Hukuk Bölümü         2000/18 E.  ,  2000/24 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

            Davacı           :T.Tekstil San. ve Tic. A.Ş.

            Davalı            :Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü

                                     ( Malatya Sigorta Müdürlüğü)

            Vekilleri         :Av. B.G., Av. S.M., Av. D.A. 

            OLAY             : Davacı Şirkete ait konfeksiyon dikimi yapılan işyeri, verilen işyeri bildirgesine göre, 1.7.1997 tarihinden itibaren 2311 işkolu koduyla tescil edilerek 18.3.1981 tarih ve 8/ 2569 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan prim tarifesi gereğince ( III.) tehlike sınıfında tasnif edilmiş ve ödenecek sigorta prim oranı %2.5 olarak belirlenmiş iken, Şirket tarafından 27.11.1998 günlü dilekçe ile itiraz edilmesi üzerine Malatya Sigorta Müdürlüğünce 14.12.1998 günlü yazı ile, 1.1.1999 tarihinden itibaren işkolu kodunun 2431; tehlike sınıfının ( I ) ve sigorta prim oranının ise %1,5 olarak değiştirildiği bildirilmiştir.

            Ancak, Malatya Sigorta Müdürlüğünce 5.7.1999 günlü yazı ile, 2431 işkolu kodu ile %1,5 sigorta prim oranı uygulamasının, 506 sayılı Yasa’nın 75/4. maddesi gereğince 1.1.2000 tarihinden itibaren geçerli olacağı gerekçesiyle, 1999 yılının beş aylık döneminde %2,5 oranına göre prim ödenmesi gerekirken %1,5 oranında ödeme yapıldığından bahisle, sözkonusu prim farklarının gecikme zamlarıyla birlikte idarelerine ödenmesi istenilmiştir. 

            Davacı Şirket, davalı idarece uygulama tarihinin değiştirilmesine ilişkin 5.7.1999 günlü işlemin iptali istemiyle, 7.9.1999 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

            MALATYA İDARE MAHKEMESİ; 9.9.1999 gün ve E: 1999/ 1272, K: 1999/ 757 sayı ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 75. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurumca yapılacak değişikliklere ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce işverene ve işveren tarafından değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi koşulunun yer aldığı; aynı Yasa’nın 134. maddesinde, bu Kanun’un uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde veya bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görüleceğinin hükme bağlandığı; bu durumda, 506 sayılı Kanun’un uygulanmasından doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

Davacı Şirket, bu kez, 1998 yılı içinde işyerinde yürütülen  işin niteliği tespit edildikten sonra yapılan değişiklik üzerine kendilerine bildirilmiş olan yeni  sigorta prim oranı uygulaması tarihinin  1.1.1999 olarak kabulüne ve Kurumun 5.7.1999 günlü kararının iptaline karar verilmesi istemiyle, 7.10.1999 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.           

MALATYA İŞ MAHKEMESİ; 23.12.1999 gün ve E: 1999/ 158, K: 1999/ 258 sayı ile, uyuşmazlık, davacı şirketin faaliyet gösterdiği iş kolunun tabi olduğu tehlike sınıf ve derecesi ile buna göre ödeyeceği prim oranının 506 sayılı Yasa’nın 75. maddesi uyarınca belirlenmesine ilişkin işlemden kaynaklanmış olup, tesis edilen işlemin idarenin tek yanlı iradesine dayanan, ilgililerin hukuki durumlarını etkileyen icrai bir tasarruf niteliğini taşıdığı; idare hukuku kuralları içinde, kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla idarenin tek yanlı iradesi ile kamu hukuku esaslarına dayanarak ilgililerin hukuki durumlarını etkileyecek nitelikte tesis edilen işlemlere karşı açılan davaların çözüm yerinin idari yargı mercileri olduğu; bu nedenle, Mahkemenin davaya bakmakla görevli olmadığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar da, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.           

İNCELEME VE GEREKÇE : Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ali HÜNER’ in Başkanlığında, Üyeler: Mahir Ersin GERMEÇ, Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Bekir AKSOYLU, Sabriye KÖPRÜLÜ, Ertuğrul TAKA ve Turgut ARIBAL’ ın katılımlarıyla yapılan 12.6.2000 günlü toplantısında, Raportör- Hakim İsa YEĞENOĞLU’ nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet ÖZDEVECİ ile Danıştay Savcısı O. Cem ERBÜK’ ün davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:           

            USULE İLİŞKİN İNCELEME :

Dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğu ve davacı tarafından 15. maddedeki yönteme uygun olarak başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık görülmemiş, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

            ESASA İLİŞKİN İNCELEME :

Dava, davacı Şirketin faaliyet gösterdiği işkolu dikkate alınarak, idarece yeniden belirlenen tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranının uygulama tarihinin değiştirilmesine ilişkin işlemin iptali isteminden ibarettir. 

            506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 74. maddesinin üçüncü fıkrasında, " Hangi iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecelerine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belli edilmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların düşünceleri sorulduktan sonra Çalışma Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu karariyle yürürlüğe konacak bir tarife ile tespit olunur." hükmüne yer verilmiş; aynı Kanun'un 75. maddesinde, yapılan işin 74. maddede belirtilen tarifeye göre hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiği ile ödenecek sigorta prim oranının Kurumca belli edilerek işverene yazı ile bildirileceği, Kurumca re'sen  ya da istek üzerine tehlike sınıf ve derecesinin değiştirilebileceği, değişiklik halinde uygulamanın ne zaman yürürlüğe gireceği, işverence Kurumun işlemine karşı Çalışma Bakanlığına itiraz edilebileceği düzenlenmiş ve son fıkrasında " İşveren bu madde gereğince tehlike sınıf ve derecesine karşı Çalışma Bakanlığına yahut bu Bakanlığın vereceği karar üzerine Danıştaya başvurursa, bu Kanunun 81 inci maddesinin uygulanmasında, İcra ve İflâs Kanunun ilgili maddesinde  yazılı  bir yıllık süre, birinci halde Bakanlık kararının iptal süresi sonunda, ikinci halde ise Danıştay kararının kesinleştiği tarihten başlar." denilmiştir.

İdarenin, görevinde olan kamu hizmetini yürüttüğü sırada, kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis ettiği yürütülmesi zorunlu işlemleri idari işlem niteliğini taşımakta olup; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaati ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davalarının idari davalardan olduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. 

            Olayda, 506 sayılı Yasa'nın 74. maddesi ile verilen yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan tarifenin, idari usul ve esaslara dayanan genel düzenleyici bir işlem olduğu; uyuşmazlığın da, sözü edilen tarifenin 75. maddede belirtilen yönteme göre idarece uygulanmasına ilişkin işlemden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, anılan 75. maddenin son fıkrasında da işaret edildiği üzere, sözkonusu uygulama işlemine karşı açılan davanın, idare hukuku ilke ve kurallarına göre görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğunda kuşkuya yer bulunmamaktadır. 

            Açıklanan nedenlerle, Malatya İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli  olduğuna, bu nedenle Malatya İdare Mahkemesi’nin 9.9.1999 günlü, E:1999/1272, K:1999/757 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 12.6.2000 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile                              karar verildi.