Hukuk Bölümü 2006/78 E., 2006/90 K.

  • OLUMLU GÖREV UYUŞMAZLIĞI
  • UYGULAMADA İZLENECEK SIRA
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 10 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 13 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 2981 S. İMAR VE GECEKONDU MEVZUATINA AYKIRI YAPILARA UY... [ Madde 9 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Maliye Hazinesi adına kayıtlı, Bağcılar ilçesi, Fevzi Çakmak mahallesi, 245 DT1B pafta, 4 ada, 8 parsel sayılı 164 m2 alanlı taşınmaz; 2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca tapu tahsis belgesi sahibi olan davacıya tapusunun verilmesi amacıyla, davalı idareye devredilmiştir.

    Söz konusu yerin, davacıya satılması için Encümen kararı alınmış, Başkanlık onayını takiben, 7.740.800.000.-TL tahsil edilerek, tapunun tescili için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazılmış ve satış işlemi gerçekleşmiştir.

    Davacı vekili, müvekkilinin aynı taşınmazın bedelini daha önce İstanbul Milli Emlak Müdürlüğüne ödediğini ifade ederek, ikinci kez ödenen satış bedeli tutarının davalı idareden alınması istemiyle, 21.11.2005 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

    Davalı idare vekilince, birinci savunma dilekçesinde, idare tarafından tesis edilmiş bir işlem ve bu işlem sonucu tahsil edilen paranın iadesi yolundaki uyuşmazlığı çözümleme konusunda, idari yargının görevli olduğu ileri sürülerek, görev itirazında bulunulmuştur.

    BAĞCILAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'nce, 10.2.2006 günlü celsesinde, E:2005/552 sayı ile; görev hususundaki itirazın reddine karar verilmiştir.

    Davalı idare vekilince, süresi içinde verilen dilekçe ile, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması istemiyle başvuruda bulunulması üzerine dosya, Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

    DANIŞTAY BAŞSAVCISI; İmar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 2981 Sayılı İmar Ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun ile Valilik veya Belediyelerce, yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlandığı, bu amaçtan hareketle, anılan Yasa uyarınca idarelerin, bedel tespiti ve tahsili, devir, tescil ve tapuların re'sen iptali hususunda yetkili kılındığı, bu yetkinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan sonucu ve tahsis kararının gereği olarak uygulanmakta olduğu, dava konusu olayda, mülkiyeti Hazineye ait, Bağcılar İlçesi Fevzi Çakmak Mah. 4. pafta, 8 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak, 2981 sayılı Kanunun uygulanması gereği, Milli Emlak Müdürlüğünce davacı adına tapu tahsis belgesi ile hak sahipliği ihdas edildiği, davacının arsa bedelini 12 eşit taksitle Milli Emlak Müdürlüğüne ödediği, bilahare 2981 sayılı Kanun doğrultusunda işlem yapılmak üzere taşınmazın davalı Belediyeye devri üzerine Belediyenin tüm işlemleri tamamlandığı ve davacının Belediye Encümeni kararı gereği tapu devri için talep edilen uyuşmazlık konusu meblağı yatırması suretiyle taşınmazın davacı adına tapu tescilinin sağlandığı, bu kez davacının söz konusu taşınmaz bedelinin evvelce Milli Emlak Müdürlüğüne yatırılmış bulunduğu, Belediyece, tahsil edilen bedelin mükerrer olduğu gerekçesiyle, belediyeden geri alımının sağlanması amacıyla bakılan davayı açtığı, bu durumda, 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemine ilişkin Belediye Encümeni kararından doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girdiği, bu nedenle, Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin davalı idarenin görev itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılması gerektiğini ileri sürerek, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarmış olup, 2247 sayılı Yasa'nın 10. maddesine göre görev konusunun incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesi'nden istemiştir.

    Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasa'nın 13. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan düşüncesi istenilmiştir.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI; 2981 sayılı Kanun ile, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarına ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasını önlemek için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların, Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlandığı; anılan Yasanın 9/b-son maddesine göre, idare tarafından tahsisi yapılan gecekondunun sahibine devir ve tescilinin yapılacağı, 10/b-son maddesinde, hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapularının resen iptal edileceği, 18. maddesinde de, Belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan kanun kapsamındaki gecekondu ve imar mevzuatına aykırı yapılardan alınacak arsa bedelleri, harçlar ve düzenleme ortaklık payı karşılığı bedellerin, belediyeler, Büyükşehirlerde ilçe belediyelerince oluşturulacak fon hesabına yatırılacağı, 9/b maddesinde, Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya arazileri üzerine yapılmış gecekonduların (a) fıkrasındaki hükümlere tabi olup, arsa bedeli ilgili kuruluşa peşin veya en geç 4 yıl içinde oniki eşit taksitle, bu Kanun hükümlerince çıkarılacak Yönetmelikte belirtilen esaslara göre ödeneceği, hükümleri karşısında; idarenin tescil etmek ve tapuları resen iptal etmek biçimindeki yetkilerinin idari nitelik taşıyan uygulama işlemlerinin doğrudan sonucu olarak kullanılması ve ayrıca tescil ile kurulan mülkiyet, gayrimenkul mülkiyetine ilişkin Medeni Kanun hükümleri dışında idari tasarrufa dayandığı gibi, tapuda yapılan tescilin bu idari işlemin icrası niteliğinde olması karşısında, mükerrer ödemenin de idari uygulama işlemleri ile ilgili olduğunun anlaşıldığı, açılan davada; 2981 sayılı Yasa da nazara alındığında, mükerrer olarak ödenen miktarın iade edilip edilmeyeceği hususunun imar mevzuatı hükümlerine göre incelenerek bir sonuca varılması gerekeceğinden, idarenin kamu gücünü kullanarak, tek yanlı olarak tesis ettiği bu işlemin denetiminin, idare hukuku kurallarına göre görüm ve çözümünün idari yargı yerine ait bulunduğu, bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının yaptığı başvurunun kabulü ile Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği yolunda yazılı düşünce vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Serap AKSOYLU, Z.Nurhan YÜCEL, Abdullah ARSLAN ve Levent ÖZÇELİK'in katılımlarıyla yapılan 5.6.2006 günlü toplantısında;

