T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2019/240

KARAR NO   : 2019/337      

KARAR TR    : 29/04/2019

 

ÖZET: Davalı idarenin yürüttüğü yol yapım çalışması sırasında davacıya ait taşınmazın bir kısmına yol yapmak, bir kısmına dahafriyat, taş ve moloz dökerek kamulaştırmasız el attığı iddiası ve tazminat istemiyle açılan davanın ADLİ YARGI YERİNDE görülmesi gerektiği hk

 

K A R A R

 

          Davacı                           : V. Ü

          Vekilleri : Av. A. T. Ü. Av. O. K. Ü.

          Davalı                           : Karayolları Genel Müdürlüğü

          Vekilleri : Av. M. Ş. H. Av. G. H.

         

          O L A Y                        :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya Konyaaltı ilçesi Hurma köyü Inburnu mevki 541 parselin maliki olduğunu, Karayolları Antalya 13.Bölge Müdürlüğünün Antalya-Kemer çift yol inşaatını yaparken taşınmazının bir kısmına kamulaştırmasız olarak tecavüz edip yol geçirdiğini, bir kısmına ise tahmini 80.000 m3 üzerinde taş ve moloz dökmek suretiyle üzerinde bitki yetiştirilemez ve inşaat yapılamaz hale getirdiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hafriyatın dökülmeye başladığı tarihten eski hale getirinceye kadar geçen süre için ecri misil miktarının tespiti ile şimdilik 1.000,00-TL nin ve eski hale getirilmesi için şimdilik 10.000,00-TL ve arazi değerindeki azalma nedeniyle 1.000,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle 24/03/2006 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.

          Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi: 08/12/2011 gün, 2006/96 esas, 2011/435 karar sayılı dosyasında "Toplanan delil ve belgelere göre bilirkişi raporlarına bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne, hafriyatın temizlenmesi ve nakliyesi için hesaplanan 634.374,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bunun dışındaki diğer taleplerin reddine" karar vermiş karar temyiz edilmiştir.

          Yargıtay 4. Hukuk Dairesi: 12/03/2013 gün, 2012/4283 Esas 2013/4509 Karar sayılı ilamında "davacı adına kayıtlı 541 parsele davalı idarenin Antalya-Kemer Karayolunun yapımı sırasında taş ve moloz döktüğü sabit olup davalı idarenin hizmet kusurundan doğan zarar için 2577 sayılı yasanın 2/1-b maddesi gereğince bu tür istemlerin tam yargı davası olarak idari yargı yerinde açılacak davada ileri sürülmesi gerektiği, bu nedenle davanın görevsizlik nedeni ile reddi gerektiği" kararın bozulmasına hükmederek dosyayı mahalline iade etmiştir.

          ANTALYA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 05/12/2013 gün, 2013/478 esas, 2013/540 karar sayılı dosyasında bozma ilamındaki gerekçeye atıf yapılarak; "Davanın bozma ilamı gereği 2577 sayılı kanunun 2/lb mad. gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik nedeni ile dava dilekçesinin reddine" dair verdiği kararın temyiz edilmeksizin 21/02/2014 tarihi itibarıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.

          Davacı vekili bu kez görevsizlik kararı verilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini, aksi görüş halinde ise; taşınmaza hafriyat, taş ve moloz dökülerek tarlanın yapısının bozulduğundan bahisle tarlanın eski hale getirilmesi için gerekli masraf olan 634.374,00,-TL'nin yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle 25/02/2014 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

          Antalya 1. İdare Mahkemesi: 03/11/2014 gün, E:2014/333, K:2014/1345 sayılı dosyada "Taşınmaz üzerinde herhangi bir malzeme veya hafriyatın bulunmadığı, taşınmazın Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından peyzaj düzenlemesi yapılarak otobüs ve küçük araç park yeri olarak oluşturulduğu anlaşılmakta olup, davacı tarafından her ne kadar taşınmazına dökülen hafriyat nedeniyle taşınmazının eski haline getirilmesi için gerekli olan masraf kalemlerinin tazmini istemiyle bakılan dava açılmış ise de, halihazırda taşınmazında peyzaj düzenlemesi yapılarak araç park yeri olarak kullanıldığı" gerekçesiyle "Konusu Kalmayan Davanın Esası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına" karar vermiş, karar temyiz edilmiştir.

