Hukuk Bölümü 2001/5 E., 2001/12 K.

  • İLKSAN'DAN EMEKLİLİK İKRAMİYESİ İSTENMESİ
  • SOSYAL YARDIM
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 15 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • 4357 S. HUSUSİ İDARELERDEN MAAŞ ALAN İLKOKUL ÖĞRETMENLE... [ Madde 14 ]
  • 4357 S. HUSUSİ İDARELERDEN MAAŞ ALAN İLKOKUL ÖĞRETMENLE... [ Madde 15 ]
  • 4357 S. HUSUSİ İDARELERDEN MAAŞ ALAN İLKOKUL ÖĞRETMENLE... [ Madde 11 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : İlkokul öğretmeni olarak 25.7.1968 tarihinde göreve başlayan davacı, en son atandığı Ahmet Vefik Paşa İlköğretim Okulunda 1. kademe sınıf öğretmeni olarak görev yapmakta iken, 28.6.1996 tarihinde aynı Okulun 2. kademe branş (Coğrafya) öğretmenliğine atanmış ve 20.3.1998 tarihinde bu görevden emekli olmuştur.

    Yasa gereği üyesi bulunduğu İLKSAN'a hizmeti süresince kesintisiz olarak aidat ödemiş olan davacı, İLKSAN Anastatüsü gereğince kendisine emeklilik yardımı yapılması gerekirken adına 38,820,000.- TL. havale gönderilmesi üzerine, hatalı ödeme yapıldığından bahisle düzeltilmesi istemiyle başvuruda bulunmuş olup; İLKSAN Genel Müdürlüğünce, 7.5.1998 gün ve 010056 sayı ile, Anastatüye göre çıkarılan İLKSAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliğinin 18. maddesinde belirtilen Sandık üyeleri arasında ilköğretim okulu 2. kademe öğretmenlerinin yer almadığı, bu nedenle Coğrafya öğretmenliğine atandığı 28.6.1996 tarihi itibariyle Sandık üyeliğinin sona erdiği ve bu görevde iken emekli olması nedeniyle kendisine emeklilik yardımının yapılamayacağı, ancak başvuru üzerine ödemiş olduğu aidatların iade edildiği yolunda cevap verilmiştir.

    Davacı, sözü edilen 7.5.1998 tarih ve 010056 sayılı işlemin iptali ile kendisine ödenmesi gereken 250,000,000.- lira emeklilik yardımının bakiyesi olan 211,180,000.- liranın, almaya hak kazandığı 15.4.1998 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, 5.6.1998 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    ANKARA 3. İDARE MAHKEMESİ; 10.6.1998 gün ve E: 1998/526, K: 1998/611 sayı ile, İLKSAN Anastatüsünün 36, 39, 40, 41 ve 42. maddelerinin incelenmesinden, dava açma, bilgi isteme, sorumluluk, şikayet hakkı gibi konularda Türk Ticaret Kanunu hükümlerine atıfta bulunulduğu ve 42. maddesine göre de bu Anastatünün tatbikinde 4357, 7117 ve 3179 sayılı kanunlar ile Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer kanunların genel hükümlerinin dikkate alınacağının anlaşıldığı; olayda, davacının emeklilik yardımı yapılması isteğinin reddi üzerine dava açılmış olup, taraflar arasında özel hukuk ilişkisinden doğan uyuşmazlığın halinde yukarıda açıklandığı üzere genel hükümler dairesinde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

