T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/138

KARAR NO  : 2024/204      

KARAR TR  : 03/06/2024

ÖZET: 2918 sayılı Kanun’un 48/9. maddesi uyarınca davacı hakkında düzenlenen sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin tutanağın ve idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, aynı Kanun’un 112. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

K A R A R

 

Davacı    : T.Y

Vekili      : Av. M.K

Davalı     : Adli Yargıda

                  İzmir Trafik Denetleme Büro Amirliği

Davalı     : İdari Yargıda

                  İzmir Valiliği

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. İzmir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünce yapılan denetim sırasında, davacının"alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmediğinden" bahisle, 15/07/2023 tarihli ve MB-12402927 seri-sıra nolu Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, davacıya 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/9. madde ve fıkrası uyarınca 11.645 TL idari para cezası verilmiş, aynı birim tarafından 15/07/2023 tarih ve AA seri, 0170874 numaralı işlem ile sürücü belgesi geri alma tutanağı düzenlenerek, sürücü belgesi 731 gün süre ile geçici olarak geri alınmıştır.

 

2. Davacı vekili, idari para cezası ile sürücü belgesinin alınmasına ilişkin tutanağın iptali istemiyle adli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

3. İzmir 4. Sulh Ceza Hâkimliği 11/08/2023 tarih ve D.İş No. 2023/6561 sayılı kararı ile, idari para cezası ve aday sürücü belgesinin daimi iptaline ilişkin tutanaklara karşı yapılan itirazı inceleme görevinin idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, 5326 sayılı Kanun'un 28/8-a maddesi uyarınca itirazın görev yönünden reddine karar vermiş, davacı vekili tarafından bu karara itiraz edilmiş, İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği 08/09/2023 tarih ve D.İş. No. 2023/6409 sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar vermiş, karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir :

 

"...İtiraz başvurusunda bulunanın 30/07/2023 havale tarihli dilekçesinde özetle; İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'nün 15/07/2023 tarih MB-12402927 seri ve sıra numaralı idari para cezasının ve AA-0170874 seri sıra numaralı aday sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin tutanağın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İtiraz dilekçesi, kurum cevabı ve eklerinin incelenmesinde; itiraz eden T.Y'un alkolmetre cihazı ile yapılmak istenilen alkol ölçümünü kabul etmediğinden bahisle sürücü belgesinin aday sürücü olmasından kaynaklı sürücü belgesinin daimi olarak iptal edildiği anlaşılmış olup, Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 22/06/2020 tarih, 2020/332 Esas ve 2020/358 Karar sayılı kararına göre, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 39/2, 44/l-b,47/l, 78/1-b ve 48/5. madde ve fıkraları uyarınca verilen idari para cezaları ile aday sürücü belgesinin daimi iptaline ilişkin tutanaklara karşı yapılan itirazın, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesi ve aynı kanunun 27. maddesinin sekizinci fıkrası hükümlerine göre, idari yargının görevine girdiği anlaşıldığından itirazın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir..."

 

4. Davacı vekili bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdari Yargıda

 

5. İzmir 2. İdare Mahkemesi 23/08/2023 tarih ve E.2023/1415, K.2023/1430 sayılı kararı ile, davacının alkol metreye üflememesi nedeniyle tesis edilen sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin işlem ile bu kapsamda davacının para cezası ile tecziyesine ilişkin işleme karşı açılandavanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur. Görevsizlik kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Dava dosyasının incelenmesinden, 15.07.2023 günü yapılan denetimde, davacının alkol metreye üflememesi nedeniyle 2918 sayılı Kanun'un 48/9 maddesi uyarınca sürücü belgesinin 731 gün süreyle geri alınmasına ilişkin 15.07.2023 tarih ve AA Seri, 0170874 numaralı işlem ile aynı kapsamda 15.07.2023tarih ve MB Seri 124029274 numaralı işlem ile hakkında verilen 11.645,00-TL para cezasının tesis edildiği, bunun üzerine de her iki işlemin de iptali istemiyle görülen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, sürücü belgesi geri alma tutanağının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 112. maddesinde yapılan değişiklik ile maddenin yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, bu sebeple, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı şeklindeki hüküm nedeniyle, görevli mahkemenin belirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, davacının alkol metreye üflememesi nedeniyle tesis edilen sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin işlem yine bu kapsamda davacının para cezası ile tecziyesine ilişkin işleme karşı açılan işbu davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu sonucuna varılmaktadır..."

