T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO      : 2023/229

KARAR NO : 2023/314

KARAR TR  : 17/04/2023

 

ÖZET: Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülerek yapılan BAŞVURUNUN, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

Hüküm Uyuşmazlığının

Giderilmesi İsteminde

Bulunan                          : R.z.n G. Nak. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.

Vekili                               : Av. T. F. D

Karşı Taraf                    : Adli Yargı

                                           Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü

                                           İdari Yargı

                                           Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı

 

I. ADLİ YARGIDA DAVA SÜRECİ

 

A. Dava Konusu Olay

 

1-  Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 13/06/2022 tarih ve 00011719571 sayılı yazısı ile, yabancı uyruklu 11 kişiyi izinsiz çalıştırdığının tespit edildiğinden bahisle, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 6. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı davranması nedeniyle, davacı şirket adına 6735 sayılı Kanun’un 23. maddesinin beşinci fıkrasının (b) bendi uyarınca 176.726 TL idari para cezası verildiği davacıya bildirilmiş, davacı şirket tarafından, Bursa Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce verilen 13/06/2022 tarih ve 00011719571  sayılı cezanın iptali istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunulmuştur.

 

B. Yargılama Aşamaları

 

2. Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliği 22/09/2022 tarih ve D.İş.2022/5919 sayılı kararı ile, itiraz eden tarafından suç tutanağının aksinin kesin delillerle kanıtlanamadığı, idari yaptırım kararının hukuka uygun olarak verildiği, itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 28/8-a maddesi uyarınca itirazın reddine karar vermiş, verilen karara taraf vekillerinin itirazı üzerine, Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazın kesin olarak reddine karar verilmiştir.

 

II. İDARİ YARGIDA DAVA SÜRECİ

 

A. Dava Konusu Olay

 

3. Davacı vekili bu kez, şirkete ait işyerinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen 29/03/2022 tarihli tutanakta kayıt dışı yabancı uyruklu işçi çalıştırıldığının tespit edilmesi üzerine işçi olarak çalıştırdığı kişiler için "sigortalı işe giriş bildirgesi ile 2022/01,02,03,04 aylarına ait asıl/ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini süresinde Kuruma vermemesi sebebiyle 5510 sayılı Kanunu'nun 102. maddesi uyarınca" davacı şirket adına 170.136 TL idari para cezası kesilmesine ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Bursa Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Yenişehir Sosyal Güvenlik Merkezinin 09/06/2022 tarih ve 47011019 sayılı işlemi ile anılan işleme vaki itirazın reddine dair 13/06/2022 tarih ve 11 sayılı komisyon kararının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Yargılama Aşamaları

 

4. Bursa 2. İdare Mahkemesi 30/09/2022 tarih ve E.2022/936, K.2022/1050 sayılı kararı ile, "...iş yerinde yapılan denetim sonucunda düzenlenen 29.03.2022 tarihli tutanağa istinaden yabancı uyruklu bazı kişileri kayıtsız çalıştırdığı kabul edilerek davacı şirket hakkında işlem tesis edilmiş ise de; yabancı uyruklu kişilerin Türkçe bilip bilmedikleri, Türkçe biliyor olsalar bile Türkçe metinleri okuyup anlayabilecek kadar yeter derecede Türkçe bilip bilmedikleri ve attıkları imzanın hukuki sonuçlarını bilerek, tutanak içeriğini anlayarak imza atıp atmadıklarının belirsizliği karşısında, anılan tespite istinaden rapor düzenleyen Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından; 5510 sayılı Kanun'un atıfta bulunduğu 4857 sayılı Kanun'un kendisine tanıdığı yetki kullanılmak suretiyle tutanakta ismi geçen yabancı uyrukluların bir tercüman eşliğinde ifadelerine başvurularak maddi olayın gerçek boyutunun aydınlatılmaya çalışılması, yabancıların beyanlarına karşılık da davacı şirketin yetkili (kanuni) temsilcisinin ifadelerine başvurularak, işçi ve işveren ifadelerinin karşılaştırılması ve bu ifadeler doğrultusunda varsa ortaya çıkan yeni durumların da araştırılması gerekirken, sadece (maddi durumu yeterince açık ve net olarak ortaya koymayan) denetim tutanağına dayanılarak kanaat oluşturulması eksik bir inceleme oluşturmaktadır.