    Davacı, aynı istekle 27.7.1998 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır. ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ; 16.5.2000 gün E: 1998/482, K: 2000/290 sayı ile, 4357 sayılı Kanun ile bu Kanuna göre çıkarılan İLKSAN Anastatüsü hükümlerine göre, ilkokul öğretmenlerinin serbest irade ve inisiyatifi olmaksızın kurulan İLKSAN'a üye olmalarının kanunla zorunlu kılındığı ve böylece oluşturulan İLKSAN'ın da kamu kurumu olduğunun açıkça belirtildiği; Sandığın fonksiyonları bakımından da kamu gücüne dayanan bir statüye sahip bulunduğu, işlemlerinin kapsam ve sınırının yasa ile tayin edildiği, öte yandan Sandıkta asli ve sürekli hizmetleri yürüten personelin kamu personeli olduğu, bu özellikleri nedeniyle tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu niteliği taşıdığı; hernekadar, Anastatünün 42. maddesinde, bu Anastatünün tatbikinde 4357, 7117 ve 3179 sayılı kanunların yanısıra özel hukuk alanını düzenleyen Türk Medeni Kanununun ilgili hükümleri, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer kanunların genel hükümlerinin de dikkate alınacağı belirtilmiş ise de, kuruluş amacına uygun olarak yürüteceği faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi olmasının Sandığın kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmeyeceği; bu durumda, davacının kamu görevlisi olması ve İLKSAN'ın tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olarak fonksiyonları bakımından kamu gücüne dayanması karşısında, davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliği nedeniyle yargı yolu bakımından dava dilekçesinin reddine karar vermiş; bu karar YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ'nin 12.10.2000 gün ve E: 2000/9321, K: 2000/8635 sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Ertuğrul TAKA ve Dr. Serdar ÖZGÜLDÜR'ün katılımlarıyla yapılan 16.4.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU' nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu ve dava dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak, davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    Dava, emekli olduğu tarihe kadar Sandık üyesi olarak aidat ödeyen davacıya, ilköğretim okulu 2. kademe branş öğretmeni olarak emekliye ayrıldığı nedeniyle emeklilik yardımı yapılamayacağı ancak aidatlarının iade edileceği yolundaki işlemin iptali ile noksan yapılan emeklilik yardımının ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.

    13.1.1943 tarih ve 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına, Terfi, Taltif Ve Cezalandırılmalarına Ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık Ve İçtimai Yardım Sandığı İle Yapı Sandığına Ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun'un 14.5.1958 tarih ve 7117 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde," Hükmi şahsiyeti haiz ve Maarif Vekaletine bağlı olmak üzere (İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve İçtimai Yardım Sandığı) adı ile bir sandık kurulur. Maarif Vekaleti bütçesinden maaş alan ilkokul öğretmenleri, ilkokul yardımcı ve stajyer öğretmenleri, arızalı çocuklara ilk tahsilini veren müesseselerin öğretmenleri, Maarif Müdürleri, İlköğretim Umum Müdürlüğü ve Maarif müdürlüklerinde vazifeli memurlar ile Sandık işlerinde çalışan memurlar Sandığa azadırlar.

    Sandık azası iken emekliye ayrılanlar, isterlerse azalıklarını devam ettirebilirler. Sandığın gelirleri şunlardır:

    1- Azalardan umumi heyetçe tesbit edilecek miktarda her ay kesilecek aidat (azanın her terfi ettiği ayı takibeden ayda bu aidat yalnız o aya mahsus olmak üzere iki misli olarak alınır.)

    2- Teberrular ve Devlet bütçesinden yapılacak yardımlar.

    3- Sandık gelirlerinin nemalandırılmasından hasıl olan karlar.

    4- Sandığın maksatlarını tahakkuk ettirmeye elverişli prevantoryum ve kaplıca gibi tesisler satın alarak veya yaptırılarak bunların kiralanmasından veya işletilmesinden elde edilecek kazançlar. Sandığın, azalarına hangi hallerde ve ne miktarda karşılıksız veya karşılıklı yardım yapacağı 14 üncü maddede yazılı 'Anastatü'de belirtilir" hükümlerine yer verilmiş; aynı Yasa'nın 14. maddesinde ise, 11. maddede yazılı mevcutları ve alacaklarının Devlet mallarına ait hak ve rüçhanları haiz olduğuna, Sandığın gelirlerinin bilumum vergi, resim ve harçlara tabi olmadığı gibi haciz ve temlik dahi edilemeyeceğine işaret edilmiş ve idaresi, işleyiş tarzı ve esaslarının Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan bir "anastatü" ile saptanacağı öngörülmüştür.

