T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2024/286

KARAR NO  : 2024/298      

KARAR TR  : 08/07/2024

ÖZET: 4703 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 3. fıkrası ve 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü işleminin iptali ve yapılan masrafların iadesi istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

K A R A R

 

 

Davacı  :...Tasarım İnşaat Madencilik Taahhüt Mühendislik Nakliye

               Balıkçılık Ağaç Sanayi Güvenlik Gazetecilik İç ve Dış Tic. Lim. Şti.

Vekili    : Av. N.B.B

Davalı   : Sinop Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

 

I. DAVA KONUSU OLAY

 

1. Davacı vekili, inşaat ve mühendislik işleri yapan müvekkili şirkete ait şantiye sahasında bulunan tek bir transmikserden alınan 3 adet taze beton numunesiyle ilgili olarak 21/12/2020 tarihli tutanak düzenlenerek numunelerin dayanıklılığına ilişkin deney yapıldığını, TSN 206 sayılı standarda uymadığı gerekçesiyle, müvekkili hakkında 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun'un 5. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı Kanun'un 12. maddesinin b bendine göre 02/02/2021 tarih ve 182739 sayı ile Sinop Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen 65.972 TL idari para cezasının iptali ile, yapmış oldukları masrafların iadesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

 

A. Adli Yargıda

 

2. Türkeli Sulh Ceza Hakimliği 07/09/2021 tarih ve D.İş No.2021/128 sayılı kararı ile, dava konusu idari para cezasınıniptali istemine ilişkin talebin idari yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 28/ 1-b maddesi gereğince, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanunla değişik; 3. maddesi ve aynı Kanunun 27. maddesine 5560 sayılı Kanunla eklenen sekizinci fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, 4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

İtiraz konusu dosya incelendiğinde:

Muteriz hakkında Sinop Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün E.25780378-590-182739 sayı ve 02/02/2021 tarihli ceza tebligatında 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun'un 12. maddesi uyarınca 65.972,00 TL idari para cezasına hükmedilmiş olup,

Muteriz vekilinin itiraz dilekçesinde idari para cezasına ilişkin kararın iptalini talep ermiş olması nedeniyle söz konusu talebin yukarıda açıklanan gerekçelerle idari yargıda görüleceği anlaşılmıştır.

Bu sebeple kabahatler kanunu 28/1 -b maddesi gereğince Hakimliğimiz görevsiz olduğundan başvurunun reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Sinop Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün E.2578Ö378-590-182739 sayı ve 02/02/2021 tarihli 65.972,00TL idari para cezası kararına karşı yapılan başvuru Sulh Ceza Hakimliğinde incelenebilecek kararlardan olmadığından Hakimliğimizin GÖREVSİZ olması sebebiyle; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 28/ 1-b Maddesi gereğince BAŞVURUNUN REDDİNE..."

 

3. Davacı vekili bu kez, aynı istemle idariyargı yerinde dava açmıştır.

 

B. İdariYargıda

 

4. Samsun 2. İdare Mahkemesi 14/04/2023 tarih ve E.2021/977, K.2023/469 sayılı kararı ile, dava konusu işlemin iptaline karar vermiş, bu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuş, Mahkemece 23/06/2023 tarih ve E.2021/977 sayı ile istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiş, taraflar tekrar istinaf isteminde bulunmuş, Samsun Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 08/03/2024 tarih ve E.2023/1194, K.2024/365 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

 

5. Samsun 2. İdare Mahkemesi 18/04/2024 tarih ve Değişik İş No.2024/463 sayılı kararı ile, dava konusu idari para cezasına yönelik idari yaptırıma karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, 5326sayılı Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine ve olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın re'sen Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kararın ilgili kısmı şöyledir:

 