 

6. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 7. İdari Dava Dairesi 22/11/2023 tarih ve E.2023/1983, K.2023/2100 sayılı kararı ile, 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulması gerektiğinden bahisle, istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Kararının ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Olayda; adli yargı yerinde verilen "görevsizlik" kararının kesinleşmesi üzerine açılan davada; uyuşmazlığın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu hususu gözönünde bulundurularak, 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi uyarınca görevli mercin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvuruda bulunulması gerekirken, Mahkemece bu yol kullanılmayarak davanın esası hakkında karar verilmesinin yukarıda anılan usul kurallarına uygun olmadığının kabulü gerekmektedir.

Öte yandan, dava konusu olayın benzeri niteliğindeki 'aday sürücü belgesinin belli bir süre ile geçici olarak geri alınmasına' karşı açılan davada Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 15/05/2023 tarih ve E:2023/204, K:2023/344 sayılı kararı ile adli yargı mercilerinin uyuşmazlığı çözümlemekle görevli oldukları sonucuna varılmıştır..."

 

7. İzmir 2. İdare Mahkemesi 24/01/2024 tarih ve E.2024/4 sayılı kararı ile, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanun’un 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Uyuşmazlıkta aday sürücü belgesi sahibi olan davacının, alkolmetre cihazını üflemeyerek ölçüm yaptırmadığı gerekçesiyle 731 gün süre ile ehliyetinin geri alınması ve idari para cezası uygulanması işlemlerinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, davacı tarafından İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği'nde açılan davada 11/08/2023 tarih ve 2023/6561 D. İş sayılı karar ile 'aday sürücü belgesi sahibi davacının sürücü belgesinin geçici süreyle iptaline karşı açtığı davada idari yargı mercileri görevli olduğundan, itirazın görev yönünden usulden reddine' karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın İzmir 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin 2023/6409 D.İş sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine Mahkememiz esasına kaydedilen dava ile sürücü belgesinin geçici geri alınması işlemi ile idari para cezasının iptalinin istendiği, yukarıda alıntılanan hükümlere göre davacı adına verilen idari para cezasına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği ve Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde, bu Kanun'un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden İzmir 4. Sulh Ceza Hakimliği'nde açılan davada verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememizde açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, dava konusu olayın benzeri niteliğindeki aday sürücü belgesinin belli bir süre ile geçici olarak geri alınmasına karşı açılan davada Uyuşmazlık Mahkemesi'nin 15/05/2023 tarih ve E:2023/204, K:2023/344 sayılı kararı ile adli yargı mercilerinin uyuşmazlığı çözümlemekle görevli olduğu kararı verilmiştir..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

8. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Trafik zabıtasının görev ve yetki sınırı ile genel zabıtanın trafik hizmetlerini yürütmeye ilişkin yetkisi” başlıklı 6. maddesi şöyledir:

 

“Trafik zabıtası ve genel zabıtanın görev ve yetki sınırı;

a) Trafik zabıtası:

(Birinci fıkra mülga: 17/10/1996-4199/4 md.)

Trafik zabıtası görevi sırasında karşılaştığı acil ve zorunlu hallerde genel zabıta görevi yapmakla da yetkilidir.

Mülki idare amirlerince, emniyet ve asayiş bakımından zorunlu görülen haller dışında, trafik zabıtasına genel zabıta görevi verilemez, araç, gereç ve özel teçhizatı trafik hizmetleri dışında kullanılamaz.

b) (Değişik: 21/5/1997-4262/1 md.) Genel Zabıta:

Trafik zabıtasının bulunmadığı veya yeterli olmadığı yerlerde polis; polisin ve trafik teşkilatının görev alanı dışında kalan yerlerde de jandarma, trafik eğitimi almış subay, astsubay ve uzman jandarmalar eliyle yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak trafiği düzenlemeye ve trafik suçlarına el koymaya görevli ve yetkilidir”

 

9. 2918 sayılı Kanun'un "Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı" başlıklı 48. maddesinin dokuzuncu ve on ikinci fıkraları şöyledir:

 

“(Değişik: 24/5/2013 - 6487/19 md.)

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır.

...

Sürücü belgelerinin geçici geri alma işlemleri bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından yapılır.”

 

10. 2918 sayılı Kanun'un "Sürücü belgelerinin geri alınmasında ve iptalinde yetki" başlıklı 112. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik: 12/7/2013-6495/20 md.)

Bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevlilerin ve trafik tescil kuruluşlarının yetkilendirildiği hâller hariç olmak üzere, sürücü belgelerinin geri alınmasına ve iptaline sulh ceza mahkemeleri karar verir.

