T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/97

KARAR NO  : 2022/357      

KARAR TR  : 20/06/2022

ÖZET:5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı çalışan davacının, İş Kanunu’ndan kaynaklanan bazı parasal haklarının ödenmesi istemiyle açtığı davanın 5510 sayılı Kanun hükümlerine göreADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

Davacı  : K. Ü

Vekili   : Av. K. A

Davalı  : Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili   : Av. H. A

 

I. DAVA KONUSU OLAY  

 

1. Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda 2012-2014 yılları arasında iş sözleşmesi kapsamında, işçi statüsünde çalıştığını, 30/03/2014 tarihinde davalı kurum tarafından hiçbir alacağı ödenmedenişten atıldığını ifade ederek; fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacaklarının saklı kalması kaydıyla, şimdilik 10,00 TL kıdem tazminatı, 10,00 TL ihbar tazminatı, 10,00 TL Yıllık izin ücreti, 10,00 TL asgari geçim indirimi alacağı, 10,00 TL fazla mesai ücreti, 10,00 TL hafta tatili alacağı ve 10,00 TL UBGT(ulusal bayram genel tatil) alacağı olmak üzere toplam 70,00 TL tazminatın, iş akdi fesih tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiliistemiyle, adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Van 1. İş Mahkemesi 06/07/2021 tarihli ve E.2021/237, K.2021/907 sayılı kararı ile, davacının geniş anlamda memur statüsünde olup kamu görevlisi olması nedeniyle parasal haklarına ilişkin idari işlemden kaynaklanan tazmin isteminin tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle,davanın HMK’nun 114/1-b maddesi gereği yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine karar vermiş, bu karar istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"Somut olay ve mevzuat hükümleri birlikte irdelendiğinde; davacının belediye meclis üyesi olarak seçilip, meclis üyesi olarak çalışmaya başladığı, ardından belediye başkanının oluru ile belediye başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü, davacının göreve başlarken emekli sandığından yararlanma talebinde bulunduğu ve emekli sandığından yararlandığının anlaşıldığı, davacının belediyede görev süresi boyunca belediye meclis üyesi olması ve belediye başkan yardımcılığı görevini de yürütmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının geniş anlamda memur statüsünde olup kamu görevlisi olması nedeniyle parasal haklarına ilişkin idari işlemden kaynaklanan tazmin isteminin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı" başlıklı 2. Maddesinin b fıkrasında belirtilen; “İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları” kapsamında idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir."

 

3. Davacı vekili bu kez aynı istemleidari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

4. Van 1. İdare Mahkemesi 12/01/2022 tarihli ve E.2021/2754sayılı kararı ile, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısımlarışöyledir:

 

"Dosyanın incelenmesinden; davacının davalı kurumda 2012 ila 2014 yılları arasında iş sözleşmesi kapsamında işçi statüsünde çalıştığı ve 30/03/2014 tarihinde davalı kurum tarafından işten çıkarıldığından bahisle işçilik alacaklarının tazmini için Van 1. İş Mahkemesi'ne dava açtığı, anılan mahkemenin 06/07/2021 tarih ve E.2021/237 K.2021/907 sayılı kararıyla davanın idari yargının görevinde olduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verildiği ve anılan kararın kesinleşmesi üzerine davacı tarafından mahkememiz nezdinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, asgari geçim indirimi, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, UBGT bedelinden oluşan işçilik alacaklarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Bir kamu tüzel kişisi ile istihdam edilen kişi arasındaki bağ, “sözleşme” ile kurulmuş ise, bu bağ “akdi” nitelikte bir bağdır. Ancak sadece “ idari sözleşme” ile istihdam edilenler, kamu kurum veya kuruluşuna kamu hukuku bağı ile bağlı olduklarından kamu görevlisi olarak nitelendirilirler. Bu bağlamda; kamu tüzel kişisi tarafından bir “özel hukuk sözleşmesi” ile istihdam edilen kişilerin kamu görevlisi olarak kabulü mümkün değildir. Bunlar hizmet akdiyle çalışan ve iş hukukuna tabi olarak istihdam edilen işçilerdir.

Bu durumda, işçi statüsündeki davacı ile davalı idare arasında iş sözleşmesinden kaynaklanan işçi-işveren ilişkisi bulunduğu, uyuşmazlığın işçilik alacağından kaynaklandığı ve “işçi ve işveren arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları” kapsamında adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

5. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanun'lar kapsamındaki hizmet akdine göre ücretle çalışanlar (Sosyal Sigortalılar), kendi hesabına çalışanlar (Bağ-Kur’lular), tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar (Tarım Bağ-Kur’luları), tarım işlerinde ücretle çalışanlar, (Tarım sigortalıları), devlet memurları ve diğer kamu görevlilerini (Emekli Sandığı İştirakçileri), geçici maddelerle korunan haklar dışında, sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri yönünden yeni bir sisteme tabi tutmuş, beş farklı emeklilik rejimini aktüeryal olarak hak ve hükümlülükler yönünden tek bir sosyal güvenlik sistemi altında toplamıştır.

6. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 2. maddesinde "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu Kanun'a göre sigortalı sayılırlar…" denilmiş, aynı Kanun'un "Uyuşmazlıkların Çözüm Yeri" başlıklı 134. maddesinde, "Bu Kanun'un uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür" hükmüne yer verilmiş; 506 sayılı Kanun hükümleri 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

 

7. 5510 sayılı Kanun'un 3. maddesinde; kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişi sigortalı olarak tanımlanmış;101. maddesinde "Bu Kanun'da aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür" denilmiştir.

