T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 612

            KARAR NO : 2014 / 662

            KARAR TR   : 2.6.2014

 

ÖZET : Dava konusu taşınmazın imar planında “Yol”, “Park”, “Sosyal Tesis Alanı”, “Sağlık Tesisi Alanı”  olarak ayrıldığı ve taşınmazın 13.76 m² lik kısmına asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı tespit edildiğinden; açılan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

Davacı           : R.Ö.   

Vekili              : Av.Ş.Ö.    

Davalılar        : 1.Melikgazi Belediyesi Başkanlığı    

Vekili              : Av.A.D.

                                     2.Sağlık Bakanlığı

                                     Av.R.K.

 

O L A Y          : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kayseri ili Melikgazi ilçesi Gökkent Mahallesi 11417 ada 34 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın imar planında tali nitelikteki yol ve park ile sosyal tesis alanında ve sağlık tesis alanında kaldığını, taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle kısmen el atıldığını, davacının bu şekilde zarara uğradığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi: 16.09.2013 gün ve 2011/584 Esas, 2013/510 Karar sayılı kararı ile özetle; dava konusu taşınmaza yapılan keşif sonrasında bilirkişi raporuna göre 13,76 m² lik yerine asfalt yapılmak suretiyle al atıldığını, ancak yapılan asfaltın taşınmazın bütünlüğüne ve kullanımına bir etkisinin olmadığını, davacının kullanımını sınırlamadığını, mevcut duruma göre taşınmazın büyüklüğü ve el atılan alan yüzölçümü değerlendirildiğinde fiili el atma olarak kabul edilemeyeceğini, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 24.12.2012 tarih ve 2012/297 E-306 K.sayılı ilamı ve kararları ile Yargıtay 18 Hukuk Dairesi’nin 25.03.2013 tarih ve 2013/2274 E-4757 K.sayılı içtihadı nazara alındığında davaya bakmaya görevli mahkemenin idari yargı olduğunu gerekçe göstererek davanın usulden reddine karar vermiştir.

Görevsizlik kararı davacı vekiline 15.11.2013 tarihinde, davalılardan Melikgazi Belediye Başkanlığı vekiline 15.11.2013 tarihinde, Sağlık Bakanlığı vekiline 14.11.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, karara şerh edildiği üzere 03.12.2013 tarihinde taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez aynı istemle; idari yargı yerinde dava açmıştır.

Kayseri 1.İdare Mahkemesi: 20.03.2014 tarih ve 2013/993 Esas sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazın 13,76 m² lik kısmına asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, adli yargı dosyasında yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporla anlaşılması karşısında, idarenin dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atmasından doğan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, haksız fiilere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, mahkemelerinin görevine girmeyen ve adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilen bu davada, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Ertuğrul ARSLANOĞLU, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.6.2014 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinden 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; idari ve adli yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 19.maddesinde öngörülen biçimde görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının, son görevsizlik kararını veren mahkemece, adli yargı dosyası da temin edilmek suretiyle Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül Yiğit’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının taşınmazına imar planında tali nitelikteki yol ve park ile sosyal tesis alanında ve sağlık tesis alanında kaldığını, taşınmaza fiilen yol yapılmak suretiyle kısmen el atıldığını, bu şekilde davacının zararına yol açıldığı  belirtilerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi istemiyle ile açılmıştır.

Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde; davalı Sağlık Bakanlığı’nın 25.02.2014 gün ve 2013-1412/48 sayılı yazısı ile; kamulaştırmasız el atma olgusunun Bakanlıkları bakımından söz konusu edilemeyeceğini, Bakanlıkları tarafından davaya konu tazminata esas taşınmaz yönünden 3194 sayılı Kanun’un ve 2942 sayılı Kanun’un “amir” hükümleri karşısında ne fiili ne de pasif olarak nitelendirilebilecek herhangi bir eylemin bulunmadığını bildirmiştir.

Teknik Bilirkişi Ümit Orhan 05.02.2013 tarihli raporunda; dava konusu taşınmazın 13.76 m² lik kısmına asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirtmiştir.

Hal böyle iken dava konusu taşınmazın imar planında “Yol”, “Park”, “Sosyal Tesis Alanı”, “Sağlık Tesisi Alanı”  olarak ayrıldığı ve taşınmazın 13.76 m² lik kısmına asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmaktadır.

Belediyelerin 3194 sayılı imar Kanunu 8. maddesi ve 18. maddesinin verdiği yetki ile arazi ve arsalar üzerinde imar planlarının hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arazi ve arsa düzenlemesi gibi faaliyetleri kapsamında yaptıkları imar planlarından kaynaklanan işlemlerin tek yanlı ve kamu gücüne dayanan irade açıklamaları ile tesis edilen genel ve düzenleyici işlemler olduğu bu yönü ile de idari eylem ve işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargı yerlerinde çözümlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Buna karşılık, Belediyece, Kamulaştırma Kanunu’nda öngörülen usul ve yöntemlere uygun idari nitelikte uygulama işlemleri yapılmaksızın, dava konusu taşınmazlardan bir tanesine fiilen el atılması karşısında, idarenin bu eyleminin kamulaştırmasız el atma niteliğini taşıdığı açıktır.

Öte yandan, İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. bölümünde,  “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanunu’na uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Ve bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır. Ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir.” görüşüne yer verilmiştir.

İdarenin dava konusu 11417 Ada 34 Parsel numaralı taşınmaza kamulaştırmasız el atması karşısında, bu taşınmaz bakımından el atmadan doğan zararın tazminine yönelik olan davanın, haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Kayseri 1.İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Kayseri 1.İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Kayseri 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16.09.2013 gün ve 2011/584 Esas, 2013/510 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 2.6.2014 gününde Üye Eyüp Sabri BAYDAR’ın KARŞI OYU ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi

 

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

Üye

Ertuğrul

ARSLANOĞLU

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

Davacının maliki olduğu Kayseri- Melikgazi- Gökkent mahallesi 11417 Ada 34 Parsel sayılı taşınmazın imar planında yol-park-sosyal tesis alanı ve sağlık tesis alanında kaldığı, taşınmazdan fiilen yol geçirilerek kısmen el atıldığı iddiasıyla davalı Belediye Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı aleyhinde tazminat davası açılmıştır.

Taşınmazın 13.76 metrekare bölümünün asfalt yol olarak kullanıldığı, diğer bölümlerinde ise herhangi bir fiili el atmanın bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir.

Belediyelerin, sınırları içindeki yolların yapım, bakım ve onarımından sorumlu bulunmasına, dava konusu taşınmazdan 13.76 metrekare bölümün asfalt yol olarak kullanılmasına göre davalı Melikgazi Belediye Başkanlığı aleyhinde açılan davada Adli Yargı görevlidir.

Ancak İmar planında kısmen sağlık tesis alanında kalan taşınmaz bölümünde davalı Bakanlık tarafından yapılmış bir tesis bulunmadığı gibi herhangi bir fiili el atmada söz konusu değildir.

Bu halde taşınmaza fiilen el atması bulunmayan davalı Sağlık Bakanlığı aleyhindeki hukuki el atmaya dayalı tazminat davasının çözümü İdari Yargının görev alanında bulunduğundan, fiili el atması olmayan Sağlık Bakanlığı aleyhindeki davada da Adli Yargıyı görevli kabul eden çoğunluk görüşüne karşıyım.

 

                                                                                                          Karşı Oy

                                                                                              Eyüp Sabri BAYDAR