Hukuk Bölümü         2007/491 E.  ,  2007/353 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı                       : Y. Elektrik Dağıtım A.Ş.

Vekili                          :  Av. İ.K.

Davalı                         : C. Belediye Başkanlığı

 O L A Y                     : C. Belediye Başkanlığı’nın 12.7.2006 gün ve 590 sayılı Encümen kararı ile, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca inşaat ve eklerinin yıkımına ve 42. maddesi uyarınca davacı adına idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Davacı vekili, bu işlemin iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

SAMSUN İDARE MAHKEMESİ; 15.8.2006 gün ve E:2006/3101, K:2006/2523 sayı ile, davanın, Gaziosmanpaşa Mahallesi, Mahmudiye Sokak 10333 ada 2 nolu parselde bulunan ve ruhsatsız yapılan inşaatın, bir ay içerisinde ekleriyle beraber ruhsata uygun hale getirilmesine, aksi halde yıktırılmasına, ayrıca 3194 sayılı Yasa'nın 42. maddesi uyarınca 35.000,00 YTL para cezası kesilmesine dair 12.7.2006 tarih ve 590 sayılı Belediye Encümeni kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açıldığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı Kanun’la değişik 5. ve 15. maddelerinden söz ederek, dosyanın incelenmesinden, davacı kuruluş tarafından ruhsatsız yapılan inşaatın bir ay içerisinde ekleriyle beraber ruhsata uygun hale getirilmesine, aksi halde yıktırılmasına, ayrıca 3194 sayılı Yasa'nın 42. maddesi uyarınca para cezası kesilmesine dair 12.7.2006 tarih ve 590 sayılı Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmış olup, artık idari para cezalarına karşı itiraz 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile Sulh Ceza Mahkemelerinin görevinde olduğundan, dolayısıyla farklı bir yargı kolu içerisinde incelenmesi mümkün hale geldiğinden, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmayan idari para cezası ve yıkım işlemi aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerekirken aynı dilekçeyle dava açılmasında anılan kanun hükmüne uyarlık bulunmadığı, iş bu dava dilekçesinin reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle sözü edilen madde hükmüne uygun olmayan dava dilekçesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesi'nin 1. bendi (d) fıkrası gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5. maddeye uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine karar vermiştir.

Davacı vekili, bu kez söz konusu para cezasına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

SAMSUN 3. SULH CEZA MAHKEMESİ; 9.8.2007 gün ve D. İş E: 2006/211, D. İş K: 2006/211 sayı ile, itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde özetle; C. Belediye Başkanlığı Encümeni’nce alınan 12.7.2006 gün ve 590 sayılı Encümen kararıyla Tedaş tarafından ruhsatsız yapılan inşaat ve eklerinin 1 ay içerisinde ruhsata uygun hale getirilmesine, aksi halde yıkılmasına karar verildiğini ve 3194 sayılı Kanun’un 42. maddesi uyarınca 35.000,00 YTL idari para cezası kesildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan ve yapılacak olan enerji tesisleri ve bunların müştemilatı için ruhsat alınmasına gerek bulunmadığını, bu durumda alınan yıkım kararının ve müvekkili hakkında uygulanan idari para cezasının hukuka aykırı bulunduğunu, bu hususta Samsun İdare Mahkemesi’ne 2006/3101 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın idari para cezası yönünden görevli mahkemenin Sulh Ceza Mahkemesi olduğu belirtilerek görev yönünden reddedildiğini, bu sebeple idari para cezasının iptaline ilişkin davayı Mahkemelerine açtıklarını, yıkım işleminin iptali talebi ile Samsun İdare Mahkemesi’ne açtıkları 2006/3470 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, müvekkili hakkında davalı Belediyece kesilen idari para cezasının iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılıyor ise de; 5326 sayılı Kanun’un 27/8. maddesinde; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırım kararlarına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptali ile birlikte idari yargı merciinde görüleceği hususunun belirtildiği, somut olayda aynı konuda davacı vekilince Samsun İdare Mahkemesi’ne 2006/3470 Esas sayılı dava dosyası ile ilgili Belediyece alınan 12.7.2006 tarih, 590 sayılı yıkım kararının iptali talebi ile açılan dava ile Mahkemelerinde dava konusu edilen idari para cezasının iptaline yönelik davaların bağlantılı olduğu, bu durumda Mahkemelerinde açılan idari para cezasına yönelik iptal davasının da K.K'nun 27/8 maddesi gereğince bu yargı merciinde görülmesi gerektiği düşünüldüğünden Kabahatler Kanunu’nun 27/8 maddesi delaletiyle 28/1-b maddesi gereğince başvurunun Mahkemelerinin görev alanına girmemesi sebebiyle reddine karar vermek gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek, Samsun İdare Mahkemesi ile Mahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 15. maddesi gereğince uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

            İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler: Mahmut BİLGEN, Ramazan TUNÇ, Habibe ÜNAL, O. Cem ERBÜK, Muhittin KARATOPRAK ve Gürbüz GÜMÜŞAY’ın katılımlarıyla yapılan 03.12.2007 günlü toplantısında; Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ’un 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU’nun başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulunun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, “2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, ‘ceza uyuşmazlıkları’ ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının ‘hukuk uyuşmazlığı’ sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar ‘ceza davası’ olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği...” açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19. maddesinde, “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. (Değişik:21/1/1982-2592/6 md.)Mahkemenin gerekçeli kararı, dava dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir” denilmiştir. Aynı Yasanın 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesinin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmektedir.

Sulh Ceza Mahkemesince, görevsizlik kararı verilerek, Samsun İdare Mahkemesi ile Mahkemeleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığı anlaşıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 15. maddesi gereğince uyuşmazlığın giderilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş ise de; İdare Mahkemesi kararı, görevsizlik kararı olmayıp, artık idari para cezalarına karşı itiraz 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ile Sulh Ceza Mahkemelerinin görevinde olduğundan, dolayısıyla farklı bir yargı kolu içerisinde incelenmesi mümkün hale geldiğinden, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep sonuç ilişkisi bulunmayan idari para cezası ve yıkım işlemi aleyhine ayrı ayrı dava açılması gerekirken aynı dilekçeyle dava açılmasında uyarlık bulunmadığı, iş bu dava dilekçesinin reddi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesi'nin 1. bendi (d) fıkrası gereğince bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde 5. maddeye uygun şekilde düzenlenerek yeniden dava açılmak üzere reddine ilişkindir. Kısacası, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmasına neden olacak şekilde idari yargı yerince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulu taşımayan başvurunun, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 SONUÇ    : 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan BAŞVURUNUN, aynı Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.12.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.