Ceza Bölümü 2010/21 E., 2010/21 K.

"İçtihat Metni"

Seferihisar TC. Sahil Güvenlik Komutanlığı emrinde görevli sanık SG Astsb. Kd. Bçvş. T. E.'in bot Komutanı, aynı Komutanlık emrinde görevli sanık SG Mot. Bçvş. Ö. K.'un çarkçı başı olarak görevli oldukları 18.9.2005 günü, Seferihisar Tepe Burnu güneyinde pusuda bekledikleri sırada, Yunan uyruklu D. A. isimli şahsın yönetiminde bulunan bir botun Türk Karasularında olduğunu tespit etmeleri üzerine gerekli ikazları yaptıkları halde botun durmayarak kaçmaya çalışması ve Sahil Güvenlik Botunun üzerine doğru sürülmesi nedeniyle, sanık T. E.'in emri ile, sanık Ö. K.'un MP-5 ve G3 model silahlarla botun durdurulması amacıyla uyarı atışları yaptırdığı sırada botun isabet aldığı ve botta bulunan 32 yabancı uyruklu şahsın yakalandığı, atış sırasında Suriye uyruklu maktül F. H. H.'ın öldüğü ve yakınanlar D. A., A. B., M. S.'ın da yaralandığı, böylece sanıkların görevin ifası sırasında sınırın aşılması suretiyle bir kişinin ölümüne üç kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçunu işledikleri ileri sürülerek, eylemlerine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 27/1. maddesi delaletiyle 85/2, 53/1-2. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 6.3.2007 gün ve E: 2007/6869, K: 2007/400 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

İZMİR 6. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 24.5.2007 gün ve E:2007/83, K:2007/156 sayı ile, asker kişi sanıkları, askeri mahalde ve askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri ileri sürülen suç nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'ne gönderilmiştir.

GÜNEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 18.9.2008 gün ve E:2008/1007, K:2008/557 sayı ile, asker kişi sanıklara yüklenen eylemin askeri suç olmadığı, suçun asker kişiye karşı işlenmediği, olay sırasında yürütülen görevin kaçakçılığın men ve takibi olup, askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olmadığı nedenleriyle sanıkları yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, dava dosyası, Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

Mahkememize gönderilen dava dosyasında, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce 2.3.2009 gün ve E:2009/12, K:2009/12 sayılı karar ile, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararı temyiz edildiği halde temyiz incelemesi yapılmadan, başka bir ifade ile karar kesinleşmeden dava dosyası Mahkememize gönderildiğinden, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 1 ve 14. maddesinde belirtilen koşullar oluşmadığından, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yöntemine uygun bulunmayan başvurunun reddine karar verilip dosyanın Mahkemesine gönderilmesinden sonra, Askeri Yargıtay 2. Dairesi'nce temyiz incelemesi yapılmış, sanıkların olay günü ifa ettikleri görevin Sahil Güvenlik personelinin idari görevleri arasında yer aldığı ve eylemin askeri mahalde de gerçekleşmediği gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiş, bu şekilde dosyadaki eksiklik giderilip, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararı kesinleştirilerek dava dosyası, Güney Deniz Saha Komu-tanlığı Askeri Savcılığı'nca, Mahkememize gönderilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler; Ali Cengiz ÖZBEK, Ramazan ÖZKEPİR, Ahmet DURU, Hasan DENGİZ, Bilgin AK, Y. Sezai KARAA'nın, katılımlarıyla yapılan 03.05.2010 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelen-mesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN'in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ'ın adli yargı, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Kamil SEVİMLİ'nin davanın çözümünün adli yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir.

