilişkin alacaklarının tazminini talep ettiği anlaşılmakla, 5521 sayılı Kanun uyarınca ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

                                                          

 

 

K  A  R  A  R

Davacı             : S.S.

Vekilleri          : Av.M.Ö.

Davalı             : Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili              : Av.A.G.

 

O L A Y         : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 05.01.2007 tarihinden itibaren davalı Milli Eğitim Bakanlığı, Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ç. K. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü’nde çalıştığını, davacının çalıştığı 8,5 yıl boyunca İş Kanunu gereği hiçbir zaman yıllık izin kullandırılmadığını, Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde (UBGT) de çalıştığını ancak bu çalışmalara ilişkin ücretinin ödenmediğini, en son olarak işveren davalının İş Kanununa aykırı biçimde 20.03.2015 tarih, 910-185 sayılı yazı ile gerçeğe aykırı bahaneler üretilerek Nisan ayı içinde iş yerinde çalışmasının engellendiğini, bu koşullarda işyerinde çalışma imkanı kalmayan davacının, iş akdini iş kanunu gereği 4866 sayılı ihtarnamesi ile işçilik haklarını talep ettiğini, davacının son aldığı aylık ücretin 1.920,00 TL olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 4.000,00 TL kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek banka faizi ile, 1.000,00 TL yıllık izin ücreti alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, 1.000,00 TL Ulusal Bayram ve Genel Tatil ücreti’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemi ile 18.05.2015 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

Çanakkale İş Mahkemesi: 06.07.2015 gün ve 2015/161 Esas, 2015/263 Karar sayılı kararı ile özetle, davacı ile davalı bakanlığa bağlı K.  Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü arasında yapılmış olan sözleşmenin 27.12.2016 tarihli ve 21905 sayılı usta öğretici görevlendirilmesi konulu Valilik makamı onayına dayandığı, Valilik onayı usta öğretici hakkında mevcut hukuki düzenlemelerin idari yargı alanına ilişkin idari işlem olduğunu, bu kapsamda davacının çalışmalarının İş Kanunu kapsamında olmadığını, davacının talebinin uyuşmazlık statü hukukunu ilgilendirdiğini ve davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğunu gerekçe göstererek, dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi: 28.09.2015 gün ve 2015/23187 Esas, 2015/26424 Karar sayılı kararı ile onanmak suretiyle 28.09.2015 tarihinde kesinleşmiş, karara bu şekilde şerh edilmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı gerekçelerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 4.000,00 TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi, 1.000,00 TL yıllık izin ücretinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi, 1.000,00 TL Ulusal Bayram ve Genel Tatil (UGBT) ücretinin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

Çanakkale İdare Mahkemesi: 19.11.2015 gün ve 2015/873 Esas, 2015/912 Karar sayılı kararı ile; “…Davacıyı statüer yönden memur veya benzeri haklara ehil kamu görevlisi olarak kabul etmeye olanak veren herhangi bir mevzuatın olayda tatbik edilmediği gibi aksine davacının İş Kanunundan kaynaklı hakların kendisine kullandırılmadığı ve bunların maddi karşılık olarak kendisine ödenmediği iddiasını ileri sürdüğü, yine İş Kanunu’nda yer alan haklı fesih müessesine atfen sözleşmesini ihtarname olarak sonlandırdığını özellikle belirttiği görülmektedir.

Öte yandan; dosya kapsamında yer alan 25/05/2015 tarih ve ../375 sayılı Çanakkale Valiliği K.  Mesleki ve Anadolu Lisesi Müdürlüğü yazısında, davacının; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89.maddesi uyarınca ek ders ücreti karşılığında görevlendirildiği, işçi veya taşeron olarak vazife ifa etmediği belirtilmişse de, davacının talebe konu ettiği hususların karşılığı iş akdi gereği bir işverene bağlı olarak çalışan kişilerin İş Kanunu hükümleri uyarınca talep edilebileceği hak ve istemler kabilinden olduğu, bu bağlamda; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanun’nda usta öğretici istihdamına ilişkin bir düzenleme yer asla bile bu husus iş bu davada ileri sürülen alacak haklarının özel hukukta düzenlendiği gerçeğini değiştirmediği gibi aksine, uyuşmazlığın niteliğinde ayırt edici özelliğin davacının Valilik oluruna dayalı olarak bir kamu idaresi bünyesinde çalışıyor olmasının değil, talebe konu ettiği hususların, yani kullandırılmayan izin günleri ile çalışmış olduğu tatil günlerine ilişkin hakların tazmini isteminin görevli yargı yerinin belirlenmesinde öncelikle dikkate alınması gerektiği açıktır.

