Ceza Bölümü         2002/48 E.  ,  2002/65 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı           : K.H.

            Sanık             : M.A.K. 

            O L A Y          : Dicle 16 Zrh.Tug.1.Mknz.P.Tb.Komutanlığı emrinde görevli sanık P.Er M.A.K.'ın, 28.4.1999 günü ve öncesi, arkadaşları yanında kürtçe olarak "Yaşasın PKK, Yaşasın Apo, Apo Başkan, Biji Apo, Biji PKK" dediği, böylece, kanunun cürüm saydığı eylemi açıkça övdüğü, ayrıca "Türkiye Cumhuriyeti bizim evlerimizi ve köyümüzü yakarak arsalarımıza sahip çıktı ve bizi dışarı attı, Türkiye Cumhuriyetine askerlik mi yapacağım, Türkiye Cumhuriyetinin anasını sinkaf edeyim" şeklinde sözler söyleyerek, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif etmek suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan Türk Ceza Kanunu'nun 159/1, 312/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.7.1999 gün ve E:1999/2927, K:1999/295 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            DİYARBAKIR 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 2.12.1999 gün ve E:1999/190, K:1999/352 sayıyla; asker kişi sanığı, askeri mahalde işlediği ileri sürülen suçlar nedeniyle,  yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

             7. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 14.12.2001 gün ve E:2001/321, K:2001/1157 sayıyla; sanığa yüklenen eylemin, askeri suç olmadığı, askeri bir suça bağlı bulunmadığı ve yargılama sırasında terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

 İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler; Cengiz ERDOĞAN, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Ahmet ALKIŞ, Tamer KORKMAZ'ın  katılımlarıyla yapılan 18.11.2002 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Haluk ULUGÖL'ün, davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.

             ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

 "Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.       

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir.

             Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.

             Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.  

 Somut olayda,görevsizlik kararı veren adli yargı yerince, asker kişi sanığa yüklenen eylemin, askeri mahalde işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de; yargılama sırasında sanığın terhis edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın terhis edilmesiyle askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa'nın 4191 sayılı Yasa ile değişik 17. maddesi hükmü uyarınca, davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

SONUÇ         : Davanın çözümünde ADLi yargı yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2.12.1999 günlü, E:1999/190, K:1999/352 sayılı görevsizlik KARARININ kaldırılmasına, 18.11.2002 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ ile karar verildi.