Hukuk Bölümü         2010/277 E.  ,  2011/104 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : N. İnşaat Emlak Reklamcılık Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

Vekili             : Av. Ö. D.

Davalı           : Beşiktaş Belediye Başkanlığı

Vekili             : Av. G.K. 

O L A Y          : İstanbul İli, Beşiktaş İlçesi, Kuruçeşme Mahallesi, Muallim Naci Caddesi No:103 adresinde içkili lokanta çalıştıran davacının işyerinin geçici işyeri açma çalışma izninin iptal edilmesi nedeniyle, işyerinin 9.6.2008 tarihinde giriş kapısından mühür altına alınmak suretiyle faaliyetten men edileceği, tebligat tarihi olan 6.6.2008 tarihinden itibaren (3) gün içinde kapatılmaya yönelik her türlü önlem alınarak, işyerini mühürlemeye hazır hale getirilmesi gerektiği yolundaki tebellüğ ilmuhaberi uyarınca davacının işyeri 9.6.2008 tarihinde mühürlenmiştir.

Bu mühürleme işlemi 6.6.2008 gün ve 366321 sayılı Başkanlık Makamı onayları gereği yapılmış olup, bu onayda; Ruhsat hilafına hareket ederek müzik yayını yapıldığı anlaşılan içkili lokantaya ait 22.6.2007 gün ve 38 sayılı Geçici İşyeri Açma ve Çalışma izni iptal edilmiştir.

Davacı 9.6.2008 infaz tarihli, 6.6.2008 günlü davalı idare işleminin iptali istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ; 2.1.2009 gün ve D.İş No:2008/613, Karar  No:2009/155 sayı ile, itiraz konusunun 14.8.2007 (10.8.2007) gün ve K/238-307 sayılı Belediye Encümeni Kararı (5326 sayılı Kabahatler Kanununun 36. maddesine istinaden işyerinin 5.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına ve adı geçen işletmeye ait müzik aletlerinin faaliyetten men edilmesine) olduğu, itiraz eden itirazında Belediye Encümenin vermiş olduğu idari para cezası ile işyerinin faaliyetten men cezasına itiraz etmiş ise de 5326 Sayılı Yasanın 27/8. maddesine göre idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırım kararına ilişkin hukuki aykırılık iddialarının bu işlemin iptali talebi ile birlikte idari yargı merciinde görüleceğinin belirtilmesi nedeniyle faaliyetten men cezasına ilişkin işlemle birlikte idari para cezasının iptali istendiğinden mahkemelerinin görevsizliğine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı bu kez 14.8.2007 (10.8.2007) gün ve K/238-307 sayılı Belediye Encümeninin kararının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İSTANBUL 9. İDARE MAHKEMESİ; 5.7.2010 gün ve E:2009/1480 sayı ile, incelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezası ve müzik aletlerinin faaliyetten men kararının 5326 sayılı Kanun'un 36. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, söz konusu para cezası ve müzik aletlerinin faaliyetten men kararının dayanağının herhangi bir özel kanunu olmadığı, bu nedenle de özel bir mahkemenin görevli gösterilmediği, ancak; Encümen kararı ile, idari para cezasının yanı sıra faaliyetten men kararı verildiği ve dava konusu edildiği anlaşıldığından; idari para cezası ve faaliyetten men kararının hukuka aykırılığı iddiasının Kabahatler Kanunu'ndan doğan uyuşmazlıkları çözmekle görevli adli yargı yerinde görüleceği gerekçesi ile uyuşmazlığın çözümü için görevli yargı kolunun belirlenmesi için dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine gÖ.ilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Erdoğan BUYURGAN, Sıddık YILDIZ, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Muhittin KARATOPRAK ve Sedat ÇELENLİOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 6.6.2011 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Mehmet AKKAYA’nın başvurunun reddi gerektiğine ilişkin sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gÖ.ilir.” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

İdare Mahkemesi ve Sulh Ceza Mahkemesine ait dava dosyalarının incelenmesinden, davacının adli yargı yerinde açtığı davada, geçici işyeri açma ve çalıştırma izninin iptal edilmesine ve işyerinin mühürlenmesine ilişkin 6.6.2008 tarihli işlemlerin iptalini talep ettiği, ancak idari yargı yerinde açtığı davada ise 5.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına ve müzik aletlerinin faaliyetten men edilmesine ilişkin 14.8.2007 (10.8.2007) günlü Belediye Encümeni Kararının iptalini talep ettiği anlaşılmıştır.

Yukarıda sözüedilen mevzuat hükümleri uyarınca, olumsuz görev uyuşmazlığının varlığından söz edilebilmesi için iki farklı yargı kolunda açılan davaların konu ve sebebinin aynı olması gerektiği; ancak somut olayda, adli ve idari yargı mercilerinde açılan davalarda iptali istenilen işlemlerin tamamen birbirinden farklı işlemler olduğu gözetildiğinde konu ve sebebinin aynı olması koşulunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur.

Bu durumda, idare mahkemesince Başkanlığımızdan görevli yargı merciinin belirlenmesi istenilmiş ise de, olumsuz görev uyuşmazlığının ileri sürülebilmesi için gerekli olan şartların bulunmadığı görülmektedir.

Açıklanan nedenlerle 2247 sayılı Yasanın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

S O N U Ç : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 6.6.2011 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.