Bu Kanunun 51 inci maddesinin ihlali ve 118 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı “100 ceza puanını doldurmak” eylemi nedeniyle sürücü belgelerinin geri alınmasına yine bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler yetkilidir.

Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması veya iptaline dair verilen kesinleşmiş mahkeme kararı örnekleri, sürücülerin sicillerine işlenmek üzere mahkemelerce ilgili trafik birimlerine gönderilir.

Bu Kanuna göre görülen davalar, diğer kanunlara göre görülen davalarla birleştirilemez.

Askeri araçları süren kişiler ile asker kişilerin bu Kanunda yazılı suçlarla ilgili davalarına da bu mahkemelerde bakılır.

Askeri görev ve hizmetlerin yürütülmesi sırasında askeri araç sürücülerinin asker kişilere karşı işledikleri trafik kazalarıyla ilgili suçlarda 25/10/1963 tarihli ve 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri saklıdır. "

 

11. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

"(Değişik: 6/12/2006-5560/31 md.)

(1) Bu Kanun'un;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

 

12. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı16. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir”

 

 

 

13. 5326 sayılı Kanun'un "Saklı tutulan hükümler" başlıklı 19. maddesi şöyledir:

 

“(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır”

 

14. 5326 sayılı Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrası şöyledir:

 

“(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.”

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Kenan YAŞAR'ın Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ın katılımlarıyla yapılan 03/06/2024 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince anılan Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

16. Raportör-Hâkim Arzu ÇETİNDERE ŞAŞI'nın davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ’nin adli yargının, Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

17. Dava, 2918 sayılı Kanun’un 48/9. maddesi uyarınca davacı hakkında düzenlenen sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin tutanağın ve idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.

 

18. Somut uyuşmazlığa geçmeden önce süreç içerisinde Uyuşmazlık Mahkemesinin bu konulara ilişkin içtihatlarına bakılmasında yarar bulunmaktadır.

 

19. Uyuşmazlık Mahkemesi, 2918 sayılı Kanun’un 116. maddesi kapsamında araç tescil plakasına göre düzenlenenler dışında trafik zabıtasınca uygulanan idari para cezalarına karşı açılan davaları, bu uygulamanın idari ceza kapsamında bulunması; Kanun'da idari cezalarla ilgili davalarda görevli yargı yerini açıkça belli eden bir hükme yer verilmemesi; 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki hali ile, bu Kanun'da gösterilen adli cezalara hükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel ilkelere göre idari yargının görev alanında görmüş iken;5326 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra öngörülen trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Kanun’da da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşıldığından, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3.maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağının belirtimesi nedeniyle, görevlimahkemeninbelirlenmesinde 5326 sayılı Kanun hükümleri dikkate alınacağından, idari para cezasına karşı açılan davaların görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varmıştır.

 

20. Aynı şekilde, sürücü belgesi geri alma tutanağına ilişkin verilen kararlar açısından, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin karar, 2918 sayılı Kanun’un 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile yapılan değişiklikten önceki 112. maddesi ve 5326 sayılı Kanun uyarınca incelendiğinde, 2918 sayılı Kanun’un, bu Kanun’daki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkilerinin düzenlendiği 112. maddesi uyarınca, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin davaların sulh ceza mahkemelerinin görevine dahil edilmediği ve 5326 sayılı Kanun’un 19. maddesinde, diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için ehliyetin geri alınmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı dikkate alındığında, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınmasına ilişkin davalara bakma görevininidare mahkemesine ait olduğu sonucuna varılmıştır.

 

21. 5326 sayılı Kanun’un 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrasında, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu'ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

 

22. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

 

23. Uyuşmazlık Mahkemesince, idari para cezası yönünden oluşan olumsuzgörev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde, idari para cezasına ilişkin kararınhukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarınınkaldırılmasına karar verilmiştir.

 

 

24. Olayda, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak düzenlenen ve sürücü belgesinin geri alma tutanağı ile ilgili olarak; 5326 sayılı Kanun’un “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde, “diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için, … ehliyetin geri alınması, … gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır” denilerek, ilgili kanununda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklı tutulduğu, başka bir deyişle, belirtilen istisnalar içinde sayılan yaptırımlardan biri olan sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin hükmün, 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle, 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde yapılan değişiklik ile yukarıda belirtilen şekilde yeniden düzenlendiği ve bu karara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır.