 

8. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun'un amacının,işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemek olduğu belirtilmiş; "İş Sözleşmesi, Türleri ve Feshi" hususuna Kanun'un 8. maddesi ve devamında, kıdem tazminatı, ücretli izin, bildirim süresinden kaynaklanan yükümlülük ve haklara ilişkin hususlara ise Kanun'un değişik maddelerinde yer verilmiştir.

 

9. 17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'la 5510 sayılı Kanun'da düzenlemeler yapılmış ve anılan Kanun'a eklenen Geçici 1. ve Geçici 4. maddelerle, 5754 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden önce 5510 sayılı Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlar (memurlar ile diğer kamu görevlileri) ile bunların dul ve yetimleri hakkında, bu Kanun'la yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

B. Yargı Kararları

10. Anayasa Mahkemesi, 22/12/2011 tarihli ve E.2010/65, K.2011/169 sayılı kararıyla, 5510 sayılı Kanun'un 101. maddesinde yer alan “…bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde görülür.” bölümünün iptali istemini redle sonuçlandırmıştır. Söz konusu kararın Mahkememiz önündeki uyuşmazlığa ışık tutacak gerekçesi şöyledir:

“…5754 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmakta olanlar, evvelce olduğu gibi 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacaklar ve bunların emeklileri bakımından da aynı Kanun hükümleri uygulanmaya devam edecek; ancak 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra memur ve diğer kamu görevlileri olarak çalışmaya başlayanlar ise 5510 sayılı Kanunun 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacak ve haklarında 5434 sayılı Kanun değil, 5510 sayılı Kanun’un öngördüğü kural ve esaslar uygulanacak; ihtilaf halinde de adli yargı görevli bulunacaktır. 5754 sayılı Kanunun yürürlüğüyle birlikte, artık Sosyal Sigortacılık esasına göre faaliyet gösteren ve yaptığı, tesis ettiği işlem ve muameleler idari işlem sayılamayacak bir sosyal güvenlik kurumunun varlığından söz etmek gerekli bulunmaktadır. 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce iştirakçisi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanun’a göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden ise Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tesis edeceği işlem ve yapacağı muameleler idari işlem niteliğini korumaya devam edecek, bunlara ilişkin ihtilaflarda da evvelce olduğu gibi idari yargı görevli olmaya devam edecektir. Bu bakımdan 5510 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra, prim esasına dayalı yeni sistemin içeriği ve Kanun kapsamındaki iş ve işlemlerin niteliği göz önünde bulundurulduğunda, itiraz konusu kuralla, yargılamanın bütünlüğü ve uzman mahkeme olması nedeniyle Kanun hükümlerinin uygulanması ile ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemelerinin görevlendirilmesinde Anayasa’ya aykırılık görülmemiştir. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere 5754 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce statüde bulanan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile ilgili sosyal güvenlik mevzuatının uygulanmasından doğan idari işlem ve idari eylem niteliğindeki uyuşmazlıklarda idari yargının görevinin devam edeceği açıktır…”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

11.  Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, ÜyelerBirol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Nurdane TOPUZ, Ahmet ARSLAN ve Mahmut BALLI'nın katılımlarıyla yapılan 20/06/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

12. Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Recep KALKAN ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

13. Dava, davacının davalı kurumda 2012 ila 2014 yılları arasında iş sözleşmesi kapsamında işçi statüsünde çalıştığı ve 30/03/2014 tarihindeişten çıkarıldığından bahisle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı, asgari geçim indirimi, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, UBGT bedelinden oluşan işçilik alacaklarının tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyleaçılmıştır.

 

14. Yukarıda sözü edilen mevzuat hükümlerinin ve Anayasa Mahkemesi kararının birlikte değerlendirilmesinden, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmakta olanlar, daha önce olduğu üzere 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacakları gibi bunların emeklilikleri bakımından da aynı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği; ancak, bu Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışmaya başlayanların ise 5510 sayılı Kanun'un 4/c maddesi uyarınca, bu Kanun hükümlerine tabi sigortalı sayılacağı ve haklarında 5434 sayılı Kanun’un değil 5510 sayılı Kanun’un öngördüğü kural ve esasların uygulanacağı dolayısıyla ihtilafların da adli yargı yerinde çözümleneceği açıktır.

15. Somut olayda, SGK Hizmet Dökümünün incelenmesinden davacının 1989'dan 2019 tarihine kadarki sürede 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı olduğu,3.5.2012-30.3.2014 tarihleri arasında, belediye meclis üyeliği kapsamında belediye başkan yardımcısı olarakgörevlendirildiği, Emekli Sandığı ile ilgilendirilme talebinin SGK Başkanlığı, Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ... 2020 tarih, ...68.959.021 sayılıyazısıyla kabul edilmediği anlaşılmaktadır.

16. Bu durumda,davacının5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı çalıştığı, talep edilen tazminat ve diğer alacakların İş Kanunu’ndan kaynaklanan haklardan olduğu dikkate alındığında, açılan davanın 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesinde adli yargı yerleri görevli bulunmaktadır.

17. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak; Van 1. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Van 1. İş Mahkemesinin 06/07/2021 tarihli ve E.2021/237, K.2021/907 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Van 1. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Van 1. İş Mahkemesinin 06/07/2021 tarihli ve E.2021/237, K.2021/907 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

20/06/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

          Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

        Muammer                    Birol                             Nilgün                          Doğan      

          TOPAL                    SONER                           TAŞ                         AĞIRMAN        

 

 

 

                                               Üye                                Üye                              Üye

                                            Nurdane                          Ahmet                        Mahmut

                                            TOPUZ                        ARSLAN                       BALLI