Ceza Bölümü         2010/16 E.  ,  2010/16 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı           : K.H. 

Sanıklar         : 1-İ.T.

                          2-G.Ö.

                       OLAY             :  Keşan  İlçe  Jandarma Komutanlığı’nın 6.3.2008 günü Keşan-Enez Karayolu güzergahındaki kontrolleri sırasında, sürücülüğünü sanık  G.Ö.’ın yaptığı 34 BM 9665 plakalı aracın trafik belgesinin muayene bölümü ile holoframının sahte olarak tanzim edildiğinin tespit edildiği, sanığın beyanında aracın muayenesinin yapılması için araca ait motorlu trafik belgesini sanık İ.T.’a verdiğini söylediği, böylece sanıkların aracı fenni muayenesinin yapılması için muayene istasyonuna götürmedikleri, belgenin ibrazı ile işlemlerin yapıldığı ve bu işlemin de sahte olduğu ileri sürülerek, sanıkların resmi belgede sahtecilik suçu  nedeniyle  eylemlerine  uyan Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. maddesi uyarınca  cezalandırılmaları istemiyle Keşan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 16.9.2008 gün ve E: 2008/1175, K: 2008/609 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            KEŞAN ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 4.6.2009 gün ve E:2008/720, K: 2009/288 sayıyla, yüklenen eylemin Tekirdağ İli’nde işlendiği gerekçesiyle suç yeri itibariyle yetkisizlik kararı vermiş, dava dosyası, Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.   

            TEKİRDAĞ  1.  ASLİYE  CEZA  MAHKEMESİ :   2.10.2009   gün   ve   E: 2009/249,  K:2009/373 sayıyla, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 18/2. maddesi uyarınca sanıkların sorgusu yapıldıktan sonra yetkisizlik kararı verilmeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, yetki uyuşmazlığının giderilmesi istemi ile dava dosyası, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN’ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU,  Erdoğan GENEL, Hasan DENGİZ, Yavuz SAYALGI’nın, katılımlarıyla yapılan 05.04.2010 günlü toplantısında, Raportör-Hâkim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, başvurunun reddi yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Nalan CANBAY’ın, başvurunun reddine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un “Mahkemenin Görevi” başlığını taşıyan 1. maddesinde; “Uyuşmazlık Mahkemesi; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile görevlendirilmiş, adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmeye yetkili ve bu yasayla kurulup görev yapan bağımsız bir yüksek mahkeme" olarak belirtilmiştir. 

Aynı Yasa’nın “Olumsuz Görev Uyuşmazlığı” başlığını taşıyan 14. maddesinde;  olumsuz görev uyuşmazlığının bulunduğunun ileri sürülebilmesi için adli, idari veya askeri yargı mercilerinden en az ikisinin yanları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri ve bu yolda verdikleri kararların kesin veya kesinleşmiş olması gerektiği öngörülmüştür. 

Yine aynı Yasa’nın 27. maddesinde; “Uyuşmazlık Mahkemesi, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceler; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddeder” hükmü yer almıştır. 

1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 17.12.2004 gün ve 25673 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 17. maddesinde ise, “Birkaç hakim veya mahkeme arasında olumlu veya olumsuz yetki uyuşmazlığı çıkarsa, ortak yüksek görevli mahkeme, yetkili hakim veya mahkemeyi belirler” denilmiştir. 

Uyuşmazlık Mahkemesi’nce görev uyuşmazlıklarının çözüme kavuşturulabilmesi için ortada, bir yargı yolu uyuşmazlığı bulunması zorunludur. Başka bir anlatımla, iki ayrı yargı düzeni içinde yer alan yargı mercilerince verilmiş kesin veya kesinleşmiş bulunan görevsizlik kararları mevcut olmalıdır. 

            Somut olayda, aynı yargı düzeni içinde yer alan Keşan Asliye Ceza Mahkemesi ile Tekirdağ 1. Asliye Ceza Mahkemesi arasında yetki uyuşmazlığı doğduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, aynı yargı düzeni içinde bulunan iki asliye ceza mahkemesi arasında doğan yetki uyuşmazlığının çözümünün Uyuşmazlık Mahkemesi’nin görev alanı dışında kalması nedeniyle başvurunun 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 

SONUÇ : 2247 sayılı Yasa'nın 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşma-dığından aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan BAŞVURUNUN REDDİNE, 05.04.2010 günü  OYBİRLİĞİ  İLE  KESİN OLARAK karar verildi.