          Danıştay 10. Dairesi: 27/09/2018 gün, E:2015/1544, K:2018/2818 sayılı ilamında "Davacının İdare Mahkemesinde 25/02/2014 tarihli dava dilekçesi ile davasını açtığı ve dilekçesinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği ancak Mahkemece bu talep karşılanmaksızın davanın esasına girilerek uyuşmazlığın karara bağlandığı, öncelikle görev hususunun karara bağlanması, davanın idari yargı yerinde görülmesinin söz konusu olması halinde esas yönünden değerlendirme yapılması gerektiği" görüşüyle kararın bozulmasına ve yeniden bir karar vermek üzere dosyanın Mahkemesine iadesine karar vermiştir.

          ANTALYA 1. İDARE MAHKEMESİ: 23/01/2019 gün, E:2019/66 sayılı kararında "Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, Hurma Köyü, İnburnu Mevkii, 541 parsel sayılı taşınmazına yol yapım çalışmaları sırasında hafriyat, taş ve moloz dökülerek tarlanın yapısının bozulmasından dolayı Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü aleyhine alacak davasının açıldığı, bu davada Mahkemenin 08/12/2011 tarih ve E:2006/96, K:2011/435 sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 12/03/2013 tarih ve E:2012/4183, K:2013/4509 sayılı kararıyla uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin İdare Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği, karar düzeltme talebinin de aynı Dairenin 11/09/2013 tarih ve H:2013/11847, K:2013/14022 sayılı kararıyla reddedildiği, bunun üzerine davacının Mahkememiz nezdinde 25/02/2014 tarihli dava dilekçesi ile davasını açtığı ve dilekçesinde görevsizlik kararı verilerek dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.

          Davalı idarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu yol yapım çalışması sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel haklan muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

          Bu durumda, dava konusu 541 parsel sayılı taşınmaza izinsiz ve mevzuata aykırı olarak hafriyat, taş ve moloz dökülerek tarlanın yapısı ve özelliğinin bozulduğundan bahisle tarlanın eski hale getirilmesi için gerekli masraf olan 634.374,00.-TL'nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılan davada uyuşmazlığın özünü davalı idarece izinsiz ve hukuka aykırı olarak davacının taşınmazına fiili atmasından kaynaklı olduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli yargı yerinin adli yargı olması gerektiği kanaatine varılmıştır.

          Açıklanan nedenlerle; Mahkememizin görevine girmeyen ve ilgili adli yargı yerince de görevsizlik kararı verilen bu davada, görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, görevli mahkemenin belirlenmesine kadar elde mevcut davanın bekletilmesine" karar vererek her iki dava dosyasını 22.03.2019 gün, 2019/66 E. sayılı üst yazısı ile Mahkememize göndermiş, başvuru 28.03.2019 tarihinde kayıt altına alınmıştır.

          İNCELEME VE GEREKÇE :

          Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 29/04/2019 günlü toplantısında:

          l-İLK İNCELEME :

          Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

          II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ve Danıştay Savcısı Yakup BAL’ınadli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı idarenin yürüttüğü yol yapım çalışması sırasında davacıya ait taşınmazın bir kısmına yol yapmak, bir kısmına dahafriyat, taş ve moloz dökerek kamulaştırmasız el attığı iddiası ve tazminat istemiyle açılmıştır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünün, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu; idarece herhangi bir ayni hakka müdahalede bulunulduğu, özel mülkiyete konu taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı veya plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak müdahalenin men’i ve meydana gelen zararın tazmini davalarının ise, mülkiyete tecavüzün önlenmesine ve haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde çözümleneceği, yerleşik yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Nitekim, yukarıda belirtilen genel kabul doğrultusundaki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 11.2.1959 günlü, E:1958/17, K:1959/15 sayılı kararının III. Bölümünde, “İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır. Bu bakımdan dava Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davasıdır ve bu bakımdan adliye mahkemesinin vazifesi içindedir” görüşüne yer verilmiştir.

Bu durumda, dava dosyası içerisinde bulunan bilirkişi raporlarından da görüleceği üzere, davacının taşınmazına 1979-1981 tarihlerinden keşif tarihine kadar moloz dökülerek orijinal özelliklerinin bozulduğu, eski ekolojik haline dönüşümün mümkün olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünün adli yargı mercilerinin görevinde olduğu sonucuna varılmıştır.

              Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin başvurusunun kabulü ile Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.12.2013 gün ve E:2013/478, K:2013/540 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.

          S O N U Ç :Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.12.2013 gün ve E:2013/478, K:2013/540 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA 29/04/2019 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