"...Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirketin Sinop İli, Türkeli İlçesi Düzler Köyü Mevkii adresinde üretim yaptığı beton santralinin beton dökümü yapılan şantiye sahasında bulunan transmikserdenüç adet taze beton numunesi alındığı, alınan numunelerin TS EN 206 sayılı Türk Standartlarına uygun olmadığının tespit edilmesi üzerine Müdürlüğü'nün20/01/2021 tarih ve 2020/3 sayılı işlemi ile davacı şirket hakkında 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrası ve 12. maddesinin 1. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca  65.972,00-TL idari para cezası verildiği, söz konusu idari para cezasına karşıilk olarak 22.02.2021 tarihinde Sinop Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz edildiği, Sinop Sulh Ceza Hakimliğinin 01.07.2021 tarihli ve Değişik İş No:2021/350 sayılı yetkisizlik kararıüzerine dosyanın yetkili ve görevli görülen Türkeli Sulh Ceza Hakimliğine gönderildiği, Türkeli Sulh Ceza Hakimliğinin 07.09.2021 tarihli ve Değişik İş No:2021/128 sayılı kararı ile uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmesi üzerine dava konusu idari para cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta dava konusu işleme konu idari para cezasının idari bir yaptırım olmadığından ve söz konusu yaptırımın5326 sayılı Kanun’un 16. maddesindebelirtilen idari yaptırım türlerinden olduğu, işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 4703 sayılı Kanun’da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmış olup, bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde bu Kanun’un idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmamasıhalinde uygulanacağı belirtildiğinden, dava konusu idari para cezasına yönelik idari yaptırıma karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanun'un 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Bununla birlikte bakılan uyuşmazlıkta davacı tarafından ilk olarak Sulh Ceza Hakimliğine başvurulmuş olması ve Türkeli Sulh Ceza Hakimliğinin 07.09.2021 tarihli ve Değişik İş No:2021/128 sayılı kararı ile uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmesi üzerine dava konusu idari para cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle İdare Mahkemesinde dava açılmış olması nedeniyle2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesi uyarınca görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, adli yargının görev alanına giren davanın 2577 sayılı Yasanın 14/3-(a) ve 15/1-(a) maddeleri uyarınca görev yönünden reddi gerektiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca adli yargı yerindeki önceki karara ilişkin Türkeli Sulh Ceza Hakimliği'nin ilgili dava dosyası temin edildikten sonra dava dosyalarının, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine..."

 

III. İLGİLİ HUKUK

 

6. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun’un 5. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

 

“Üretici, piyasaya sadece güvenli ürünleri arz etmek zorundadır. Teknik düzenlemelere uygun ürünlerin güvenli olduğu kabul edilir. Teknik düzenlemenin bulunmadığı hallerde, ürünün güvenli olup olmadığı; ulusal veya uluslararası standartlara; bunların olmaması halinde ise söz konusu sektördeki iyi uygulama kodu veya bilim ve teknoloji düzeyi veya tüketicinin güvenliğe ilişkin makul beklentisi dikkate alınarak değerlendirilir.”

 

7. 4703 sayılı Kanun'un “Piyasa gözetimi ve denetimi” başlıklı 10. maddesi şöyledir:

 

“Piyasa gözetimi ve denetimi, ilgili teknik düzenlemelerde ve/veya bu Kanun ve bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Bunlara ilişkin idarî düzenlemeler yetkili kuruluşlarca hazırlanır.

Yetkili kuruluşlar, piyasa gözetimi ve denetiminde, gerekli gördükleri durumlarda, gözetim ve denetime konu ürüne ilişkin uygunluk değerlendirme işlemlerinde yer almayan test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşlarının imkânlarından yararlanabilirler. Ancak piyasa gözetimi ve denetiminde nihaî karar, yetkili kuruluşlara aittir. Piyasa gözetimi ve denetiminde test, muayene ve/veya belgelendirme kuruluşlarının imkânlarından yararlanılması ve ürünün güvenli olmadığının tespit edilmesi halinde, test ve muayeneye ilişkin giderler üretici tarafından ödenir.

Piyasa gözetimi ve denetimini gerçekleştirecek yetkili kuruluşların isimleri Müsteşarlık aracılığıyla Komisyona bildirilir.”

 

8. 4703 sayılı Kanun'un 12. maddesinin birinci fıkrası(b) bendi şöyledir:

 

“Bu Kanunun; ..… (b) 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı hareket eden üreticiler hakkında on dokuz bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirasına kadar…… idari para cezası uygulanır.”