    Anılan Yasa'nın verdiği yetkiye dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan ve 22.3.1995 tarihli, 22235 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan İLKSAN Anastatüsü'nün 12. maddesinde, Genel Müdürlüğün, Sandık Genel Müdürü ile ihtiyaca göre tespit olunacak Genel Müdür Yardımcıları, memur ve müstahdemden oluşacağı ve Genel Müdür ile Yardımcılarının, 657 sayılı Yasa'nın öngördüğü memur olma şartlarını taşıyanlar arasından atanacağı belirtilmiş; 15. maddesinde, Sandık üyelerine:

    1- İkraz (T.C. Emekli Sandığının ikraz usullerine göre Yönetim Kurulu kararı ile), 2- Evlenme Yardımı, 3- Tabii Afet Yardımı, 4- Şehit Yardımı, 5- Ölüm Yardımı, 6- Maluliyet Yardımı, 7- Emeklilik Yardımı şekillerinde sosyal içerikli yardımlar yapılması öngörülmüş; 19. maddesinde, 4357 sayılı Yasa'nın değişik 11. maddesi gereğince kesilecek aidatların saymanlıklarca üyelerin aylık bordrolarından kesilerek Sandık hesabına intikal ettirileceği kurala bağlanmıştır.

    Öte yandan, Anastatünün 17. maddesine dayanılarak Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılan İLKSAN Sosyal Yardımlar Yönetmeliği ile de, Sandık üyelerinin yardımlara nasıl hak kazanacağı, yapılacak yardım miktarı, müracaat şekli, ibrazı gereken belgelerle ilgili iş ve işlemlerin esasları düzenlenmiştir.

    Yasakoyucunun, Anayasaya uygun olmak koşulu ile kamusal ihtiyaçların gerekli kıldığı hallerde herhangi bir alanı yasal statü içine alarak bir kamu hizmeti tesis etmesi her zaman olanaklıdır. Nitekim, yasakoyucu tarafından, 4357 sayılı Yasa'nın konuya ilişkin hükümleriyle, üyelerinin kendi maddi olanaklarıyla dayanışmalarını sağlamak amacıyla İLKSAN kurulmuş olup, bu amacın gerçekleştirilmesinde Sandığı kamusal hak ve yetkilerle donatan ve işlemlerinin kapsam ve sınırını tayin eden yasal düzenlemelerin idare hukuku alanını ilgilendiren düzenlemeler olduğu tartışmasızdır.

    Öte yandan, Sandık Genel Müdürlüğünde asli ve sürekli hizmetlerin kamu personeli eliyle yürütüldüğü ve Sandığa yasa ile kamusal yetkiler ve ayrıcalıklar tanındığı gözönüne alındığında, İLKSAN'ın yasa ile kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir "kamu kurumu" olduğunda; kamu görevlilerine sağladığı hizmetlerin de kamusal nitelik taşıdığında kuşkuya yer bulunmamaktadır. Üyelerin Sandıkla ilişkileri bakımından hukuki durum incelendiğinde: üyeliğin yasa ile zorunlu kılınması ve Sandığın da sadece üyeleri için Yasa'da ve Anastatü'de belli edilen sosyal yardımları sağlamak şeklindeki kamusal nitelikli hizmetleri yerine getirmek amacıyla kurulmuş olması karşısında, "Sandık" ile "üye" arasındaki ilişkinin bir idare hukuki ilişkisi olması doğaldır.

    Hernekadar, Anastatü'nün 42. maddesinde, bu Anastatü'nün tatbikinde idare hukukunu ilgilendiren 4357, 7117, 3179 sayılı Kanunların yanısıra özel hukuk alanına ilişkin bulunan Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri, Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer kanunların genel hükümlerinin de dikkate alınacağına işaret edilmiş ise de, mevcutların işletilmesi ve nemalandırılması için iktisadi ve ticari alanda yürütülecek faaliyetleri bakımından Sandığın özel hukuk hükümlerine tabi bulunması doğal olup, bu husus, İLKSAN'ın kamu kurumu niteliğine engel teşkil etmeyeceği gibi, bu hükümden hareketle bir idare hukuku ilişkisi niteliği taşıyan Sandık - üye ilişkisinin de özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucuna ulaşmak olanaksızdır.

    Buraya kadar yapılan açıklamalara göre, yasa ile kurulmuş tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olan İLKSAN tarafından, kuruluş amacı doğrultusunda üyelerine sağlamakla yükümlü bulunduğu sosyal yardımlar hakkında kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen işlemlerin idari nitelik taşıması karşısında, Sandık - üye ilişkisinden doğan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle, Ankara 3. İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin 10.6.1998 gün ve E: 1998/526, K: 1998/611 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 16.4.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.