    l- İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı idarece anılan Yasa'nın 10. maddesinde öngörülen şekilde görev itirazında bulunulduğu ve 12. maddede öngörülen süre içinde başvurulduğu, bu nedenle Danıştay Başsavcısı tarafından Yasa'da öngörülen yönteme uygun biçimde olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II- ESASIN İNCELENMESİ :Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile Danıştay Başsavcılığının idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının davada idari yargının görevli bulunduğuna ilişkin düşünce yazıları ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun yazılı düşünceler doğrultusundaki açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, davacının 2981/3290 sayılı Yasalar uyarınca hak sahibi bulunduğu taşınmazın tapu devri nedeniyle, davalı Belediye'ce tahsil edilen 7.740.800.000.-TL'nin, mükerrer ödendiğini ileri sürerek, geri verilmesi istemiyle açılmıştır.

    2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun, imar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek amacını taşımakta olup, valilik veya belediyelerce yetki ve sorumluluk alanlarında ıslah imar düzenlemeleri yapılmak suretiyle, yeniden gecekondu yapılmasının önlenmesi için temin edilecek arsaların ve muhafazası mümkün görülen gecekonduların Yasada öngörülen usul ve esaslara göre hak sahipliği belirlenen kişilere verilmesine olanak sağlamıştır.

    Bu doğrultuda yapılan ıslah imar planlaması çerçevesinde, Yasada öngörülen usul ve koşullara uygunluğu saptananlara hak sahipliği ölçütüne dayalı olarak idarece arsa veya hisse tahsis edilmekte ve tapu verilmektedir.

    Ayrıca, 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik 9. maddesinin (b) bendinin ilk fıkrasında; Hazine, belediye, il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya arazileri üzerine yapılmış gecekonduların (a) fıkrasındaki hükümlere tabi olup, arsa bedeli ilgili kuruluşa peşin veya en geç 4 yıl içinde oniki eşit taksitle, bu Kanun hükümlerince çıkarılacak Yönetmelikte belirtilen esaslara göre ödeneceği,hükme bağlanmış, Tapu Verme başlıklı 10 .maddesinin (a) bendinin ilk fıkrasında, bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapıların, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edileceği ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verileceği hükmüne, Harçlar, Arsa Bedelleri, Paylar başlıklı 18. maddenin (e) bendinin üçüncü fıkrasında ise, belediye ve mücavir alan sınırları içinde yer alan kanun kapsamındaki gecekondu ve imar mevzuatına aykırı yapılardan alınacak arsa bedelleri, harçlar ve düzenleme ortaklık payı karşılığı bedellerin, belediyeler, ylemlerinerde ilçe belediyelerince oluşturulacak fon hesabına; belediye ve mücavir alan sınırları dışında kalan Kanun kapsamındaki gecekondu ve imar mevzuatına aykırı yapılardan alınacak arsa bedellerinin, harçlar ve düzenleme ortaklık payı karşılığı bedellerin, valilikler emrinde kullanılmak üzere oluşturulan fon hesabına yatırılacağı hükmüne yer verilmiştir.

    Olayda, mülkiyeti Hazineye ait, taşınmaz ile ilgili olarak, 2981 sayılı Kanunun uygulanması gereği, Milli Emlak Müdürlüğünce davacı adına tapu tahsis belgesi ile hak sahipliği ihdas edildiği, davacının arsa bedelini 12 eşit taksitle Milli Emlak Müdürlüğüne ödediği, bilahare 2981 sayılı Kanun doğrultusunda işlem yapılmak üzere taşınmazın davalı Belediyeye devri üzerine Belediyenin tüm işlemleri tamamlandığı ve davacının Belediye Encümeni kararı gereği tapu devri için talep edilen uyuşmazlık konusu meblağı yatırması suretiyle taşınmazın davacı adına tapu tescilinin sağlandığı, bu kez davacının söz konusu taşınmaz bedelinin evvelce Milli Emlak Müdürlüğüne yatırılmış bulunduğu, Belediyece, tahsil edilen bedelin mükerrer olduğu gerekçesiyle, belediyeden geri alımının sağlanması amacıyla bakılan davayı açtığı, dolayısıyla; anılan Yasanın 9, 10 ve 18. maddeleri uyarınca hak sahibi olan davacının, mükerrer olarak ödediğini iddia ettiği miktarın istenilmesine ilişkin davanın, 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemine ilişkin Belediye Encümeni kararından doğduğu, bunun ise kamu gücüne dayalı, resen ve tek yanlı olarak tesis edilen bir idari işlem niteliğini taşıdığı kuşkusuzdur.

    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.

    Bu durumda, 2981 sayılı Kanun gereğince tesis edilen idari nitelikteki uygulama işlemine ilişkin Belediye Encümeni kararından doğduğu anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenle, Danıştay Başsavcısı'nın başvurusunun kabulü ile Bağcılar Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının, Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce reddine ilişkin kararının kaldırılması gerekmiştir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcılığınca yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Bağcılar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.2.2006 gün ve E:2005/552 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 5.6.2006 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.