 

 

 

9. Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Çerçeve Yönetmeliğin "Dağıtıcının yükümlülükleri" başlıklı 9. maddesi şöyledir :

 

(1) Dağıtıcı;

a) Ürünü piyasada bulundurmadan önce ürünün, uygunluk işareti veya işaretlerini taşıdığını, uygunluğu gösteren belgelere sahip olduğunu, talimatların ve güvenlik kurallarının ürüne Türkçe olarak eşlik ettiğini ve imalatçının 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde, ürün ithal ise ayrıca ithalatçının 8 inci maddenin birinci fıkrasının (ç) bendinde düzenlenen yükümlülükleri yerine getirdiğini doğrular, ürünün veya ambalajının üzerine koyacağı etiket, fiyat, uyarı ve benzeri bilgilerin imalatçının veya ithalatçının koyduğu zorunlu veya ürün güvenliğine ilişkin bilgilerin görünürlüğünü engellemesini önler.

b) Ürünün uygun olmadığını bildiği veya bilmesinin gerektiği durumlarda, uygun hale getirilmeden ürünü piyasada bulunduramaz ve ürünün risk taşıdığı her durumda imalatçı veya ithalatçıyı ve yetkili kuruluşu ivedilikle bilgilendirir.

c) Ürün kendi sorumluluğu altındayken, depolama ve nakliye koşullarının ürünün teknik düzenlemesine veya genel ürün güvenliği mevzuatına uygunluğuna halel gelmemesini sağlar.

ç) Piyasada bulundurduğu ürünün uygun olmadığını öğrendiği veya bilmesinin gerektiği hallerde, ürünü uygun duruma getirmek, piyasadan çekmek veya geri çağırmak için gerekli düzeltici önlemlerin imalatçı veya ithalatçı tarafından alındığını teyit eder ve ürünün risk taşıdığı durumlarda imalatçı veya ithalatçıyı ve özellikle sağlık ve güvenlik bakımından risk teşkil eden hususlar ile alınan düzeltici önlemler ve sonuçları hakkında yetkili kuruluşu ivedilikle bilgilendirir.

d) Piyasada bulundurduğu ürünlerin taşıdığı risklerin ortadan kaldırılması amacıyla yapılan faaliyetlerde ilgili iktisadi işletmeci ile iş birliği yapar, ürünlerin uygunluğunu gösteren tüm bilgi ve belgeleri yetkili kuruluşa sunar ve yetkili kuruluşun talimatlarını ivedilikle yerine getirir.

 

10. 4703 Sayılı Kanunun 13. maddesinde, bu idari para cezalarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği öngörülmüşken, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 23/01/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanun’un 496. maddesi ile 13. madde, “Bu Kanunda yer alan idarî para cezaları, yetkili kuruluşlar tarafından verilir.” şeklinde değiştirilmiştir.

 

11. 4703 sayılı Kanun, 12/03/2020 tarihli ve 31066 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, yürürlük maddesi uyarınca,12/03/2021 tarihinde, yayımı tarihinden bir yıl sonra yürürlüğe giren 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu ileyürürlükten kaldırılmış ve bu Kanun'da yer alan kabahatler 7223 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenmiştir.

 

12. 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanun'un "Amaç" başlıklı1. maddesi şöyledir:

 

"(1) Bu Kanunun amacı, ürünlerin güvenli ve ilgili teknik düzenlemelere uygun olmasını sağlamak; piyasa gözetimi ve denetiminin esasları ile yetkili kuruluşların görevlerini ve iktisadi işletmeciler ile uygunluk değerlendirme kuruluşlarının yükümlülüklerini belirlemektir."

 

13.7223 sayılıKanun'un "Kapsam" başlıklı 2.maddesi şöyledir:

 

"(1) Bu Kanun, piyasaya arz edilmesi hedeflenen, arz edilen, piyasada bulundurulan veya hizmete sunulan tüm ürünleri kapsar.

(2) Avrupa Birliği üyesi ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler bu Kanun kapsamında piyasaya arz edilmiş sayılır.

(3) Bir ürüne ilişkin özel bir kanunun bulunması durumunda, bu Kanun hükümleri söz konusu ürüne, özel kanunda hüküm bulunmayan hallerde uygulanır.

(4) Avrupa Birliği üyesi ülkeler dışındaki ülkelere ihraç edilen veya ihraç edilmesi hedeflenen ürünler bu Kanunun kapsamı dışındadır. Ancak bu ürünlerin de güvenli olması, tağşişe konu olmaması ve ürüne ilişkin işaretleme, etiketleme ve belgelendirmenin alıcıyı yanıltmayacak şekilde yapılması zorunludur."

