T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO       : 2017 / 681

            KARAR NO  : 2017 / 733

            KARAR TR   : 27.11.2017

ÖZET : Davalı Şirkette çalışırken özelleştirme nedeniyle kamu kurumuna nakledilen davacının, maaş nakil bildiriminin ilgili mevzuata uygun düzenlenmediği gerekçesiyle uğradığı parasal kaybın giderilmesi istemiyle açtığı davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

                                                          

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı             : İ.H.K.

Vekili              : Av. S.D.

Davalı             : Türk Telekomünikasyon A.Ş.

Vekili              : Av. A.U.

                         

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işverene ait iş yerinde çalışmakta iken, davalı şirketin özelleştirilmesi sonrasında, 03/09/2010 tarihinde kamu kurumunda çalışmak üzere çalışmak üzere Devlet Personel Başkanlığına nakil ilmühaberi ile nakil edildiğini, taraflar arasında geçerli olan sözleşme kapsamında müvekkiline düzenli olarak ikramiye ve ilave tediye ödemesi yapıldığını, 4046 sayılı yasanın 22/5 maddesi kapsamında nakil tarihinde yapılan ikramiye ve ilave tediye ödemelerine ilişkin olarak bir aya isabet eden tutarın nakil ilmühaberi ile Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi gerekirken davalı işveren tarafından ikramiye sütunu boş bırakılarak eksik bildirimde bulunduğunu ileri sürerek, ayrılış tarihinden itibaren ikramiye ve ilave tediye tutarlarının eklenerek aylık maaşının ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

ŞANLIURFA 1. İŞ MAHKEMESİ; 11/04/2017 gün 2016/461 E. 2017/567 K. sayılı kararı ile           “Özelleştirmeden önce statü hukuku hükümlerine tabi davacı niteliğindeki personel, özelleştirme sonrası belirli bir süreliğine davalı ile özel hukuk hükümlerine tabi olarak iş sözleşmesi kapsamında çalıştırılmakta, nakledildiğinde tekrar statü hukuku kapsamına girmektedir. Davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönemde, davalı şirkete davacının ücreti konusunda" artış oranının, kamudaki memur maaş artış oranında" olacağı yönünde yükümlülük getirildiği gibi 406 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı şirket, hak sahibi personeli Devlet Personel Başkanlığına bildirmesi, bildirim ile beraber personelin nakledileceği kamu kurumunda yararlanacağı parasal haklara esas olmak üzere memur maaş nakil ilmühaberi düzenlenmesi, personelin ilişiğinin kesilmesi gibi işlemler yaptırıldığı görülmektedir. Bu işlemler idare hukuku alanında hukuki sonuçlar doğurduğu ve ilgili personelin nakledilecekleri kurumdaki statülerini, özlük ve parasal haklarını belirlediği, söz konusu işlemlerin kamu personeli hakkında ve uyuşmazlığın ise adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2015 tarih, 2014/9-1550 Esas ve 2015/2669 sayılı kararında belirtilmiştir.

Tüm dosya kapsamı, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı da dikkate alınarak davaya bakmaya İdari Yargının görevli olduğu” gerekçesiyle Davanın 6100 sayılı HMK' nın 114/1- b ve 115/2 maddeleri gereğince Usulden Reddine karar vermiş, aleyhine istinaf yoluna başvurulmayan karar 26/05/2017 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

ŞANLIURFA 2. İDARE MAHKEMESİ: 26.09.2016 gün ve E:2017/1047 sayılı kararı ile “406 sayılı Kanunun 1. maddesinin 7. fıkrasında; “Türk Telekom, bu kanun ve özel kanun hükümlerine tabi bir anonim şirkettir. Bu kanun hükümleri saklı kalmak üzere kamu iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat Türk Telekom’a uygulanmaz” hükmüne yer verilerek Türk Telekom’a özgü farklı bir statü oluşturulmuştur.

Aynı Kanunun 4673 sayılı Yasayla değişik Ek 22. maddesinde de; Türk Telekom’daki kamu payı % 50'nin altına düşünceye kadar, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliklerine atanacaklarda Devlet memurluğuna atanabilme genel şartlarına sahip olma ve en az dört yıllık yüksek öğrenim görme şartlarının aranacağı, bunların dışında kalan personelin iş mevzuatı uyarınca istihdam edileceği ve iş mevzuatına göre istihdam edilenlere ilişkin kayıt ve şartların Yönetim Kurulu tarafından tayin olunacağı hükme bağlanmıştır.

Öte yandan, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş. deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden %55’i, Bakanlar Kurulunun 25.7.2005 tarih ve 2005/9146 sayılı “Türk Telekomünikasyon Anonim Şirketi (Türk Telekom)’nin %55 Oranındaki Hissesinin Blok Olarak Satışına İlişkin Nihai Devir İşlemlerine Dair Kararın Yürürlüğe Konulması Hakkında Kararı uyarınca, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile (6.550.000.000 USD bedelle) Oger Telekomünikasyon A.Ş.’ ne satılmış ve bu tarihten sonra özel hukuk tüzelkişisi haline gelmiştir.

