T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2023/407

KARAR NO  : 2023/594      

KARAR TR  : 25/09/2023

ÖZET: Meslekî kamu kurumunca verilen ve idari yaptırım niteliği bulunmayan disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı     : B.T. Tic. ve San. Ltd. Şti.

Vekili       : Av. H.K

Davalı      : T.S.A.B

Vekili       : Av. Y.B

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, müvekkili şirket hakkında "seyahat acentalığı işletme belgesini ve diğer ilgili evrakları seyahat acentası olmayan üçüncü kişilere hukuka aykırı olarak kullandırdığının" tespit edilmesi üzerine, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun 10. maddesinin (b) bendi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliği'nin 5/1/a/3 maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle aynı Yönetmeliğin 10/3/c maddesi uyarınca 5.586,28 TL disiplin para cezası verilmesine ilişkin, T.S.A.B Disiplin Kurulunun 20/02/2020 tarih ve 3 toplantı numaralı kararının iptali istemiyle idari yargı yerindedavaaçmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. İdari Yargıda

 

2. İstanbul 13. İdare Mahkemesi 29/12/2021 tarih ve E.2021/965, K.2021/2135 sayılı kararı ile, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...davacıya, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun 10/b maddesinin ihlali nedeniyle verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, 1618 sayılı Kanun'da açıkça idari para cezalarına karşı açılacak davalarda görevli Mahkeme olarak İdare Mahkemesinin gösterilmemesi ve yine 5326 sayılı Kanun'un 27. maddesinin, 8. fıkrası kapsamında idari para cezasının verildiği işlem kapsamında idari yargının görev alanına giren bir kararın da dava konusu edilmemesi nedeniyle bakılan uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin adli yargı olduğu sonucuna varılmıştır."

 

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemleadli yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. Adli Yargıda

 

4. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği 03/04/2023 tarih ve Değ. İş No.2022/360 sayılı kararı ile, 5362 sayılı Kanun'un 24. maddesinde disiplin kurulu kararlarına karşı idare mahkemelerinde dava açılabileceğinin açıkça belirtildiği, eldeki davada da disiplin kurulunun 20/02/2020 tarih ve 3 sayılı para cezasının kaldırılmasının talep edildiği anlaşıldığından davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosya incelemesinin bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

A. Mevzuat

 

5. Anayasa'nın 123. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

   "Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur."

 

6. Anayasa'nın 135. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

   "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir."

 

7. 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun "Seyahat acentalarının yükümlülükleri" başlıklı 10. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi şöyledir:

 

"Seyahat acentaları aşağıdaki hususlara uymak zorundadır:

...

b) Müşteriyi aldatıcı, kamu güvenini sarsıcı ve ülke turizmini baltalayıcı davranışlarda bulunmamak,"

 

8. Aynı Kanun'un "Amaç ve Kuruluş" başlıklı 32. maddesi şöyledir:

 

            "Seyahat acentaları, seyahat acentalığı mesleğinin yurt ekonomisi ve turizmine uygun surette gelişmesini sağlayıcı tedbirleri almak ve mesleki ahlak ve tesanüdü korumak amaciyle Seyahat Acentaları Birliği adı altında tüzel kişiliği haiz bir birlik kurarlar. Seyahat acentalarının bu birliğe üye olmaları zorunludur.

Seyahat Acentaları Birliğinin merkezi İstanbul'dadır. Birlik gerekli görülen yerlerde merkeze bağlı şubeler açabilir. Yönetim Kurulu, merkeze bağlı şube bürosunun kadroları ile şube müdürünü tespit ve tayin eder."

 

9. Aynı Kanun'un "Birliğin görevleri" başlıklı 33. maddesi şöyledir:

 

"Seyahat Acentaları Birliğinin görevi, pazar araştırmaları ve seyahat acentalığı konusunda incelemeler yapmak, birlik üyeleri arasındaki haksız rekabetin önlenmesi hususunda gerekli tedbirler almak, seyahat acentaları personelinin yetiştirilmesi için kurslar ve seminerler düzenlemek, Bakanlıkça istendiğinde görüş bildirmek, uluslararası kuruluşlarda seyahat acentalarını temsil etmek, bu kanunda ve 34 üncü maddenin son fıkrasında bahsedilen yönetmelikte belirtilen diğer görevleri ifa etmektir.

Birlik, acentalık mesleğinin vakar ve haysiyetine uymayan hareketlerden dolayı birlik üyelerine disiplin cezası verir."

 

10. 05/07/2007 tarih ve 26664 sayılı RG'de yayımlanarak yürürlüğe giren Seyahat Acentaları Yönetmeliği'nin "Seyahat acentalarının hizmetleri" başlıklı 5. maddesinin 1/a/3 alt bendi şöyledir:

 

"(1) Seyahat acentalarının hizmetleri şunlardır:

            a) Seyahat acentalığı faaliyetleri, Kanuna göre kurulmuş seyahat acentalarınca yerine getirilir. Tüketiciye yönelik olarak bir bedel karşılığında seyahat acentalığına münhasır faaliyet olarak tanımlanan hizmetlerin seyahat acentası olmayan kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması yasaktır. Seyahat acentalarına münhasır hizmetler şunlardır:

(...)

