Ceza Bölümü 2001/18 E., 2001/13 K.

  • ADLİ YARGININ GÖREVİ
  • ASKER KİŞİNİN ASKER KİŞİYE KARŞI ASKERİ MAHALDE İŞLEDİĞİ SUÇ
  • SARKINTILIK
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 9 ]
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 17 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Bozcaada İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Astsb.Bçvş. Halil Uluyurt'un, 1999 yılının Temmuz ve Ağustos aylarında aynı Komutanlık emrinde görevli J. Erler Cemal Ozan, Barbaros Işık, Dursun Saraç, Murat Çiftçi, Arif Lüzum, İsmail Çalı, Mehmet Özdemir ve Mesut Alkan'a sarkıntılık ettiği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 421/2. maddesi (8 kez tatbiki suretiyle) uyarınca cezalandırılması istemiyle 2. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nın 6.12.1999 gün ve E: 1999/2227, K: 1999/1131 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

    2. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 5.7.2000 gün ve E: 2000/478, K: 2000/552 sayıyla; 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4551 sayılı Yasa'nın, 38. maddesi ile Askeri Ceza Kanunu'nun 152. maddesi yürürlükten kaldırıldığından, sanığa yüklenen suçun askeri suç olma niteliği ortadan kalkmış olup, asker kişiye karşı, askeri mahalde işlendiği ileri sürülmüş ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden sanığın 3.2.2000 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilmiş olduğu ve asker kişi olma sıfatının ortadan kalktığı, böylece askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Bozcaada Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

    BOZCAADA SULH CEZA MAHKEMESİ: 28.11.2000 gün ve E: 2000/33, K: 2000/45 sayıyla; suç günü, asker kişi olan sanığın, asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen suçu nedeniyle açılan kamu davasının askeri yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği açıklanarak görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, Bozcaada Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Ahmet ALKIŞ'ın katılımlarıyla yapılan 26.2.2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ULUGÖL'ün, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    USULE İLİŞKİN İNCELEME:

    Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

    ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

    353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

    "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

    Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, sanığın yüklenen suçu işlediği ileri sürülen günde asker kişi olması, yüklenen suçun "askeri suç" olup, asker kişiye karşı, askeri mahalde işlenmiş olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, 26.5.2000 tarihinde yürürlüğe giren 26.3.2000 gün ve 24001 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 4551 sayılı Yasa'nın 38. maddesi ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun, 152. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğundan sanığa yüklenen "sarkıntılık" suçunun "askeri suç" niteliği ortadan kalkmıştır.

    353 sayılı Yasa'nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4191 sayılı Yasa'yla değişik 17. maddesinde; "askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer" denilmektedir.

    Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E: 1996/74, K: 1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması..." sözcükleri iptal edilmiştir.

    Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

    Somut olayda, asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde işlendiği ileri sürülen "sarkıntılık" suçu nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın resen emekliye sevk edilerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişiğinin kesildiği, dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır.

    Bu nedenlerle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesinin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcüklerinin iptali karşısında, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve askeri mahkemede yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Bozcaada Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Bozcaada Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28.11.2000 günlü, E: 2000/33, K: 2000/45 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 26.2.2001 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.