Hukuk Bölümü Hüküm Uyuşmazlığı Olmadığına Dair         2006/3 E.  ,  2006/15 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

O L A Y:İşyerinde yapılan arama sonucunda bandrolsüz korsan film CD'lerinin ele geçirilmesi ve bu korsan CD'lerin (M.Ü.) ile (Ö.P.) tarafından satışa arzedildiğinin tespit edilmesi üzerine EDİRNE CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'nın 5.4.2004 gün ve 2004/490 no'lu iddianamesi ile, 3257 sayılı Sinema Video ve Müzik Eserleri Kanunu'nun 8. maddesinin delaletiyle 11/C. maddesine muhalefet suçunu işledikleri nedeniyle TCY 119/4,5 ve 36/1. md. uyarınca cezalandırılmaları talebiyle, sanıklar hakkında kamu dava açılmıştır.

EDİRNE 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 30.3.2005 gün ve E:2005/387 sayı ile, 2004/630 esas sayılı dosyada açılı bulunan kamu davasının, müsadere davasından ayrılmasına karar verilmesi üzerine esas defterinin yukarıdaki sırasına kaydı yapıldıktan sonra dosyanın incelenmesinden:

1 - Sanıklar hakkında 5224 sayılı Kanun'un 13/2-a. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere Mahkemenin görevsizliğine,

2 - Karar kesinleştiğinde, dosyanın yetkili ve görevli Edirne Valiliğine gönderilmesine,

karar vermiş; bu karar, Edirne Valiliğince yapılan itirazın EDİRNE 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'nin 4.7.2005 gün ve E:2005/139 Müt. sayılı kararıyla reddi suretiyle kesinleşmiştir.

EDİRNE VALİLİĞİ; 25.11.2005 gün ve K: 2005/546 sayı ile, 3257 (yeni 5224) sayılı Kanunda bandrol uygulamasından doğan bir müeyyide olmayıp, buna ilişkin hükümler içeren 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 81. maddesine göre adli makamlarca işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle Valiliğin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne tevdiine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Ahmet VELİOĞLU, Serap AKSOYLU, Z. Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 13.2.2006 günlü toplantısında; Raportör- Savcı İsa YEĞENOĞLU'nun 2247 sayılı Yasa'ya uygun bulunmayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Ahmet Yahya ÖZDEMİR'in başvurunun reddi gerektiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 13.10.1988 tarih ve 19958 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararının sonuç kısmında, " 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un bütünü ile incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanun'un uygulanması yönünden, 2. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebiyle başlayan yargılanması sonucunda sanığın mahkûmiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda Askeri ve Adli Ceza Mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması; bunun dışında kalan tüm görev ve hüküm uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır." denilmekte olup, adli ceza mahkemesi ile idari mercii arasında görev uyuşmazlığı doğduğu öne sürüldüğüne göre, başvurunun 2247 sayılı Yasa'nın uygulanması yönünden "hukuk uyuşmazlığı" kapsamında bulunduğu açıktır.

Anayasa'nın 158. maddesinin birinci fıkrasında "Uyuşmazlık Mahkemesi adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir". denilmiş; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1. maddesinde " Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu Kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.

Özel kanun uyarınca hakeme başvurulmasının zorunlu olduğu hallerde, eğer hakemlik görevi hakim tarafından yerine getirilmiş ise bu merci, davanın konusuna göre, yukarıdaki fıkrada yazılı adli veya idari yargı mercilerinden sayılır." hükümleri yer almış; aynı Yasa'nın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Anılan hükümlere göre, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce bir görev ya da hüküm uyuşmazlığının incelenebilmesi için, uyuşmazlığa konu edilen karar veya kararların, adli, idari veya askeri yargı mercilerince ya da hakemliğin hakim tarafından yerine getirilmesinde olduğu gibi yargı merci sayılanlarca verilmiş bulunması gerekmektedir.

Öte yandan, 4.6.1930 tarihli ve 1684 sayılı Umumi Mahkemeler ve Karar Hakimleri ve Mustantiklerle Umumi ve Hususi Kaza Salahiyetini Haiz Makamlar Arasındaki İhtilafın Halli Hakkında Kanun'un 1. maddesinin birinci fıkrasında "Umumi mahkemeler, karar hakimleri ve müstantiklerle idare heyetleri ve sair kaza salahiyetini haiz makamlar arasında vazife ve salahiyet sebebiyle hadis olacak ihtilafların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir" denilmekte olup; buna göre, cezalandırma yetkisinin kullanılması bakımından ceza mahkemeleri ile idare kurul veya komisyonları arasında doğan uyuşmazlıkların ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca çözümleneceği kuşkusuzdur.

Olayda, Edirne 2. Sulh Ceza Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderilmesi üzerine Edirne Valiliği tarafından da görevsizlik kararı verilmiş olup, Edirne Valiliğince anılan kararların görev uyuşmazlığına konu edildiği anlaşılmaktadır.

Edirne Valiliği, Anayasa'nın 158. ve 2247 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde belirtilen yargı mercilerinden olmadığından, ortada Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görev alanına giren bir uyuşmazlık bulunduğundan sözetmek olanaksızdır.

Bu durum karşısında, 2247 sayılı Yasa'nın 1. maddesine uygun olmayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmektedir.

SONUÇ:2247 sayılı Yasa'nın 1. maddesine uygun olmayan BAŞVURUNUN, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 13.2.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.