            3) Seyahat acentalarının ürettiği hizmetlerin tamamını ya da bir kısmını ürün sahibi seyahat acentası tarafından yetki verilmek suretiyle satar"

 

11. 03/06/2018 tarih ve 30440 sayılı RG'de yayımlanarak yürürlüğe giren Seyahat Acentaları Birliği Yönetmeliği'nin "Disiplin kurulu ve disiplin cezaları" başlıklı 10. maddesi şöyledir:

 

"1-Disiplin Kurulu, üç kişiden oluşur ve Genel Kurul tarafından üyeleri arasından seçilir. Genel Kurulda ayrıca üç yedek üye seçilir. Disiplin Kurulu üyelerince bir üye başkan olarak seçilir. Toplantı ve karar yeter sayısı üçtür.

2-Disiplin Kurulu, Birlik üyelerinin acentalık, tanıtım ve reklam faaliyetlerinde Kanun, Yönetmelik ve mesleki etik ilkelere uygun davranıp davranmadığını kendisine iletilen ihbar ya da şikâyet üzerine soruşturmaya yetkilidir.

3-Soruşturmanın tamamlanmasını müteakip kusurlu olduğu tespit edilen üye hakkında kusurun niteliğine göre aşağıdaki cezalar uygulanır;

a) Uyarma cezası: Seyahat acentası meslek ilkelerine aykırı davranan, Birliğe karşı üyelik görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen, yıllık aidat borcunu yıl sonuna kadar kapatmayan, Birliğin itibarını zedeleyici fiil ve beyanlarda bulunan, tüketici ve diğer kişilerle olan ilişkilerde terbiye ve nezakete aykırı davranışlarda bulunan üyenin, mesleki faaliyetlerinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. Üye, bir yıl içerisinde uyarma cezası gerektiren fiili tekrarlaması halinde kınama cezası ile cezalandırılır.

b) Kınama cezası: Tüketicilere ve diğer kişilere olan taahhütlerini yerine getirmeyen veya bunlara karşı haksız ithamda bulunan, müşterilerini, tüketicileri veya diğer kişileri aldatan, rekabeti bozucu davranışlarda veya haksız rekabette bulunan ya da mükerrer uyarma cezası alan üyeye mesleki faaliyetinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir. Üye, bir yıl içerisinde kınama cezasını gerektiren fiili tekrarlaması halinde para cezası ile cezalandırılır.

c) Para cezası: Üyenin Bakanlık, diğer resmi kurumlar ve Birlik tarafından mevzuata uygun olarak alınmış kararlara aykırı hareket etmesi veya mükerrer kınama cezası almasından dolayı para cezası ile cezalandırılmasıdır. Para cezaları Birliğe gelir kaydedilir. Verilecek para cezası kusurun işlendiği yıla ait üyelik aidatının iki katıdır. Üyenin para cezası verilmesini gerektiren eylem ve davranışlarının aynı eylem ve davranış olmasına bakılmaksızın bir yıl içerisinde tekrarında verilecek ceza yıllık aidatın beş katı olarak uygulanır.

ç) Geçici veya uzun süreli üyelikten çıkarma cezası: Üyenin seyahat acentası sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketleriyle huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozucu eylem ve davranışlarda bulunması karşısında, Birlik üyeliğinden geçici veya uzun süreli olarak çıkarılması ve bu süre içerisinde mesleki faaliyetini yürütememesidir. Geçici çıkarma cezası bir aydan az altı aydan fazla, uzun süreli çıkarma cezası altı aydan az iki yıldan fazla olamaz.

4-Kararlar, karar tarihini takip eden altmış gün içerisinde Yönetim Kurulu tarafından uygulanır. Geçici veya uzun süreli üyelikten çıkarma cezasının süresi, cezanın Bakanlık tarafından seyahat acentasına tebliğ tarihinden itibaren başlar.

5-Kanun ve bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, Disiplin Kurulunun işleyişine ilişkin hususlar, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 24 üncü maddesinde yer alan hükümlere göre yürütülür."

 

12. 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu'nun, yukarıda anılan Kanun ve Yönetmelikte hüküm bulunmayan ve "Disiplin Kurulunun işleyişine ilişkin hususların" yer aldığı, "Disiplin kurulu ve disiplin cezaları" başlıklı 24. maddesinin ilk beş fıkrası şöyledir:

 

"Birlik disiplin kurulu birliğe bağlı oda üyelerinin meslekî faaliyetleri sırasında meslek ahlakı ile bağdaşmayan hareket ve işlemlerini soruşturmaya ve durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre bu maddede belirtilen disiplin cezalarını vermeye yetkilidir.

Disiplin kurulu kendi üyeleri arasından bir başkan seçer. Disiplin kurulunun sekreterlik işleri birlik tarafından yerine getirilir. Disiplin kurulu üyeleri arasında eksilme olduğu takdirde, yedek üyelerden genel kuruldaki seçimde en fazla oy alanlar, oyların eşitliği halinde listeye göre sırayla disiplin kurulunca yazılı olarak disiplin kuruluna çağrılır.