Dosyasının incelenmesinden; Şanlıurfa İl Telekom Müdürlüğünde çalışmakta iken anılan kurumun özelleştirilmesi sonucu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü XXI. Bölge Müdürlüğüne atanan davacı tarafından; davacının çalıştığı kurumun özelleştirilmesi nedeniyle başka kurum ve kuruluşlara nakledilmek üzere 02.01.2009 tarihinde Devlet Personel Başkanlığına bildirilirken maaş nakil ilmühaberinin yanlış ve eksik düzenlendiği iddiasıyla davacının maaş nakil ilmühaberine eklenmeyen ikramiye ve ilave tediye alacağının bir (1) aya denk düşen miktarının tespit edilerek maaş nakil ilmühaberine yazılması suretiyle maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenmesine ve Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesine karar verilmesi istemiyle ilk olarak Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi'nde dava açıldığı, anılan Mahkemenin 11/04/2017 tarih ve E:2016/461, K:2017/567 sayılı kararı ile yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın "usulden reddine" kararı verildiği, görevsizlik kararının 26/05/2017 tarihinde kesinleştiği, dava dosyasının Mahkememize gönderildiği, Mahkememizce verilen (Mahkememize sunulmuş herhangi bir dava dilekçesi bulunmadığından dolayı) dilekçe ret kararı sonrasında davacı tarafından; davalı tarafça Devlet Personel Başkanlığına bildirilen maaş nakil ilmühaberinin iptali ile maaş nakil ilmühaberine eklenmeyen ikramiye ve ilave tediye alacağı olan 643,49 TL'nin maaş nakil ilmühaberine eklenmesi suretiyle maaş nakil ilmühaberinin yeniden düzenlenip Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesine karar verilmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre, idari yargının görev alanı değerlendirildiğinde; Devlet ve kamu tüzel kişileri tarafından tesis edilmiş idari işlemlerin iptali istemiyle, Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davaların idari yargının görev alanında bulunduğu hususu açıktır.

Dava konusu olayda ise, dava açma tarihinde davalı Türk Telekom A.Ş.'nin özel hukuk tüzel kişisi olarak kamu kuruluşu niteliği taşımaması karşısında, iptali istenen işlemin idari bir işlem niteliğinde değerlendirilemeyeceğinden idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

Buna göre, kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekom A.Ş. aleyhine açılan iş bu davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır” şeklindeki gerekçeyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Ahmet Tevfik ERGİNBAY, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN ve Turgay Tuncay VARLI’nın katılımlarıyla yapılan 27.11.2017 günlü toplantısında:

I-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı şirkette görev yapmakta iken, 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen, sonrasında Kamu Kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinin hatalı düzenlendiğinin tespiti ve ayrılış tarihinden itibaren ikramiye ve ilave tediye tutarlarının eklenerek aylık maaşının ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Telekomünikasyon şebekeleri üzerinden sunulan ulusal ve uluslararası ses iletimini ihtiva eden telefon hizmetlerini 31.12.2003 tarihine kadar “tekel” olarak yürütmekle görevli kılınan ve çoğunluk hisseleri kamuya ait bulunan Türk Telekom’un, tekel kapsamında kamu hizmeti yürüten, ancak kuruluş yasasındaki son düzenlemeler ile kendine özgü statüye sahip olan ve sermayesindeki kamu payı %50’nin altına düşünceye kadar kamu kuruluşu niteliğini taşıyan bir kuruluş olduğu tartışmasızdır.

Ancak, özelleştirme kapsamında bulunan Türk Telekomünikasyon A.Ş.’deki tamamı Hazineye ait bulunan hisselerden % 55’i, 14.11.2005 tarihli Hisse Satış Sözleşmesi ile Oger Telekomünikasyon Anonim Şirketine satılmıştır.

Olayda, hisse devir (14.11.2005) tarihinde davalı şirket nezdinde çalışmakta iken 406 sayılı Yasa'nın Ek-29. maddesi ile 4046 sayılı Yasa'nın 22. maddesine göre adı Devlet Personel Başkanlığına bildirilen ve sonrasında kamu kurumu emrine atanan davacı tarafından; maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesi ve parasal hakların giderilmesi istemiyle dava açılmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

a) (Değişik : 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.

Buna göre, maaş nakil bildirimi düzenleme ve dava tarihlerinde davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan Türk Telekomünikasyon A.Ş.' nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari davadan söz etmek imkânı bulunmadığından;  uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüyle, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesince verilen 11/04/2017 gün 2016/461 E. 2017/567 K. sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç  : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Şanlıurfa 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Şanlıurfa 1. İş Mahkemesince verilen 11/04/2017 gün 2016/461 E. 2017/567 K. sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 27.11.2017 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Şükrü

BOZER

 

 

 

 

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

Üye

Mehmet

AKSU

 

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Ahmet Tevfik

ERGİNBAY

 

 

 

 

Üye

Turgay Tuncay

VARLI