T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/500

KARAR NO  : 2021/574     

KARAR TR  : 29/11/2021

ÖZET: İdari yargı yerinde açılan davanın öncesindeadli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından,2247sayılı Kanun’un 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİ gerektiği hk.

 

KARAR

Davacı    : M.A.

Vekili      : Av. D.Y.

Davalı     : 1- İçişleri Bakanlığı

                  2- Maliye Hazinesi

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı vekili, 18/10/2019 tarihinde davacının eşiyle birlikte balayı yapmak için ülkeye giriş yapmak üzere İstanbul Havalimanında pasaport kontrol noktasına geldiği sırada, aynı isimli fakat doğum tarihi, doğum yeri farklı olan bir kişiyle karıştırılarak usulsüz ve haksız bir şekilde iki gün boyunca gözaltında tutulduğunu, bu süre içinde kötü muameleye ve hakarete uğradığını, böylece insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz bırakılmama hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, 3.961,58 euro maddi ve 20.000 euro manevi tazminatın ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

2. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 17/07/2020 tarihli ve E.2020/101, K.2020/173 sayılı kararı ile, davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun141 - 144. Maddeleri uyarınca tazminat davası açma yetkisinin mevcut olmadığı, yetki eksikliğinin giderilmesi için davacı vekiline 15 günlük süre verildiği, yetki eksikliği giderilmediği takdirde, dava dilekçesinin reddedileceğine ilişkin tebligatın 07/06/2020 tarihinde yapıldığı, ancak davacı vekilince yetki eksikliğinin giderilmediğinin anlaşıldığını belirterek, tazminat isteminin reddine karar vermiş, verilen karara davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 01/04/2021 tarihli ve E.2020/4245, K.2021/1049 sayılı kararı ile reddedilmiştir.

3. Davacı vekili, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

B. İdari Yargıda

4. İstanbul 10. İdare Mahkemesi 09/07/2021 tarihli ve E.2021/1023 sayılı kararı ile, davacının yakalanması ve gözaltına alınması nedeniyle uğradığı zarara ilişkin tazminat istemi, 5271 sayılı Kanun'un "Tazminat İstemi" başlıklı 141. maddesi kapsamında olduğundan meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

5. Uyuşmazlık Mahkemesinin görev ve yetkileri, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 158. maddesi ile 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde açıkça gösterilmiş, Mahkeme adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili kılınmıştır.

6. 2247 sayılı Kanun’un 14. maddesi şöyledir:

“Olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerekir. Bu uyuşmazlığın giderilmesi istemi, ancak davanın taraflarınca ileri sürülebilir.

7. Aynı Kanun'un 19. maddesi şöyledir:

“Adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler.

(Değişik ikinci fıkra: 23/7/2008 – 5791/9 md.) Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.”

8.Kanun'un 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

9. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL’ın başkanlığında, Üyeler Birol SONER, Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN’ın katılımlarıyla yapılan 29/11/2021 tarihli toplantısında; Raportör-Hâkim Gülten Fatma BÜYÜKEREN’in, 2247 sayılı Kanun’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

10. Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat istemiyle idari yargı yerinde açtığı davada, İstanbul 10. İdare Mahkemesince, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ve E.2020/101, K.2020/173 sayılı kararı ile davanın görev yönünden reddine karar verilip, davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 01/04/2021 tarihli ve E.2020/4245, K.2021/1049 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleşmesi üzerine açıldığını belirterek, davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine başvuruda bulunduğu, idari yargı dosyası ile birlikte Mahkememize gönderilen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2020/101, K.2020/173 sayılı dosyasının incelenmesinden ise, davacı vekilinin maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı davada, tazminat isteminin reddine karar verildiği ve istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 01/04/2021 tarihli ve E.2020/4245, K.2021/1049 sayılı kararı ile esastan reddedildiği, dava dosyasının bu şekilde kesinleştiği anlaşılmıştır.

11. İstanbul 10. İdare Mahkemesince 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine başvurabilmesi için, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunması, bunun üzerine kendisine açılan davada adli yargı yerinin görevli olduğu kanısına varması ve görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması gerektiği açıktır. Oysa olayda, adli yargı yerince davacı hakkında aynı konuya ilişkin olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ortada 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesinde öngörülen biçimde, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde, adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararının bulunmadığı kuşkusuzdur.

12. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İstanbul 10. İdare Mahkemesince davanın çözümünün adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için yaptığı başvurunun, idari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddi gerekmiştir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

2247 sayılı Kanun’un 19. maddesinde belirtilen koşulların oluşmaması nedeniyle, aynı Kanun’un 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE,

29/11/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

Başkan Vekili

Muammer

TOPAL

Üye

Birol

SONER

Üye

Nilgün

TAŞ

Üye

Doğan

AĞIRMAN

 

 

 

 

Üye

Aydemir

TUNÇ

Üye

Nurdane

TOPUZ

Üye

Ahmet

ARSLAN