 

14. 7223 sayılı Kanun'un 16. maddesi ve devamında bu Kanun uyarınca verilecek idari yaptırım kararları, 20. maddesinde de idari para cezaları düzenlenmiş olup, "Masrafların rücu edilmesi ve idari yaptırımlarda yetki ve itiraz" başlıklı 22.maddesi ise şöyledir:

 

"(1) Bu Kanunda belirlenen idari yaptırımlar yetkili kuruluş tarafından uygulanır. İdari yaptırımların hangi makam veya kamu görevlilerince uygulanacağı yetkili kuruluş tarafından çıkarılan yönetmelik ile belirlenir. 15 inci maddenin yedinci fıkrası, 16 ncı maddenin dördüncü ve yedinci fıkraları ile 17 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca yapılan masrafların yetkili kuruluş tarafından karşılanması halinde masraflar, masrafı yapan yetkili kuruluşça ilgili iktisadi işletmeciye genel hükümlere göre rücu edilir.

(2) Bu Kanun hükümlerine göre verilen idari yaptırım kararlarına karşı 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre idari yargı yoluna başvurulabilir."

 

15. 7223 sayılı Kanun'un "Yürürlükten kaldırılan Kanun" başlıklı 25. maddesi şöyledir:

 

"(1) 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

(2) Mevzuatta 4703 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış kabul edilir."

 

16. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi şöyledir:

 

“Değişik : 6/12/2006-5560/31.md.)

(1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

 

17. 5326 sayılı Kanun’un "Yaptırım türleri" başlıklı16. maddesi şöyledir:

 

“(1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.

(2) İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir”

 

18. 5326 sayılı Kanun'un “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. ve 8. fıkraları şöyledir:

 

“(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.

(8) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür.

 

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

 

A. İlk İnceleme

 

19. Uyuşmazlık Mahkemesinin Rıdvan GÜLEÇ 'in  Başkanlığında, Üyeler Nilgün TAŞ, Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN’ınkatılımlarıyla yapılan 08/07/2024 tarihli toplantısında; dosya üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesince, Kanun'un 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

 

B. Esasın İncelenmesi

 

20. Raportör-Hâkim Şerife ÖZDOĞAN'ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

 

21. Dava, 4703 sayılı Kanun’un 5. maddesine aykırılık nedeniyle aynı Kanun'un 10.maddesi ve Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmeliğin 9. maddesi uyarınca verilen idari yaptırım kararları ile 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca verilen idari para cezası ile test ücretinin iptali istemiyle açılmıştır.

 

22. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmamasıhalinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

 

23. Uyuşmazlık Mahkemesince, idari para cezası yönünden oluşan olumsuzgörev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varılarak, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarınınkaldırılmasına karar verilmiştir.

 

24. Somut olayda ise, davanın, 12/03/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Kanun ileyürürlükten kaldırılan4703 sayılı Kanun uyarınca verilen idari yaptırımlara karşı açıldığı,bu Kanun'da yer alan kabahatlerin 7223 sayılı Kanun ile yeniden düzenlendiği ve Kanun’un 22. maddesinde de, bu Kanun hükümlerine göre verilen idari yaptırım kararlarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

           

25. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir kanunla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

 

26. Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir kanun ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni kanuna göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni kanundaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

 

27. Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkemenin davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

 

28. İncelenen uyuşmazlıkta, uygulanan idari para cezası ile diğer idari yaptırımların olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 12/03/2021 tarihinde yürürlüğe giren 7223 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan 4703 sayılı Kanun uyarınca verildiği, 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesindebelirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 7223 sayılı Kanun ile yeniden düzenlendiği ve bu Kanun'da idari yaptırım kararlarına karşı itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterildiği anlaşılmıştır.

 

29. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanun’la değişik 3. maddesinde belirtildiği üzere, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı ve7223 sayılı Kanun'da da, yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına ilişkin bir düzenleme yer almadığından, 4703 sayılı Kanun’un 10. ve 12. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendiuyarınca verilen idari para cezası, idari tedbirler ve test ücretine karşı açılan davanın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

 

30. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Samsun 2. İdare Mahkemesinin 18/04/2024 tarih ve E.2024/463 sayılı başvurusunun reddi gerekmiştir.

 

V. HÜKÜM

 

Açıklanan gerekçelerle;

 

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

 

B. Samsun 2. İdare Mahkemesinin 18/04/2024 tarih ve E.2024/463 sayılı BAŞVURUSUNUN REDDİNE,

 

08/07/2024 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

            Başkan                        Üye                                Üye                                  Üye

            Rıdvan                      Nilgün                            Doğan                                Eyüp

            GÜLEÇ                      TAŞ                             AĞIRMAN                    SARICALAR

 

 

 

 

                                                   Üye                                Üye                                  Üye

                                                  Ahmet                            Mahmut                            Bilal

                                              ARSLAN                          BALLI                        ÇALIŞKAN