T.C.

    UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO         : 2019/772

KARAR NO    : 2019/713

KARAR TR     : 25.11.2019

 

 

ÖZET: İdari yargı yerinde açılan davanın önce-sinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş yargı yolu uyuşmazlığına ilişkin bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıl-dığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

Davacı : H.K.

Vekili              : Av. A.A.C.

Davalı             : Buca Kaymakamlığı

 

O L A Y         : Tel çitle çevirmek suretiyle devlet arazisini izinsiz olarak işgal ettiği 23.10.2018 gün ve 2980 sayılı Bekçi Suç Tespit Tutanağı  ile tespit edilen davacının, koruma sınırları içinde kalan ve uyarı levhalarına rağmen Yasak Bölge Kararlarını ihlal ettiği ve çevreyi kirlettiği, böylece,  ihtiyar ve koruma meclis tembihatına aykırı hareket ettiğinin anlaşıldığından bahisle, 4081  sayılı  Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanun’un 31. maddesi uyarınca davacı adına 9.600,00 TL koruma cezası uygulandığı,  İzmir Valiliği Buca Çiftçi Mallarını Koruma Meclis Başkanlığının 14.12.2018 gün ve 2018-586 sayılı  Ceza Varakası  ile davacıya bildirilmiştir.

Davacı vekili, idari para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine itirazda bulunmuştur.

İZMİR 5. SULH CEZA HÂKİMLİĞİ: 21.05.2019 gün ve D. İş. No:2019/1899 sayı ile, ……     

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İtiraz eden vekili tarafından 30/04/2019 havale tarihli dilekçesi ile İzmir Valiliği Buca Çiftçi Mallarını Koruma Meclis Başkanlığı'nın 14/12/2018 tarih ve 2018/586 sayılı kararına itiraz etmiş ise de 4081 Sayılı Kanunun 10. Maddesinde  "Bu Kanunda yazılı istisnalar ile İdarî para cezaları dışında koruma veya ihtiyar meclislerinin bu Kanun hükümlerine göre verecekleri kararlar aleyhine alakalılar tarafından kararın kendilerine tebliği tarihinden itibaren on gün zarfında murakabe heyetine müracaat ve itiraz olunabilir. Murakabe heyetinin verdiği; a) İdarî para cezasına ilişkin kararlarına karşı Kabahatler Kanunu hükümlerine göre, b) Diğer kararlarına karşı bu Kanun hükümlerine göre, kanun yoluna başvurulabilir." denildiği, itiraza konu kararın Buca Çiftçi Mallarını Koruma Meclis Başkanlığınca verilen karar olduğu  itiraz başvurusunun değerlendirilmesi hususunda Hâkimliğimizin görevinin bulunmadığı,  İlçe Murakebe Kurulu kararına itiraz edildiğine dair dosya kapsamında bilgi belge bulunmadığı gibi İlçe Murakebe Kurulu tarafından verilen idari para cezası da bulunmadığı anlaşıldığından, itirazın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmek gerekmiştir.

KARAR: Gerekçeleri yukarıda açıklanan nedenlerle;

İtiraz eden vekilinin 30/04/2019 havale tarihli dilekçesindeki itirazının 5316 Sayılı Kabahatler Kanunun 28/1 -b maddesi gereğince görev yönünden USULDEN REDDİNE,

Karardan bir suretin itiraz eden vekiline TEBLİĞİNE,

Resen yapılacak tebligat giderlerinin itiraz edenlerden tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde Hâkimliğimize verilecek dilekçe veya zapta geçirilmek kaydıyla zabıt kâtibine beyanda bulunulması suretiyle İzmir 6. Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz yolu açık olmak üzere karar verildi.” şeklinde karar vermiş, davacı vekili tarafından yapılan itiraz,  İzmir 6. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 10.5.2019 gün ve D.İş:2019/3563 sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.

Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İZMİR 4. İDARE MAHKEMESİ; 16.10.2019 gün ve E:2019/867 sayı ile,  5326 sayılı Kaba-hatler Kanunu’nda, idari yaptırım kararlarına karşı başvurulacak yargı mercii olarak sulh ceza mahkemelerinin (hâkimliklerinin) genel görevli yargı mercii olarak belirlendiği, ancak özel kanunlarda görevli yargı yolunun belirlenmesine ilişkin özel hükümler bulunması halinde anılan Kanunun başvuru yoluna ilişkin  hükümlerinin uygulanmayacağının  anlaşıldığı,  öte yandan 4081 sayılı Kanunda idari para cezalarına karşı açılacak davalarda idari yargı mercilerinin görevli olduğuna ilişkin özel bir hükme de yer verilmediğinin görüldüğü, bu durumda, 4081 sayılı Kanundan kaynaklanan para cezası verilmesine ilişkin davaların görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu, açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varıldığı açıklanarak, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesinin Hicabi DURSUN’un başkanlığında, Üyeler Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 25.11.2019 tarihli toplantısında, Raportör – Hâkim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili  Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesi’nin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde, “Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir.

Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir”, 19. maddesinde, “Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine  kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada  görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin, davacı adına verilen para cezasının iptali istemiyle  idari  yargı yerinde açtığı davada,  İzmir 4. İdare Mahkemesi’nce davanın İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliğinin görevsizlik kararı üzerine açıldığı belirtilerek, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Ancak, somut olayda, para cezasının iptali istemiyle adli yargı yerine yapılan başvuruda,  İzmir 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 21.05.2019 gün ve D. İş. No:2019/1899 sayılı kararıyla; aynı istemle idari yargı yerinde açılan davada, İzmir 4. İdare Mahkemesince verilen 16.10.2019 gün ve E:2019/867 sayılı kararlar incelendiğinde; İzmir 4. İdare Mahkemesince verilen kararın,  başvuru konusunda kendisini görevsiz adli yargı yerini görevli görmesi nedeniyle 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi  uyarınca  görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ilişkin karar  olmasına karşılık, İzmir 5. Sulh Ceza Hâkimliğince verilmiş kararın, yargı yolunu değiştirmeye yönelik bir görevsizlik  kararı olmadığı, kararın gerekçesinde, başvuruya konu ceza hakkında itirazın ilgili kanunda yer alan kurula yapılması gerektiğinin, sulh ceza hakimliğinin görevine giren bir kararın bulunmadığının vurgulandığı, bu nedenle görevsizlik kararı verilmiş olup, diğer yargı kolunun görevli olduğu yolunda verilen bir  görevsizlik kararı olmadığı görülmüştür. 

İzmir 4. İdare Mahkemesince 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurulabilmesi için, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir yargı yolu uyuşmazlığına ilişkin yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararı bulunması, bunun üzerine kendisine açılan davada adli yargı yerinin görevli  olduğu kanısına varması ve görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması gerektiği açıktır. Oysa olayda, adli yargı yerince davacı hakkında aynı konuya ilişkin olarak verilmiş yargı yolunu değiştirmeye yönelik bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ortada 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen biçimde, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş yargı yolu uyuşmazlığına ilişkin olarak verilmiş bir görevsizlik kararının bulunmadığı kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenlerle, İzmir 4. İdare Mahkemesince davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevli yargı yerinin belirtilmesi için 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin  Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca yapılan başvurunun, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş yargı yolu uyuşmazlığına ilişkin bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.

 

S O N U Ç: 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle,  aynı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 25.11.2019 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan

Hicabi

DURSUN

Üye

Şükrü

BOZER

Üye

Mehmet

AKSU

Üye

Birol

SONER

 

 

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN