T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/436

KARAR NO  : 2023/634      

KARAR TR  : 16/10/2023

ÖZET: 4925 sayılı Kanun'a istinaden çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 40. ve 43. maddesindeki yükümlülüklerin ihlal edildiğinden bahisle düzenlenen ihlal tespit tutanağının, mezkûr Yönetmeliğin 69., 70. ve 72. maddesi kapsamında uygulanan idari yaptırım niteliğindeki işleme dayanak oluşturmak üzere düzenlenen tutanak olduğu,idari yaptırım niteliğindeki bu işlemin de 5326 sayılı Kanun'un 16. maddesi kapsamında bir idari yaptırım türü olduğundan, her sefer için 15 uyarma cezası verilmesi işleminin iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı    :A.T.Tic.A.Ş

Vekili      : Av. F.A

Davalı     : Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı

Vekili      : Av. E.N.A

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı VI. Bölge Müdürlüğünce değişik tarihlerde yapılan denetimler sonucunda, davacı firmanın Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin muhtelif maddelerini ihlal ettiğinden bahisle, UBAB-A seri ve 222681, 218400, 222682, 222683 sıra numaralı dörtadet ve ayrı ayrı 2.174 TL bedelli idari para cezası tutanağı düzenlendiği yine UDHB-ELK-A ve 349812, 349813, 349662 seri nolu ihlal tespit tutanakları tutularak, davacı adına her sefer için uyarma cezası verildiği davacıya bildirilmiştir.

 

2. Davacı vekili, idari para cezaları ve ihlal tespit tutanaklarının iptali istemiyleadli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

3. Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliği 25/06/2021 tarih ve D.İş No.2020/3514 sayılı kararı ile, başvurunun çözümünün idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, uyarma cezası bakımından itirazın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Görevsizlik kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Dava konusu uyarma cezalarının; Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 3. Bölümünde düzenlenen idari yaptırımlar içerisinde yer aldığı belirtilmiş ise de, idari yaptırım türlerini belirleyen Kabahatler Kanunu'nun 16. maddesinde sayılan idari yaptırımlar arasında bulunmadığı açıktır.

 

Bu durumda dava konusu uyarma cezalarına ilişkin işlemin idarenin tek taraflı kamu gücüne dayalı icrai nitelikte bir idari işlemi olduğu ve Kabahatler Kanunun 27. maddesinin 1. fıkrası uyaıınca para cezasına ilişkin kısım adli yargının görev alanında bulunsa da aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddalarının bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı mercinde görüleceği kuralı uyarınca UDHB-ELK-A seri 349662 sıra numaralı uyarma cezası yine aynı işlem kapsamında verilen UAB-A seri 222681 sıra numaralı para cezası ile UDHB-ELK-A seri 349812 sıra numaralı uyarma cezası yine aynı işlem kapsamında verilen UAB-A seri 222682 sıra numaralı para cezası ile UDHB-ELK-A seri 349813 sıra numaralı uyarma cezalarının uyuşmazlık konusu para cezaları ve uyarma cezalarına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde idare mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur.

Buna karşın, muterize ait...NH ...plakalı taşıtın Dİ Yetki Belgesine kayıtlı olup Antalya-Alanya arası yetki belgesi kapsamı dışında iliçi yolcu taşıdığından bahisle muteriz hakkında idari yaptırım uygulanmış ise de, ihlalin ne şekilde yapıldığının denetime elverecek şekilde EK-4 te yer alan Tutanaklar ile dosya kapsamında gösterilmediği yine muterizin savunması da dikkate alındığında muterizin atılı kabahati işlediğine dair dosyada somut bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla UAB-A seri 222683 sıra numaralı para cezası tutanağının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Muterize ait...H.T.V ...plakalı taşıtın Dİ Yetki Belgesine kayıtlı olup Antalya-Alanya arası iliçi iki nokta arasında taşımacılık faaaliyetinde bulunduğundan bahisle muteriz hakkında idari yaptırım uygulanmış ise de, idarenin sunmuş olduğu EK-7 de yer alan bilet ve fotoğraflardan muterizin ne şekilde atılı kabahati işlendiğin anlaşılamadığı yine muterizin iliçinde hangi yolcuyu taşıdığı veya nerden nereye taşıdığına dair dosyaya yansıyan somut bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla, UAB-A seri 218400 sıra numaralı para cezası tutanağının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. "

 

4. Davacı vekili bu kez, şirkete ait aracın yapılan denetiminde, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 40. maddesinin üçüncü, dördüncü ve altıncı fıkrası ile 43. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bilgileri Bakanlığın U-ETDS (Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi) sistemine bildirmediğinin tespit edildiğinden bahisle aynı Yönetmenliğin 69. maddesinin sekizinci fıkrasının (a) bendi uyarınca UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı tutularak, şirket adına her sefer için 15 uyarma cezası verilmesi işleminin iptali istemiyle, idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdariYargıda

 

5. Antalya 3. İdare Mahkemesinin 17/12/2021 tarih ve E.2021/1042, K. 2021/1125 sayılı kararı ile, UDHB-ELK-A seri 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı ile davacı şirkete her sefer için 15 uyarma cezası verilmesi işlemi uygulandığı, davacının bildirim yükümlülüğüne aykırı davranışının sabit olduğunun görüldüğü, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

6. Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 29/09/2022 tarih ve E.2022/600, K.2022/2316 sayılı kararı ile, "...Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca bugüne kadar verilen kararlar, aykırılığın giderilmesi istemine konu benzer nitelikteki uyuşmazlıkların görüm ve çözümü görevinin idari yargı yerine ait olduğu yönünde ise de; 2918 sayılı ve 5326 sayılı Kanun hükümleri ile hukuki güvenlik ilkesi yönünden yukarıda yapılan açıklamalar ve Uyuşmazlık Mahkemesinin istikrar kazanan kararları birlikte değerlendirildiğinde, geri alma niteliğine bakılmaksızın sürücü belgesinin geri alınması yaptırımına karşı açılacak davalarda adli yargı merciinin görevli olduğu, bu haliyle, sürücü belgesinin geri alınması ve idari para cezası yaptırımına karşı adli yargı merciine başvurulabileceği sonucuna varılmaktadır, denilerek 2918 sayılı Yasanın 48. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması işlemlerine ve idari para cezalarına karşı açılacak davalarda adli yargı yerlerinin görevli olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu durumda, uyarma cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır." gerekçesiyle davacı tarafından yapılan istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

 

7. Antalya 3. İdare Mahkemesi 06/12/2022 tarih ve E.2022/1597, K.2022/1412 sayılı kararı ile, 2918 sayılı Kanun'un 48. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması işlemlerine ve idari para cezalarına karşı açılacak davalarda adli yargı yerlerinin görevli olduğu, uyarma cezasına karşı açılan davanın da görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

 

8. Konya Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 16/03/2023 tarih ve E.2023/444, K.2023/1144 sayılı kararı ile, uyuşmazlıkta Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliğince davanın görev yönünden reddine karar verildiğinden, dava dosyasının Uyuşmazlık Mahkemesine görev uyuşmazlığının çözümü amacıyla gönderilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddine ilişkin kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle, davacı tarafından yapılan istinaf isteminin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, kaldırma kararı doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

 

9. Antalya 3. İdare Mahkemesi 14/06/2023 tarihli ve E.2023/787 sayılı kararı ile, uyarma cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

10. 4925 sayılı Karayolu TaşımaKanunu’nun "Amaç" başlığı altında düzenlenen 1. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanunun amacı; karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının, diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır."

 

11.Kanun'un "Kapsam" başlıklı 2. maddesi şöyledir:

 

"Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.

            Ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Kanun hükümlerine tâbi değildir.

            İl sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesi il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımalar belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabilir.

Uluslararası anlaşmalar ile savaş hali, olağanüstü hal ve doğal afet durumlarında uygulanacak hükümler saklıdır."

 

12. Yine Kanun'un "Ceza uygulaması" başlıklı 27. maddesi şöyledir:

 

" (Değişik: 25/6/2009-5917/34 md.)

            Bu Kanunda yazılı idari para cezalarını uygulamaya Ulaştırma Bakanının yetkilendirdiği Bakanlık personeli, trafik polisi ve zabıtası, trafik polisinin görev alanı dışında kalan yerlerde rütbeli jandarma personeli, sınır kapılarında görev yapan gümrük muhafaza ve gümrük muayene memurları ile bunların amirleri, terminallerde görevli belediye zabıtası yetkilidir.

            Bu Kanun kapsamında faaliyet gösterenlere hangi hallerde uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklinde idari müeyyideler uygulanacağına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir.

            Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal şeklindeki idari müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez."

 

13. 08/01/2018 tarihli ve 30295 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin “Yetki belgesi alma zorunluluğu” başlıklı 5. maddesi şöyledir:

 

"Bu Yönetmelik kapsamına giren taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü, nakliyat ambarı işletmeciliği, kargo işletmeciliği, lojistik işletmeciliği, dağıtım işletmeciliği, terminal işletmeciliği ve benzeri faaliyetlerde bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin yapacakları faaliyetlere uygun olan yetki belgesini/belgelerini Bakanlıktan almaları zorunludur."

 

14. Yönetmeliğin "Yetki belgesi sahiplerinin ortak yükümlülükleri" başlıklı 40. maddesinin üçüncü, dördüncü ve altıncı fıkraları şöyledir:

 

"(3) A1, A2, B2 ve D2 yetki belgesi sahipleri, yapacakları arızi, grup veya mekik seferlerinde, sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 37 nci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahatin başlangıç saatinden en geç 1 saat öncesine, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar. (Mülga cümle:RG-15/11/2019-30949) (…) (Ek cümle:RG-15/11/2019-30949) Yapılan denetimlerde, bu fıkrada belirtilen yükümlülüğün yerine getirildiğinin teyidi halinde, taşıma yapılan taşıttan taşıma sözleşmesinin ibrazı istenilmez.

(4) (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) A1, B1 ve D1 ile kalkış veya varış yeri Büyükşehir olup tarifeli olarak faaliyet gösterecek D4 yetki belgesi sahipleri, yapacakları düzenli yolcu taşımacılığı faaliyetinde, onaylı zaman tarifesinde belirtilen saatteki sefere göndereceği taşıtın plakası ve ATS bilgileri, taşıtta görevli personel bilgileri ile birlikte yolculara ait, 36 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları ile 38 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen bilgileri, seyahat başlayıncaya kadar, seyahati yapamayan veya tamamlamayan yolcu bilgilerinin ise, bu durumun meydana geldiği saatten en geç 30 dakika sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar.

...

(6) C2, C3, K1, K3, L1, L2, N1, N2, R1 ve R2 yetki belgesi sahipleri (Ek ibare:RG-23/6/2020-31164) ile taşınanın tehlikeli madde olması halinde C1 ve K2 yetki belgesi sahipleri de; taşımasını üstlendikleri eşyalar için (Değişik ibare:RG-21/11/2020-31311) taşıma ücreti haricinde taşıma senedinde belirtilen bilgiler (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) ile birlikte, beşinci fıkrada belirtilen bilgileri, (Değişik ibare:RG-10/1/2020-31004) taşımanın yapılacağı taşıtın hareket ettiği saatten, en geç 6 saat sonrasına kadar Bakanlığın U-ETDS sistemine işlemek/iletmek zorundadırlar. (Mülga cümle:RG-15/11/2019-30949) (…)"

 

15. Yönetmeliğin "İhlal ve idari para cezası karar tutanağı düzenlenmesi" başlıklı 67. maddesişöyledir:

 

"(1) Kanunda öngörülen ve bu Yönetmelikte belirtilen kusurları ve/veya ihlalleri işleyenler hakkında, 66 ncı maddede belirtilen görevliler tarafından idari para cezası ve/veya ihlal tespitine dair tutanak düzenlenir.

(2) Tutanaklar, para cezası gerektiren kusurlar için idari para cezası karar tutanağı, uyarma gerektiren mevzuat ihlalleri için ihlal tespit tutanağı olmak üzere iki şekilde düzenlenir.

(3) Birden fazla kusurun bir arada işlenmesi halinde her kabahat için ayrı idari para cezası karar tutanağı düzenlenir.

(4) Birden fazla mevzuat ihlalinin bir arada işlenmesi halinde her ihlal için ayrı ihlal tespit tutanağı düzenlenir. (Ek cümle:RG-21/11/2020-31311) Ancak, bu fıkra kapsamında ayrı ayrı düzenlenmesi gereken ihlal tespit tutanakları, yapılan ihlaller ve karşılığındaki uyarma adetleri ayrı ayrı belirtilmek suretiyle elektronik ortamda tek bir ihlal tespit tutanağı olarak düzenlenebilir.

(5) İdari para cezalarına ilişkin diğer hususlarda (Değişik ibare:RG-15/11/2019-30949) Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayımlanan mevzuat esas alınır.

(6) Bu maddeye göre düzenlenecek tutanaklar, elektronik olarak da düzenlenebilir. Elektronik olarak düzenlenecek tutanaklara ilişkin hususlar, Bakanlıkça düzenlenir."

 

16. Yine Yönetmeliğin "Uyarma" başlıklı 69. maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir:

 

"8) (Ek:RG-15/11/2019-30949) 40 ıncı maddenin üçüncü, dördüncü ve altıncı (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) fıkrasındaki yükümlülüklerle ilgili olarak U-ETDS’ye;

a) Yapılan sefere ilişkin bilgi/veri iletmeyenlere, her sefer için 15 uyarma,

b) İletilen seferlerde, sefer başına (gidiş veya dönüş) 10 adedi geçmemek üzere eksik/yanlış bilgi/veri gönderenlere, her eksiklik/yanlışlık için 1 uyarma,

c) (Ek:RG-10/1/2020-31004) Taşıtta görevli personel bilgisinin hiç bildirilmemesi veya eksik/yanlış bildirilmesi halinde, her sefer için 10 uyarma,

ç) (Ek:RG-16/7/2023-32250) Yolcu taşımacılığı faaliyetlerinde, yolcunun beyan ettiği ve Bakanlığa bildirilen/iletilen varış noktasından önce inen yolculara ilişkin bilgilerin, bu hususun gerçekleştiği andan itibaren 30 dakika sonrasına kadar bildirilmemesi/iletilmemesi durumunda her yolcu için 5 uyarma,

yetki belgesi sahibine verilir. Ancak, bu maddeye göre yaptırım uygulanan firmanın, bu kabahatinin sonradan suç unsuru teşkil ettiğinin tespiti halinde, yetki belgesi sahibine ayrıca 150 uyarma verilir."

 

17. Yönetmeliğin "Geçici durdurma ve yetki belgesi iptali" başlıklı 70. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası şöyledir:

 

"(3) Yetki belgesi sahibine verilen ve kaldırılmamış olan uyarmaların sayısının 150 adede ulaşması ve bu hususun tebliğini izleyen 15 gün içinde ödeme yapılarak uyarmaların sayısının 150 adedinin altına düşürülmemesi halinde, ihlale konu olan yetki belgesinin faaliyeti geçici olarak durdurulur. Bu şekilde yetki belgesi kapsamında geçici olarak faaliyeti durdurulanların, gerekli ödemeyi yaparak uyarmaların sayısını 150 adedin altına düşürmeleri halinde, yetki belgesi faaliyetlerine izin verilir.

(4) 40 ıncı maddenin üçüncü, dördüncü, altıncı ve onüçüncü fıkraları (Mülga ibare:RG-2/7/2021-31529) ile 44 üncü maddenin altıncı ve yedinci fıkralarının; bir yıl içerisinde 30 kez ihlal edildiğinin tespiti halinde, firmanın ilgili yetki belgesi kapsamındaki faaliyeti üç gün süreyle durdurulur. Sürenin hesabında, ilk ihlalin tespit edildiği tarih esas alınır."

 

18. Yönetmeliğin "İdari para cezası ve diğer idari yaptırımların birlikte uygulanması" başlıklı 72. maddesi şöyledir:

 

"(1) Kanunda öngörülen idari para cezaları, Kanunda ve bu Yönetmelikte düzenlenen uyarma, geçici durdurma ve iptal gibi idarî müeyyidelerin uygulanmasına engel teşkil etmez.

(2) Birden fazla kabahatin bir arada işlenmesi halinde her kabahat için ayrı ayrı idari para cezası uygulanır.

(3) Kanun veya bu Yönetmeliğe muhalefet nedeniyle, elektronik ortamda tespit edilecek kabahat ve ihlal için, denetimle görevli Bakanlık personeli gıyaben işlem tesis eder."

 

19. 30/03/2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle değiştirilen 3. maddesi şöyledir:

 

“ (1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

20. Kanun'un 16. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir”

 

21. Kanun'un 19. maddesi şöyledir:

 

“(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır”

 

22. Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

" İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir.”

 

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

23. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 16/10/2023 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, davacı tarafından adli yargı yerinde, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin muhtelif maddelerinin ihlal edildiğinden bahisle, hakkında tesis edilen UBAB-A seri ve 222681, 218400, 222682, 222683 sıra numaralı dörtadet ve 2.174 TL bedelli idari para cezası ile UDHB-ELK-A ve 349812, 349813, 349662 seri nolu ihlal tespit tutanakları uyarınca verilen uyarma cezalarının iptali için dava açıldığı; idari yargı yerinde ise, UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı uyarınca her sefer için verilen 15 uyarma cezasının iptali için dava açıldığı, yargı kolları arasında sadece UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı uyarınca verilen 15 uyarma cezası bakımından görev uyuşmazlığının doğduğu; görev uyuşmazlığının giderilmesi için idare mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, mahkemece idari yargı dosyası ekinde adli yargı kararının kesinleşme şerhli örneği ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

24. Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra; gereği görüşülüp düşünüldü:

 

25. Davacı tarafından, UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı uyarınca her sefer içinverilen 15 uyarma cezasının iptali istemiyle açılan davanın, 4925 sayılı Kanun uyarınca çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 69., 70. ve 72. maddeleri kapsamında uygulanan idari yaptırım niteliğindeki işleme dayanak oluşturmak üzere düzenlenen tutanağın iptali istemine ilişkin olduğu, idari yaptırım niteliğindeki bu işlemin de 5326 sayılı Kanun'un 16. maddesi kapsamında bir idari yaptırım olduğu anlaşılmıştır.

 

26. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre; Kabahatler Kanunu’nun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, Kanun’un 19. maddesinde sayılan yaptırımlar saklı tutulmak kaydıyla, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

 

27. 5326 sayılı Kanun’un 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrasında, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

 

28. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

 

29. Uyuşmazlık Mahkemesince, idari para cezası yönünden oluşan olumsuzgörev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararınhukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarınınkaldırılmasına karar verilmiştir.

 

30. Olayda,üç gün süre ile faaliyetin durdurulmasına ilişkin idari yaptırım kararına dayanak oluşturan ihlal tespit tutanağı ile verilen uyarma cezasının, süresiz değil, belirli bir süre için 3 gün süre ile faaliyetin durdurulmasınailişkin idari yaptırım kararı olduğu,5326 sayılı Kanun’un “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde, “diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için, …..Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi, ...gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilerek, ilgili kanununda, bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı tutulan, başka bir deyişle belirtilen istisnalar içinde sayılan yaptırımlardan biri olduğu, 5326 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 4925 sayılıKanun’un defalarcadeğiştirilerek yeniden düzenlendiği ve bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesine ilişkin karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır.

 

31. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir kanunla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

 

32. Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir kanun ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni kanuna göre görevsiz halegelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni kanundaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

 

33. Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkemenin davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

 

34. İncelenen uyuşmazlıkta, 4925 sayılı Kanun ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliği uyarınca süresiz değil, belirli bir süre için 3 gün faaliyetindurdurulmasına ilişkin idari yaptırım kararına dayanak oluşturan tutanağın 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 4925 sayılı Kanun’da yapılandeğişikliklerle Kanun’un yeniden düzenlendiği ve bu haliyle4925 sayılı Kanun’da ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Yönetmeliktegörevliyargıyerihususunda hükümbulunmadığı,kanun yoluna ilişkin bir düzenlemenin yer almadığı anlaşılmıştır.

 

35. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, uyarma cezasına ilişkin karara karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

36. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, Antalya 3. İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile, Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/06/2021 tarih ve D.İş.2020/3514 sayılı görevsizlik kararının, UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı uyarınca verilen her sefer için 15 uyarma cezasının iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusu ile ilgili kısmının, kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Antalya 3. İdare Mahkemesince yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile, Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 25/06/2021 tarih ve D.İş.2020/3514 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ, UDHB-ELK-A seri ve 349662 sıra numaralı ihlal tespit tutanağı uyarınca verilen her sefer için 15 uyarma cezasının iptali istemiyle yapılan itiraz başvurusu ile ilgili kısmının KALDIRILMASINA,

 

16/10/2023 tarihinde, ÜyelerNilgün TAŞ ve Ahmet ARSLAN’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                              Üye

          Muammer                   Nilgün                            Doğan                           Eyüp

          TOPAL                      TAŞ                            AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                          Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                      ÇALIŞKAN

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

Dava, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu uyarınca çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 69, 70 ve 72. maddeleri kapsamında uygulanan idari yaptırım niteliğindeki işleme dayanak oluşturmak üzere düzenlenen tutanağın iptali istemiyle açılmıştır.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesinde, bu Yasanın; İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde; diğer genel hükümlerinin, İdarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu; idari tedbirlerin, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu öngörülmüş; Kanun'un 27. maddesinin 8. fıkrasında ise, İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında, aynı kişi ile ilgili olarak İdarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; İdarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali istemiyle birlikte İdarî yargı yerlerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir.

Öte yandan; iptal davalarının konusunu, ilgililerin hukukunu etkileyen, bu özellikleri nedeniyle de idari yargı düzeni içinde yargısal denetime tabi tutulan idari işlemler oluşturmaktadır.

İdari işlem; idarenin, hukuk aleminde değişiklik, yenilik doğuran irade açıklaması olup; bir tasarruf veya kararın idari işlem sayılabilmesi için, idari makamca verilmiş olması ve idarenin, idare hukuku alanında gördüğü idari faaliyete ilişkin olması gerekmektedir.

İdari makamların, idari faaliyetin görülmesi sırasında kullandıkları kamu gücü ise, söz konusu makamlara, bireyler ile girdikleri ilişkilerde, onların iradesinden bağımsız bir şekilde, hatta karşıt iradelerine rağmen, tek yanlı olarak hukuki sonuçlar ve etkiler yaratabilecek işlemler yapabilme yetki ve yeteneği tanıdığından, kamu gücünün kullanılmasından doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği açıktır.

Uyuşmazlık, davacıya Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nin 69. maddesi uyarınca uyarma cezası verilmesine yönelik olarak tutulan ihlal tespit tutanağından kaynaklanmakta olup; karayolu taşıma mevzuatının yetki belgesi sahiplerine yüklediği yükümlülüğün yerine getirilmesinin sağlanması için, davalı idarece kamu gücüne dayalı olarak, tek yanlı irade beyanı ile tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerine yönelik bir niteliği bulunmamaktadır.

Buna göre idari yaptırım uyuşmazlığından kaynaklanmayan, karayolu taşıma mevzuatının yetki belgesi sahiplerine yüklediği yükümlülüğün yerine getirilmesi amacıyla idarenin kamu gücüne dayanarak tek yanlı irade beyanı ile tesis ettiği bir idari işlemden doğan uyuşmazlığın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, yukarıda yer alan kanun hükümleri uyarınca davanın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli olduğundan adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyoruz.

 

 

 

Üye

Nilgün TAŞ

Üye

Ahmet ARSLAN