 

25. Dava dosyasının incelenmesinden, davacının sevk ve idaresindeki ... F ... plakalı otomobil ile seyir halinde iken, saat 02:50’de kolluk görevlilerince aracının durdurularak kendisine alkol tarama cihazına üfleme suretiyle alkol tespitinin yapılacağının söylendiği ve alkolmetre cihazına üflemesinin talep edildiği, davacının alkol ölçümünü kabul etmemesi üzerine"alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmediğinden" bahisle, 15/07/2023 tarihli ve MB-12402927 seri-sıra nolu Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağı düzenlenerek, davacıya 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/9. madde ve fıkrası uyarınca 11.645 TL idari para cezası verildiği, aynı birim tarafından 15/07/2023 tarih ve AA seri, 0170874 numaralı işlem ile de sürücü belgesi geri alma tutanağı düzenlenerek, sürücü belgesinin 731 gün süre ile geri alındığı; diğer taraftan davalı idarenin cevap dilekçesinde, PolNet sisteminde yapılan sürücü belgesi sorgulamasında davacının sürücü belgesini 03/04/2023 tarihinde aldığı ve bu tarihten itibaren 2 yıl süreyle aday sürücü olduğunun tespit edilmesi üzerine AA 0170874 seri numaralı sürücü belgesi geri alma tutanağına istinaden Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin Ek-3. maddesi uyarınca sürücü belgesinin daimi olarak iptal işleminin yapıldığının belirtildiği; davacı tarafından adli ve idari yargı yerlerinde 15/07/2023 tarihli ve MB-12402927 seri-sıra nolu Trafik İdari Para Cezası Karar Tutanağında yazılı 11.645 TL idari para cezası ile 15/07/2023 tarih ve AA seri, 0170874 numaralı 731 gün süre ile sürücü belgesinin geri alınması idari cezasının iptalinin dava konusu edildiği; sulh ceza hakimliğince yapılan yargılama neticesinde her ne kadar "davacının aday sürücü olması nedeniyle, sürücü belgesinin daimi olarak iptal edilmesi nedeniyle" idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiş ise de, adli ve idari yargı yerinde açılan dava dilekçeleri incelendiğinde, davacı vekilinin idari para cezası ve 731 gün süre ile sürücü belgesinin geri alınması işlemini uyuşmazlık konusu yaptığı yine davalı idare tarafından davacının sürücü belgesinin geri alınması işleminden sonra PolNet sisteminde yapılan sürücü belgesi sorgulaması sırasında davacının aday sürücü olduğunun anlaşılması üzerine bu defa sürücü belgesinin iptal edildiği belirtilmiş ise de, davacı tarafından bu iptal işleminin uyuşmazlık konusu yapılmadığı anlaşılmaktadır.

 

26. Bu duruma göre uygulanan sürücü belgesi geri alma tutanağının ve idari para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle 2918 sayılı Kanun’un 112. maddesinde yapılan değişiklik ile maddenin yeniden düzenlendiği ve bu kararlara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun değişik 3. maddesi ve aynı Kanun'un 27. maddesinin birinci fıkrası bir arada değerlendirildiğinde, 2918 sayılı Kanun’un 48/9. maddeleri uyarınca, sürücü belgesinin geri alınması işlemi ile idari para cezasına karşı açılan davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

27. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, İzmir 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İzmir 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/08/2023 tarih ve D.İş No. 2023/6561 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. İzmir 2. İdare Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, İzmir 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/08/2023 tarih ve D.İş No. 2023/6561 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

 

03/06/2024 tarihinde, Üyeler Nilgün TAŞ ile Ahmet ARSLAN’ın KARŞI OYLARI ve OY ÇOKLUĞU İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

          Başkan Vekili                  Üye                                Üye                             Üye

                Kenan                      Nilgün                            Doğan                           Eyüp

                YAŞAR                     TAŞ                          AĞIRMAN                 SARICALAR

 

 

 

 

 

 

 

                                                      Üye                                 Üye                                 Üye

                                                    Ahmet                              Mahmut                           Bilal

                                                   ARSLAN                          BALLI                       ÇALIŞKAN

       

 

 

 

 

 

KARŞI OY

 

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun dava konusu uyuşmazlık ile ilgili hükümleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde, bir idari işlem olan sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin işlemlerden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin idari yargı mercii olduğu tartışmasız olup, 5326 sayılı Kanun'un 27/8. maddesinde yer alan "idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının bu işlemin iptal talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği” düzenlemesi uyarınca da dava konusu işlemlerden doğan uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görevinde bulunduğu sonucuna ulaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde adli yargıyı görevli kabul eden çoğunluğun kararına katılmıyoruz.

 

 

 

 

                            Üye                                                                                          Üye

                    Nilgün TAŞ                                                                            Ahmet ARSLAN