Üyenin yazılı savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Disiplin kurulunun yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunma yapmayan üye, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.

Disiplin kurulu kendilerine intikal eden ihbar ve şikâyetleri en çok bir ay içinde soruşturmaya başlar ve en geç üç ay içinde sonuçlandırır.

Disiplin kurulunca verilen cezalar on gün içinde ilgililere yazılı olarak tebliğ edilir. İlgililer bu karara karşı tebellüğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili idare mahkemesine dava açabilirler. Davanın açılmış olması idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. Dava, zaruret görülmeyen hallerde, evrak üzerinden inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Yetkili idare mahkemesince verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine başvurulabilir. Bölge idare mahkemesinin verdiği kararlar kesindir."

 

13. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

 

"İdari dava türleri şunlardır:

   a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

   b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

   c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar"

 

B. Yargı Kararları

 

14. Uyuşmazlık Mahkemesinin 08/07/2019 tarih ve E.2019/364, K.2019/402 sayılı kararında, özetle; "incelenen uyuşmazlıkta, 1618 sayılı Kanun’un 30. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 1618 sayılı Kanun’da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Yasa hükümleridikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır."

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 25/09/2023 tarihli toplantısında;2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, sulh ceza mahkemesince, anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunmuş olduğu, ceza dosyasının ekinde idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

16. Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI’nın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

 

17. Dava, Tuzla Travel Turizm Seyahat Acentası unvanı ile faaliyet gösteren davacı şirketin, seyahat acentalığı işletme belgesini ve diğer ilgili evrakları seyahat acentası olmayan üçüncü kişilere hukuka aykırı olarak kullandırdığının tespit edilmesi üzerine, 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu'nun 10. maddesinin (b) bendi ile Seyahat Acentaları Yönetmeliği'nin 5/1/a/3 maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle, aynı Yönetmeliğin 10/3/c maddesi uyarınca 5.586,28 TL disiplin para cezası verilmesine ilişkin, T.S.A.B Disiplin Kurulunun 20/02/2020 tarih ve 3 toplantı numaralı kararının iptali istemiyle açılmıştır.

 

18.Yukarıda anılan Anayasa ve mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinde; T.S.A.B kanunla kurulmuş olması ve amacının da anayasal tanıma uygun düşmesi nedeniyle, birliğin mesleki bir kamu kurumu ve kamu tüzel kişisi olduğunun kabulü gerekmektedir. Her ne kadar kuruluş kanununda birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini haiz olduğuna ilişkin bir ibare yer almamışsa da, kanunla kurulmuş olması, yüklendiği kamu hizmeti ve disiplin kurulunun işleyişine ilişkin hükümlerde kamu tüzel kişisi olan esnaf ve sanatkarlar meslek odalarının düzenlendiği 5362 sayılı Kanun'a atıfta bulunması, birliğin mesleki kamu kurumu niteliğini ortaya koyması bakımından yeterlidir. (bkz. Danıştay Sekizinci Dairenin 16/11/1999 tarihli ve E.1999/6358, K.1999/6243 sayılı kararı.)

19. Uyuşmazlık Mahkemesince daha evvel verilen başka bir kararda, 1618 sayılı Kanun'un 30. maddesinde düzenlenen ve kabahat niteliğindeki idari yaptırıma (idari para cezası) ilişkin uyuşmazlıkta, 5326 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınması gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

20. Somut olayda ise, kamu tüzel kişisi olan T.S.A.B Disiplin Kurulunca verilen disiplin para cezasının iptali istenilmiştir. Disiplin Kurulunca verilen para cezalarının idari yaptırım niteliğinde idari para cezalarıolmadığı, birlik üyesi olan davacının acentalık, tanıtım ve reklam faaliyetlerinde Kanun, Yönetmelik ve mesleki etik ilkelere uygun davranıp davranmadığına ilişkin birer karar olduğu anlaşılmaktadır.

 

21. Bu durumda, mesleki kamu kurumu olan ve kamu tüzel kişiliğini haiz T.S.A.B Disiplin Kurulunca verilen disiplin cezasının iptali istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinde düzenlenen idari bir dava türü olduğu ve uyuşmazlığın esasının çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

22. Yukarıda belirtilen hususlar gözönünde bulundurularak, İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin başvurusunun kabulü ileİstanbul 13. İdare Mahkemesince verilen 29/12/2021 tarih ve E.2021/965, K.2021/2135 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin başvurusunun kabulü ileİstanbul 13. İdare Mahkemesince verilen 29/12/2021 tarih ve E.2021/965, K.2021/2135 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

25/09/2023 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

Başkan                      Üye                              Üye                               Üye

          Muammer                   Nilgün                          Doğan                           Eyüp

          TOPAL                       TAŞ                         AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                                Üye

                                            Ahmet                               Mahmut                            Bilal

                                          ARSLAN                         BALLI                        ÇALIŞKAN