Hukuk Bölümü         2003/34 E.  ,  2003/39 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü

Vekili              : Av. M.Ö.

Davalı            : İçişleri Bakanlığı                                   

            O  L  A  Y       : Seyir halindeki trene atılan taşın isabet etmesi sonucunda % 29 oranında malül kalan yolcu tarafından TCDD İşletmesi ile RAY Sigorta A.Ş. aleyhine açılan tazminat davasında; KADIKÖY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 29.2.2000 gün ve E:1999/389, K:2000/154 sayı ile, Mahkemenin 1998/273- 694 sayılı kararının bozulmasına dair Yargıtay kararına uyulmak suretiyle ve birleştirilen 1999/275 esas sayılı ek dava ile birlikte yeniden yapılan yargılama sonunda kusura ilişkin bilirkişi raporunda:olayın meydana gelmesinde TCDD İşletmesinin % 10, İçişleri Bakanlığının % 90 kusurlu bulunduğundan bahisle ve hesap bilirkişisi raporunda belirtilen sonuç benimsenerek, 6.321.016.043.-TL. maddi ve takdiren 500.000.000.-TL. manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı TCDD İşletmesinden alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ve RAY Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın ise husumet yönünden reddine karar vermiş; bu karar YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ’nin 29.6.2000 gün ve 2000/5031-6131 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

            Anılan yargı kararı gereğince hak sahibine 24.562.000.000.-TL. ödemede bulunan TCDD İşletmesi vekilince, kimliği belirsiz taş atan şahıslar ve İçişleri Bakanlığı % 90 oranında kusurlu bulunduğu nedeniyle, İşletmece ödenen miktardan İşletmeye izafe edilen % 10 kusura isabet eden kısmın tenzilinden sonra kalan 22.105.800.000.-TL. alacağın, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz, mahkeme masrafı ve vekalet ücretiyle birlikte İçişleri Bakanlığından tahsiline hükmedilmesi istemiyle, 13.3.2001 gününde adli yargı yerinde dava açılmıştır. 

            KADIKÖY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 14.5.2001 gün ve E:2001/267, K:2001/412 sayı ile, dosyaya tevdi edilen tekmil kayıt ve belgelere, uyuşmazlığın mahiyetine, olayın meydana geliş, şekil ve suret hususiyetlerine nazaran davanın idari yargı yerinde açılması gerektiği düşüncesi ile görevsizlik kararı vermiş; bu karar, yapılan itirazın reddi suretiyle kesinleşmiştir.

            Davacı İşletmenin vekilince, bu kez, aynı istekle, 13.12.2001 gününde idari yargı yerinde dava açılmıştır.

İSTANBUL 6. İDARE MAHKEMESİ; 4.11.2002 gün ve E:2001/1740 sayı ile, 2577 sayılı İYUK.’nun 2/1-b. maddesinde tanımlanan tam yargı davasından söz edebilmek için, idari eylem ve işlemden dolayı zarara uğrayan bir özel veya tüzel kişinin varlığının gerektiği; olayda, idari eylemden zarar gören gerçek kişi olmasına karşılık, bu davanın zarar gören kişi tarafından açılan bir dava olmadığı; bu durumda, ortada idari yargıda görülecek bir tam yargı davasından sözedilemeyeceği; uyuşmazlığın, adli yargı yerindeki bir tazmin kararı gereğince ödenen tazminatın bir kısmının sorumlusu olan diğer bir idareden istenmesine yönelik bir alacak ilişkisinden kaynaklandığından adli yargı yerinin görev alanına girdiği kanaatine varıldığından bahisle, görevli merciin belirlenmesi için 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına karar vermiştir.

            USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmediğinden esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verildi. 

            İNCELEME VE GEREKÇE  : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler: Yılmaz DERME, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ayla ALKIVILCIM, Ahmet BAŞPINAR, Dr.Serdar ÖZGÜLDÜR ve Hıfzı ÇUBUKLU’nun katılımlarıyla yapılan 16.6.2003 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ahmet BEŞİNCİ ile Danıştay Savcısı Tülin ÖZGENÇ’in davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME         :

Dava, yargı kararı ile tazminle yükümlü tutulan TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü  tarafından, kurumlarınca ödenen tutarın, İçişleri Bakanlığından rücuen tahsili isteminden ibarettir.

            Olayda,atılan taşın isabet etmesi sonucu malül kalan tren yolcusu  tarafından açılan tazminat davasında,Mahkemece hükmolunan tazminatın tamamının davalı TCDD İşletmesi Genel  Müdürlüğü tarafından hak sahibine ödendiği ve bu yoldaki kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Tazminat davasına bakan Mahkemece, bilirkişi raporu ile saptanan kusur ve sorumluluk oranları esas alınarak davanın konusu bakımından bir tefrik yapılıp ayrılan kısma ilişkin bulunan zararın idare hukuku ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanmasının gerekeceği yolunda bir görevsizlik kararı verilmediğine ve hükmolunan  tazminat da tamamen ödenmiş olduğuna göre, olayda zarar gören taraf yönünden,ortada tazminat davasında giderilmemiş bir alacak bulunduğundan sözedilemeyeceği gibi , 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b. maddesinde belirtilen "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında, zarar gören tarafından idari yargı yerinde açılacak bir idari dava yoluyla giderilmesi gereken zarar da kalmamıştır. 

Öte yandan,ortada, Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışındaki alacakların tahsil usulünü düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren bir kamu alacağı da bulunmamaktadır.

            Belirtilen tüm bu hususlara göre, tam yargı davası niteliği taşımayan ve konusu bir kamu alacağı olmayan rücu davasının, Borçlar Kanunu hükümlerine göre adli yargı yerince çözümlenmesi; bu nedenle, İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nce yapılan başvurunun kabulü ile Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun KABULÜ ile Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.5.2001 gün ve E:2001/267, K:2001/412 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.6.2003 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.