Davacı : K.H. Yakınan : S.K. Sanık : A.K. O L A Y : Yakacık Endüstri Meslek Lisesi'ne oğlunun kaydını yaptırmak isteyen yakınan S.K.'nin, 50-100 milyon lira kadar kendisine verdiği takdirde, kayıt yaptırmak için yardım edeceğini söyleyen, aynı okulda öğretmen olarak görevli bulunan sanık A.K.'a, 11.9.1999 günü numaraları önceden tespit edilmiş 60 milyon Türk Lirasını verdiği ve sanığın bu paralar ile suçüstü yakalandığı, böylece, rüşvet almak suçunu işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 212/2, 219/4. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.9.1999 gün ve E:1999/7719, K:1999/342 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. KARTAL 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 18.10.1999 gün ve E:1999/275, K:1999/268 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, Türk Ceza Kanunu'nun 218. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gerekçesiyle, Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre, hakkında Lüzum-u Muhakeme kararı alınmak üzere yargılamanın durmasına karar vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Kartal İlçe İdare Kurulu'na gönderilmiştir. Kartal İlçe İdare Kurulu, sanığın yüklenen eylem nedeniyle Lüzumu Muhakemesine karar vermiş, sanık tarafından karara itiraz edilmiştir. İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ: 31.5.2000 gün ve E: 2000/133, K: 2000/677 sayıyla; yüklenen rüşvet almak suçu nedeniyle, sanık hakkında suçüstü hükümlerine göre işlem yapıldığı, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, rüşvet suçundan sanık olanlar hakkında Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği gerekçesiyle İlçe İdare Kurulu'nun yetkili olmadığı bir konuda almış olduğu Lüzum-u Muhakeme kararının kaldırılmasına karar vermiştir. Dava dosyası, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Mehmet KAPUSUZ, Ahmet ALKIŞ, A. Fahir KAYACAN' ın katılımlarıyla yapılan 18.12.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Ercan UZUNGER' in, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: USULE İLİŞKİN İNCELEME: 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin Görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde; “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu yasayla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme" olarak belirtilmiştir. Aynı Yasa’nın “Olumsuz Görev Uyuşmazlığı” başlığını taşıyan 14. maddesinde; olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin yanları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerektiği öngörülmüştür. Yine aynı Yasa’nın 27. maddesinde; “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder” hükmü düzenlenmiştir. Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat'ın (2.12.1999 tarih ve 4483 sayılı "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun" ile yürürlükten kaldırılmıştır.) Ek-1. maddesinde; "İlçe İdare Kurullarının bu kanun hükümlerine göre verdikleri kararlar, kararın türüne göre itirazen veya kendiliğinden o ilçenin bağlı olduğu Bölge İdare Mahkemesi tarafından ikinci derecede incelenerek karara bağlanır." denilmektedir. 1684 sayılı Yasa’nın 1. maddesinde ise; “Umumi Mahkemeler, karar hakimleri ve müstantiklerle idare heyetleri vesair kaza selahiyetini haiz makamlar arasında, vazife ve selahiyet sebebiyle hadis olacak ihtilafların halli, Temyiz Mahkemesi Ceza Heyeti Umumiyesine aittir.” (Karar hakimleri 8.6.1936 gün ve 3006 sayılı Yasa, Müstantikler ise 4.6.1985 gün ve 3206 sayılı Yasa ile kaldırılmıştır) hükmü yer almakta ve dolayısıyla genel mahkemeler ile idare kurulları arasında oluşacak uyuşmazlıkları çözmeye yetkili mercii Temyiz Mahkemesi olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Somut olayda, görev yönünden yargı mercileri arasında oluştuğu ileri sürülen uyuşmazlık, Ağır Ceza Mahkemesi ile İlçe İdare Kurulu Kararının ikinci derecede inceleme mercii olan Bölge İdare Mahkemesi kararları arasındadır. Bölge İdare Mahkemesi, 2247 sayılı Yasa'nın 1. maddesinde öngörülen yargı yeri niteliğinde ise de, olayda İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ikinci derecede idari yargı mercii olarak, kendisine açılmış bir davaya bakıp işin esasına ilişkin karar vererek sonuçlandırmak durumunda olmayıp, Kartal İlçe İdare Kurulu'nca verilen lüzum-u muhakeme kararını ikinci derecede itiraz mercii olarak inceleyip "bozma" veya "onama" kararı verebilme yetkisine sahiptir. Kısaca, açılmış bir kamu davası ile ilgili olarak değil, hazırlık soruşturması safhasında karar vermiş durumdadır. Açıklanan nedenlerle; 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde belirtilen olumsuz görev uyuşmazlığı bulunmadığından aynı Yasa'nın 1 ve 27. maddeleri uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görev alanı dışında kalan istemin reddi gerekmektedir. SONUÇ: 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'nin görev alanı dışında kalan başvurunun reddine, 18.12.2000 günü kesin olarak oybirliği ile karar verildi.