Aksi halde; işçi ve işveren ilişkilerini düzenleyen ve bu bakımdan özel hukuka tabi hükümlerin tatbikini gerektiren bir hususta, kamusal işlem ve eylemlerden mütevellit iptal ve tam yargı davalarına bakan idari yargı yerlerinin görevli kılınması neticesi doğacaktır.

Öte yandan; benzer bir uyuşmazlıkta, 29/12/2014 tarih ve E:2014/1152, K:2014/1191 sayılı kararı ile Uyuşmazlık Mahkemesi’nce görevli yargı yerini Adli yargı yeri olduğuna karar verilmiştir.

Bu durumda; davacının, İş Kanununda yer verilen hakları ileri sürmek suretiyle açmış olduğu iş bu davanın görüm ve çözümünde Adli Yargı yeri (İş Mahkemesi) görevli olduğundan, işin esasını inceleme imkanı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.” şeklindeki gerekçesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a maddesi gereğince davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar 17.03.2016 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmiş, karar bu şekilde şerh edilmiştir.

Davacı vekili, idari ve adli yargı yerlerince verilmiş olan görevsizlik kararları nedeniyle oluştuğunu öne sürdüğü olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 09.05.2016 günlü toplantısında:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Ç. K. Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürlüğü’nde usta öğretici olarak görev yapan davacının, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğinden bahisle, kıdem tazminatı alacağının fesih tarihinden itibaren,  yıllık izin ücreti alacağının dava tarihinden itibaren, Ulusal Bayram ve Genel Tatil (UBGT) ücreti’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır.

506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. Maddesinde “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar…” denilmiş, aynı Yasanın “Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri” Başlıklı 134. maddesinde, “Bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür” hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı yasa hükümleri 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5510 sayılı  Kanunun  3.maddesinde;  kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış; 79.madde ile başlayan  Dördüncü Kısmında, primlere ilişkin hükümlere yer verilmiş; 101. maddesinde “Bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür” denilmiştir.

Öte yandan, 4857 sayılı İş Kanununun 1.maddesinde,  Kanunun amacının,  işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; aynı zamanda, bakılan davanın da konusunu oluşturan  “İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi” hususuna Kanunun 8.maddesi ve devamında, kıdem tazminatı,  ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanunun değişik maddelerinde yer verilmiştir.

Diğer taraftan; 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesinde, “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.

Bu mahkemeler:

A) (Mülga: 18/10/2012-6356/81 md.)

B) İşçi Sigortaları Kurumu ile sigortalılar veya yerine kaim olan hak sahipleri arasındaki uyuşmazlıklardan doğan itiraz ve davalara da bakarlar.

İş mahkemesi kurulmamış olan yerlerdeki bu davalara o yerde görevlendirilecek mahkeme tarafından, temsilci üyeler alınmaksızın, bu kanundaki esas ve usullere göre bakılır.

Fiili ve hukuki imkânsızlıklar dolayısıyla iş mahkemesinin toplu olarak görevini yapamadığı hallerde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/39 md.) Birden fazla iş mahkemesi bulunan yerlerde, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan davaların görüleceği iş mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir.” denilmiştir.

Dava dosyalarının incelenmesinden; davacının 657 sayılı Kanun’un 89. maddesi uyarınca ek ders ücreti karşılığında, davalı idare ile aralarında yapılan ve her yıl yenilenen "Ek Ders Görevi Verilerek Görevlendirilen Usta Öğretici Ferdi Hizmet Sözleşmesi" ile 2007 yılından itibaren Ç. Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi'nde ve uygulama birimlerinde usta öğretici olarak çalıştığı, son sözleşmesinin 20.03.2015 tarihinde sona erdiği; davacı ile yeniden sözleşme yapılmayarak işten çıkarıldığı, bunun üzerine davacının, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti alacağı ve UGBT alacağının tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davayı açtığı anlaşılmıştır.

Davacının, 4857 ve 5510 sayılı Kanunlar çerçevesinde mahalli mülki amirin tasarrufu ile çalıştığı, idareyle arasında bir hizmet ilişkisi kurulduğu, talep edilen kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai,  milli ve dini bayram, resmi tatil çalışmasından kaynaklanan alacakları ile yıllık izin ücreti alacağının İş Kanunundan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, Çanakkale İş Mahkemesi’nin 06.07.2015 gün ve 2015/161 Esas, 2015/263 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Çanakkale İş Mahkemesi’nin 06.07.2015 gün ve 2015/161 Esas, 2015/263 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 09.05.2016  gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN