Ceza Bölümü         2011/17 E.  ,  2011/17 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Katılan           : Hazine

            Sanık             : A.A.

 O L A Y          : Milli  Savunma  Bakanlığı  Ankara  Kalite  Yönetim Bölge  Başkanlığına  bağlı 2 Nolu Muayene Komisyonu Başkanı olarak görevli sanık Hv.Yer Alb. A.A.’ın, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait giyim-kuşam konulu tedarik hizmetlerinde 1999-2002 yılları arasında yapılan çok sayıda muayenede şartnameye aykırı mal kabul ettiği, bu eylemlerinin çoğunu Kalite Yönetim Bölge Başkanı ile koordine ettiği ve bu suretle kalitesiz mal aldığı, bu eylemlerinden iş sahiplerinin ve müteahhitlerin avantaj sağladıkları, kamu davasının birlikte açıldığı diğer sanıklar ile aralarında organik bir bağ bulunduğu, bölge başkanının istekleri doğrultusunda ve sağladığı olanaklar çerçevesinde, kimi zaman hatıra binaen rapor düzenledikleri, böylece cürüm işlemek için teşekkül vücuda getirmek suçunu işledikleri, ayrıca sanık ile eşi N.A.’ın müştereken haksız edindikleri malları müştereken tasarruf ettikleri, mal varlığı ile beyanları arasında farklılıkların bulunduğu, bu nedenle 3628 sayılı Mal Bildirim Yasası’nın 4. maddesinde düzenlendiği üzere, haksız mal edinme suçunu işledikleri ileri sürülerek, sanık A.A.’ın eylemlerine uyan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 313., 3628 sayılı Yasa’nın 13,14,15., Askeri Ceza Kanunu’nun 143., sanık N.A.’ın eylemine uyan 3628 sayılı Yasa’nın 13,14,15. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kırk sekiz sanık ile birlikte Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın 8.7.2002 gün ve E:2002/16, K:2002/254 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi, sanık ve eşi hakkında 3628 sayılı Yasa’nın 13,14 ve 15. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için açılan kamu davasının tefriki ile 353 sayılı Yasa’nın 12. maddesi uyarınca görevsizlik kararı vermiş, Askeri Yargıtay 2. Dairesi’nce sanık hakkında verilen kararın bozulmasına, eşi N.A. hakkında verilen kararın onanmasına karar verilmesi üzerine, yapılan itiraz sonucu, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, diğer suçlarla ilgili yargılama sonucunun, haksız mal edinme suçuna ait yargılamanın da konusunu belirleyecek olması nedeniyle, birlikte yargılama yapılması gerektiğini açıklayarak itirazın reddine karar vermiştir. 

            GENELKURMAY BAŞKANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 6.6.2006 gün ve E: 2006/20, K:2006/185 sayıyla, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, sanığın belirlenen malvarlığının elde ettiği gelirler ve bu gelirlerden yapabileceği tasarruflarla edinilebilecek büyüklükte olduğunun ve 3628 sayılı Yasa’nın 4. maddesinde belirtilen şekilde haksız mal edinme kapsamında değerlendirilebilecek malvarlığından söz edilemeyeceğinin belirtildiği, bu durumda sanık hakkında açılan diğer davalar ile bu dava arasında bir irtibat bulunmadığı anlaşıldığından, yargılama aşamasında emekliye ayrılmış olması nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca sanığı yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir. 

            Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nce, sanığın yüklenen eylem nedeniyle beraetine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 7. Dairesi’nce, 3628 sayılı Yasa’ya Muhalefet suçundan açılmış bulunan davanın, sanık hakkında Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki suçtan açılmış olan dava ile bağlantılı olduğu cihetle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği açıklanarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. 

ANKARA 14. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 29.7.2010 gün ve E:2010/480, K:2010/576 sayıyla, bozma ilamında belirtilen hususlar nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle itiraz yolu açık olmak üzere görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir. 

Mahkememize gönderilen dava dosyasında Uyuşmazlık Mahkemesi’nce 7.2.2011 gün ve E:2011/8, K:2011/8 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip, dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, bu kez dosyadaki eksiklik giderilip, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Bilgin AK, Yavuz SAYALGI, Ersun ÇETİN’in, katılımlarıyla yapılan 04.07.2011 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelen-mesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözü-münde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’nın askeri yargı,  Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kamil SEVİMLİ’nin davanın çözümünün askeri yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.     

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik  17.  maddesinde; “askeri  mahkemelerde  yargılanmayı  gerektiren ilginin  kesilmesi,  daha  önce  işlenen  suçlara  ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 

Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

3628 sayılı Yasa’nın “Haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizleme” başlığı altında düzenlenen 13. maddesinde, “Kanunun daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde haksız mal edinene üç yıldan beş yıla kadar hapis ve beş milyon liradan on milyon liraya kadar ağır para cezası verilir.

Haksız edinilen malı kaçıran veya gizleyene de aynı ceza verilir” denilmektedir. 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasının, haksız mal edinmeye yönelik olduğu ve bu suça ilişkin görevsizlik kararı veren askeri yargı yerince, sanığa yüklenen suçun askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve yargılama aşamasında sanığın emekliye ayrılmış olması nedeniyle sanığı yargılamanın adli yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verildiği, sanığa yüklenen bu eylemin Askeri Ceza Kanununda düzenlenen suçlar arasında bulunmadığı anlaşılmış ise de; Olay tarihinde Ankara Kalite Yönetim Bölge Başkanlığı 2 nolu Muayene Komisyonunda görev yapan sanık A.A.’ın malvarlığı ile beyanları arasında farklılığın bulunduğu ve eşi N.A. ile müştereken haksız edindikleri malları birlikte tasarruf ettikleri iddiası ile açılan ve olumsuz görev uyuşmazlığına konu olan bu davanın, 3628 sayılı Yasa’nın 13. maddesindeki düzenleme karşısında, Askeri Mahkemede yargılaması devam eden şartnameye aykırı olarak mal ve hizmet kabul etmek suçu ile birlikte değerlendirilerek hukuki sonuca gidileceği ve anılan davanın bu dava ile bağlantılı olduğu gözetildiğinde yargılamanın askeri yargı yerince yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. 

Açıklanan nedenlerle, davanın askeri yargı yerinde görülmesi ve Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir. 

SONUÇ: Davanın çözümünde ASKERİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle  Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’nin 6.6.2006 gün ve E:2006/20, K:2006/185 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 4.7.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.