Bu durumda, davacı şirketi yasal olarak temsile yetkili olanlara savunma hakkı tanınmadan ve tespit tutanağında ismi geçen işçilerin tercüman eşliğinde beyanlarına başvurulmadan Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından eksik inceleme ve değerlendirme ile oluşturulan inceleme raporunda getirilen öneri doğrultusunda kesilen dava konusu para cezası işlemlerinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar vermiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.

 

III. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNDEN İSTEK

 

5. Davacı vekili, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmek üzere idare mahkemesine verdiği dilekçesinde, Bursa 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/09/2022 tarih ve D.İş.2022/5919 sayılı kararı ile, Bursa 2. İdare Mahkemesinin 30/09/2022 tarih ve E.2022/936, K.2022/1050 sayılı kararlarının birbiri ileçeliştiği,hakkın yerine getirilmesinin imkansız olduğu, bu nedenle kararlar arasında hüküm uyuşmazlığı oluştuğunu ileri sürerek, Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunmuştur.

 

6. Dilekçe içeriği ile dilekçeye ekli karar suretleri incelendiğinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile Danıştay Başsavcısının görüşlerinin alınmasına gerek görülmemiştir.

 

IV. İLGİLİ HUKUK

 

7. 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin görevi” başlıklı 1. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

“Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu kanunla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkemedir.”

 

 

8.Kanun'un 24. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik birinci fıkra: 21/1/1982-2592/7 md.) 1 nci maddede gösterilen yargı mercileritarafından, görevle ilgili olmaksızın kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş, aynı konuya ve sebebe ilişkin, taraflarından en az biri aynı olan ve kararlar arasındaki çelişki yüzünden hakkın yerine getirilmesi olanaksız bulunan hallerde hüküm uyuşmazlığının varlığı kabul edilir.

(Mülga ikinci fıkra: 2/7/2018-KHK-703/183 md.)

            İlgili kişi veya makam Uyuşmazlık Mahkemesine başvurarak hüküm uyuşmazlığının giderilmesini istiyebilir. Bu halde olumsuz görev uyuşmazlığının çıkarılması ile ilgili 15 ve 16 ncı maddelerdeki usul kuralları uygulanır."

 

9. Kanun'un"İncelemede izlenecek sıra" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

            "Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder."

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

 

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 17/04/2023 tarihli toplantısında; Raportör- Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

11. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, hüküm uyuşmazlığının varlığı için;

 

a) Uyuşmazlık yaratan hükümlerin, adli ve idari yargı mercileri tarafından verilmesi,

b) Konu, dava sebebi ve taraflardan en az birinin aynı olması,

c) Her iki kararın da kesinleşmiş olması,

d) Kararlarda davanın esasının hükme bağlanması,

e)Kararlar arasındaki çelişki nedeniyle hakkın yerine getirilmesinin olanaksız bulunması koşullarının birlikte gerçekleşmesi aranmaktadır.

 

12. Hüküm uyuşmazlığı bulunduğu ileri sürülen kararların incelenmesinde; söz konusu kararların konusunun yani dava konusu işlemlerin farklı olduğu ve davalıların ayrı kamu tüzel kişiliğe haiz kurumlar olduğu görülmüş olup, talebin 2247 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşılmıştır.

 

13. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, 2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.    

 

 

VI. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

2247 sayılı Kanun’un 24. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarıncaREDDİNE,

 

17/04/2023 tarihinde,OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.  

 

 

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

             TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                              Ahmet                             Mahmut                          Bilal

                                             ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN