Hukuk Bölümü 2007/82 E., 2007/97 K.

  • YARGI MERCİİLERİNİN UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE BAŞVURMALARI
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 1 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 27 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 2 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 3 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 16 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 40 ]
  • 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 42 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Yuvacık Belediyesi Encümeni'nin 3.5.2006 gün ve 45 sayılı kararı ile, 3194 sayılı Kanun'un 40. maddesini ihlal ettiğinden bahisle aynı Kanunun 42. maddesi uyarınca davacı adına idari para cezası verilmiştir.

    Davacı vekili, para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

    KOCAELİ İDARE MAHKEMESİ; 6.7.2006 gün ve E:2006/2530, K:2006/1235 sayı ile, davanın, davacıya 3194 sayılı Yasa'nın 42/2. maddesi uyarınca, 7000,00 YTL idari para cezası verilmesine ilişkin Yuvacık Belediye Encümeni'nin 3.5.2006 tarih ve 45 sayılı kararının iptali istemiyle açıldığı, 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 1, 2, 3, 16, 27, geçici 2 ve geçici 3. maddeleri ile anılan Kanuna 5348 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle eklenen ek 1. maddesinden söz ederek, Vergi Usul Kanunu'nda vergi mahkemelerinin görevine ilişkin hükümlerin dışındaki diğer kanunlarda öngörülen tüm idari para cezaları hakkında bu Kanunun genel hükümleri kısmında yer alan başvuru yolunun düzenlendiği ve 27. maddesinin uygulanacağının anlaşıldığı, dolayısıyla, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden sonra tesis edilen idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlere karşı yetkili sulh ceza mahkemelerinde dava açılması gerektiği, dava dosyasının incelenmesinden, davacıya 3194 sayılı Yasa'nın 42/2. maddesi uyarınca 7000,00 YTL idari para cezası verilmesine ilişkin Yuvacık Belediye Encümeni'nin 3.5.2006 tarih ve 45 sayılı kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili maddelerinin ihlalinin kabahat tanımı içinde yer aldığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, bu kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı, kanunun genel hükümleri kısmında yer alan 27. maddesinde, idari para cezasına karşı sulh ceza mahkemesine başvurulacağının açıkça belirtildiği dikkate alındığında, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.

    Davacı vekili, bu kez, söz konusu idari para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    KOCAELİ 2. SULH CEZA MAHKEMESİ; 14.11.2006 gün ve 2006/1027 D.İş sayı ile, dosya incelendiğinde, uygulanan idari para cezasının İmar Yasası'nın 42. maddesine göre uygulandığının anlaşıldığı, Kabahatler Yasası'nın 3. maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olup, Kabahatler Yasası'nda tek tek sayılmayan ve bu Yasanın kapsamı dışında kalan eylemler ile ilgili idari para cezaları hakkında sulh ceza mahkemelerinin görevli olmadığı, Anayasa ve genel hukuk ilkelerine göre idari yargının görevli olduğu kanısına varıldığından ve İmar Yasası'na aykırılık da Kabahatler Yasası'nda düzenlenmediğinden, davanın görev yönünden reddine karar vermenin icap ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; davacı vekilinin bu karara yaptığı itiraz üzerine Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 26.12.2006 gün ve 2006/1094 Değişik İş sayılı kararı uyarınca, dosya, görev uyuşmazlığının çözümü için Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE :

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr.Atalay ÖZDEMİR, M.Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z.Nurhan YÜCEL, H.Ayfer ÖZDEMİR, Abdullah ARSLAN ve H.Hasan MUTLU'nun katılımlarıyla yapılan 04.06.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un 2247 sayılı Yasa'da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun başvurunun reddi gerektiği yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

    Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği..." açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

    2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinde, "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik:21/1/1982-2592/6 md.)Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir" denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

    Sulh Ceza Mahkemesi dosyasından, İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, Başkanlığımızca, 16.4.2007 gün ve E:2007/82 sayılı yazı ile, Kocaeli İdare Mahkemesi'nden, 6.7.2006 gün ve E:2006/2530, K:2006/1235 sayılı görevsizlik kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin gönderilmesinin istenilmesi üzerine, adı geçen Mahkemece gönderilen 27.4.2007 gün ve E:2006/2530 sayılı yazıda, söz konusu kararın temyiz edildiği, dolayısıyla kesinleşmediği bildirilmiştir.

    Bu durumda, görev uyuşmazlığına konu edilen Kocaeli İdare Mahkemesi'nin görevsizlik kararı kesinleşmediğinden, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşullar gerçekleşmemiştir.

    Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

    SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 04.06.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.