Davacı : K.H. Sanık : O.A. O L A Y : Kırkağaç 6. J. Kom. Er Eğt. A. Komutanlığı emrinde görevli J. Onb. Sanık O.A.'in Haziran 1995 tarihinde aynı Komutanlık emrinde görevli J. Kom. Er L. A.'in isteği üzerine kardeşinin gönderdiği beş milyon lirayı bankadan çektiği halde çekmediğini söylediği, Temmuz 1995 tarihinde aynı şekilde, J. Kom. Er Hasan Ali Kaya'nın bankamatik kartı ile hesabında bulunan onüç milyon lirayı çekip, çekmediğini söyleyerek kartı iade ettiği ileri sürülerek eylemine uyan Türk Ceza Yasası'nın 508. maddesi uyarınca ayrı ayrı iki kez cezalandırılması istemiyle Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 7.12.1995 gün ve 647-314 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 26.6.1996 gün ve 77-149 sayıyla; olay kısmında açıklanan eylemler nedeniyle sanığın Türk Ceza Yasası'nın 508, 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş, kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine; ASKERİ YARGITAY 2. DAİRESİ: 2.10.1996 gün ve 645-635 sayılı ilamı ile; sanığa yüklenen suçun, askeri bir suç olmaması ve askeri bir suça da bağlı bulunmaması, yargılama sırasında sanığın terhis olması nedeniyle askeri mahkemede yargılamayı gerektiren ilginin de kesilmiş bulunmasına göre; görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyet kararı verilmesinin yasaya uygun bulunmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. HAVA EĞİTİM KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 4.3.1997 gün ve 101-43 sayıyla; 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesi uyarınca, sanık terhis edilmiş olsa bile, terhisinden önce kamu davası askeri mahkemeye açılmış olduğundan mahkemelerinin davanın çözümünde görevli olduğu ancak aynı Yasa’nın 220. maddesi uyarınca Askeri Yargıtay kararına direnilemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir. KIRKAĞAÇ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 27.11.1998 gün ve 1997/82-1998/135 sayıyla; asker kişi sanığa yüklenen suçun asker kişiye karşı işlendiği ileri sürüldüğüne göre 353 sayılı Yasa’nın 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesi hükmü uyarınca yargılama sırasında sanık terhis edilse dahi askeri mahkemenin görevinin devam edeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir. Böylece, askeri ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya, Kırkağaç Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15.3.1999 gün ve 1133 sayılı yazısı ile Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Mustafa Bumin'in Başkanlığında, Üyeler; Teoman Üneri, Zeki Aslan, Seydi Yetkin, Ferhat Ferhanoğlu, M. Münip Emre, A. Necmi Özler'in katılımlarıyla yapılan 18.6.1999 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma Büyükeren'in davanın çözümünde askeri yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ekinci ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan Yılmazlar 'ın davanın çözümünün askeri yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada; a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar, b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. İncelenen dosya içeriğinden, Ordu Askerlik Şubesi Başkanlığı'nın 4.3.1999 gün ve 0918-99/3. Ks-(1974-0017) sayılı yazısı ile sanığın halen noksan hizmetli olarak aranmakta olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda, asker kişi sanık hakkında asker kişilere karşı işlendiği ileri sürülen suçlar nedeniyle açılan kamu davasının 353 sayılı Yasa'nın 9. maddesi hükmü uyarınca çözümünün askeri yargı yerine ait olduğu kuşkusuzdur. Bir an için, sanığın yargılama sırasında terhis edilmiş olduğu kabul edilse bile, bu durumda da asker kişi sanık hakkında asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen suç nedeniyle aynı kimliği taşıdığı sırada kamu davası askeri mahkemede açılmış olduğundan 353 sayılı Yasa'nın değişik 17. maddesi hükmü karşısında, davanın askeri mahkemede görülmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davanın çözümü askeri yargı yerine ait olduğundan Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. S O N U Ç : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın askeri yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Hava Eğitim Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 4.3.1997 gün ve 101-43 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 18.6.1999 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.