Ceza Bölümü 1997/26 E., 1997/26 K.

  • ASKERİ BÖLGEDE ASKERİ MALZEMEYE KARŞI İŞLENEN HIRSIZLIK SUÇU
  • HIRSIZLIK SUÇU
  • RESMİ ASKERİ ÜNİFORMA HIRSIZLIĞI SUÇU
  • SİVİL KİŞİNİN ASKERİ BÖLGEDE İŞLEDİĞİ HIRSIZLIK SUÇU
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 491 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 522 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 55 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 61 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Sanık M.A. ın asker kişi sıfatını taşımadığı (sivil kişi olduğu) halde 14.8.1989 tarihinde Muş İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda kendisini P.Astsubay olarak tanıtıp, yolculuk sırasında kimliğini de kaybettiğini belirtmesi üzerine, istirahat etmesi için kendisine gösterilen misafirhanedeki J. Astsubay Çavuş E. K. ya ait dolaptan, resmi safari gömlek ve pantolonu alıp, giyerek Alay'dan dışarı çıkmak istediği sırada yakalandığı, böylece sanığın güveni kötüye kullanmak suretiyle teşebbüs aşamasında kalan hırsızlık suçunu işlediği ileri sürülerek TCK.nun 491/3, 61, 522 ve 55/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Muş Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.8.1989 gün ve 1218 - 777 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    MUŞ SULH CEZA MAHKEMESİ: 24.11.1992 gün ve E. 1989/211, K. 1992/294 sayıyla; sanığa yüklenen suçun, askeri mahalde, askeri eşya üzerinde işlenildiği iddia edildiğinden, 1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131. maddesi uyarınca askeri mahkemede yargılanması gerektiği görüşü ile mahkemenin görevsizliğine karar vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşmiştir.

    ELAZIĞ 8. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14/12/1995 gün ve 1042-608 sayıyla; sanığın eylemleri "hırsızlık" ya da "askeri eşyayı çalmak" olarak nitelendirilse dahi sanığın eylem gününde sivil kişi olduğu, sözkonusu cürümlerin ise, askeri olmayan kişilerin hangi hallerde askeri mahkemelerde yargılanacaklarının düzenlendiği 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluş ve Yargılama Usulü Yasası'nın 11. maddesi kapsamında bulunmadığı, bu nedenle davanın çözümünün adli yargı mercilerine ait olduğu gerekçesiyle, 353 sayılı Yasa'nın 19 ve 176. maddeleri uyarınca, askeri mahkemenin görevsizliğine ve oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece, adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 15.4.1997 gün ve 85 - Müt. sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü'nün Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, Üyeler: İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Nedim Baran, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu ve A. Necmi Özler'in katılımlarıyla yaptığı 23/5/1997 günlü toplantıda; Raportör Hakim Sadi Büyükeren'in davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı R. Teoman Akça'nın da davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde; asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara askeri mahkemelerde bakılacağı" öngörülmektedir.

    Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasası'nda yazılı olan, başka bir anlatımla Askeri Ceza Yasası dışında hiç bir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasası'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasası'na atıf suretiyle, askeri suça dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. Olay kısmında açıklandığı üzere; sanık sivil kişidir. 353 sayılı Yasa'nın asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanma koşullarını düzenleyen 11. maddesinde sıralanan suçlar arasında, sanığa yüklenen hırsızlık suçu bulunmamaktadır.

    1632 sayılı Askeri Ceza Yasası'nın 131. maddesinde; ... kendisine tevdi veya emanet edilmiş olmasa bile her türlü askeri erzak, eşya ve hayvanları çalanların ... cezalandırılacağı hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm nedeniyle sivil kişilerin de anılan Yasa'nın 131. maddesindeki suçu işleyebilecekleri düşüncesi bir an için oluşmakta ise de; sivil kişinin tabii hakiminin, sivil hakim (ve genel mahkeme) olduğu, askeri mahkemenin sivil kişileri yargılamalarının olağanüstü ve istisnai bir hal teşkil ettiği ve istisnalar arasında da sanığa yüklenen askeri üniforma çalma eyleminin bulunmadığı gözönüne alındığında, belirtilen suçun ancak failinin asker kişi olması halinde gerçekleşebileceği tartışmasızdır.

    Açıklanan nedenlerle askeri mahalde, askeri üniformayı çaldığı ileri sürülen asker kişi olmayan (sivil kişi) sanığın eyleminin, askeri suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması, atıf suretiyle de askeri suç haline getirilen bir suçu oluşturmaması ve asker olmayan kişilerin askeri mahkemelerde yargılanmasını gerektiren suçlardan da bulunmaması nedeniyle; sanık hakkında açılan kamu davasının adli yargı yerinde görülmesi ve Muş Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın Adli yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Muş Sulh Ceza Mahkemesi'nin 24.11.1992 gün ve 1989/211, 1992/294 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 23.5.1997 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verrildi.