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu'nun "Yargılama" başlığı altında düzenlenen 21. maddesinde, "Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin:

a)Disiplin yolu ile cezalandırılmaları, kendi yetkili amirlerine aittir.

b)İşledikleri disiplin suçlarından dolayı haklarında 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanır.

c)Askeri suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlarından dolayı haklarında 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununa göre işlem yapılır.

d)Askeri mahaller dışında;

İdari hizmet ve görevlerinden doğan veya bu tür hizmet ve görevi yaparken işledikleri suçlardan dolayı haklarında Memurin Muhakemat-ı Hakkında Kanun ile 15/5/1930 tarih ve 1609 sayılı Bazı Cürümlerden Dolayı Memurlar ve Şerikleri Hakkında Takip ve Muhakeme Usulüne Dair Kanun hükümlerine göre merkez memurlarına uygulanan esaslar uyarınca işlem yapılır.

Adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçlarında doğrudan doğruya Cumhuriyet Savcılığınca takibat yapılır. Ancak birlik komutanlarının adli hizmet ve görevlerine ilişkin suçları nedeniyle haklarında hakimlerin görevlerinden dolayı tabi oldukları yargılama usulleri uygulanır.

Ceza ve Yargılama Usulü Kanunu yönünden Sahil Güvenlik Komutanlığının üsleri, yerleşme yerleri, yüzer ve uçar birlikleri askeri mahal; her türlü araç, gereç ve silahları askeri araç ve harp malzemesi sayılır." denilmekte, aynı Kanun'un "Görevler" başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde, deniz yolu ile yapılan her türlü kaçakçılık eylemlerini önlemek, izlemek, suçluları yakalamak, gerekli işlemleri yapmak, yakalanan kişi ve suç vasıtalarını yetkili makamlara teslim etmek Sahil Güvenlik Komutanlığının görevleri arasında sayıl-maktadır.

Sahil Güvenlik Komutanlığının İdari ve Adli Görevlerine İlişkin Tüzük'ün "Liman sınırları içindeki ve dışındaki idari görevler:" başlığı altında düzenlenen 2. maddesinde, "Sahil Güvenlik Komutanlığının liman sınırları içinde ve dışındaki idari görevleri aşağıda gösterilmiştir.

1) Kaçakçılığın önlenmesi amacıyla deniz araçlarını izlemek,

2) Kaçak eşya, silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu madde bulunduğundan kuşkulanılan deniz araçlarında veya araçlardaki denk ve sandıklarda arama yapmak,

3) Deniz araçlarına yanaşıp yük ve belgelerini incelemek,

4) Gümrük idaresi bulunmayan kıyılara izinsiz yanaşan veya karayla yahut diğer deniz araçlarıyla ilişki kuran deniz araçlarında arama yapmak, yük ve belgelerini incelemek,

5) Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun ek 1 inci maddesi hükmüne göre kurulan emniyet bölgelerinde, bu bölgelerden veya bu bölgelere yapılan deniz taşımalarında, kabotaj ve yük beyannamelerini incelemek ve sözü edilen maddeye göre çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı hükümlerine uyulup uyulmadığını denetlemek," hükmü yer almakta, "Komutanlığın Adli Görevleri ve Çeşitli Hükümler" başlığı altında düzenlenen 4. maddesinde ise, "Sahil Güvenlik Komutanlığının adli görevleri şunlardır:

A- Bu Tüzüğün 2 nci ve 3 üncü maddelerinde belirtilen görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında yasalarda suç sayılan eylemlere rastlanılması halinde bunlarla ilgili olarak, tutanak tutmak, delilleri saptamak, toplamak ve saklamak, sanıkları gözaltına almak, sanıkları ve suç araçlarını yetkili makamlara teslim etmek, suçun denizde başlayıp karada devam etmesi ya da suçluların karaya geçmesi hallerinde, yetkili güvenlik kuvvet olaya el koyuncaya kadar, suç delillerinin kaybolmasını ve suçluların kaçmasını önlemek amacıyla karada da bu yetkileri kullanmak ve durumu en kısa sürede yerel mülkiye amirliğine bildirmek;" denilmektedir.

Dosyanın incelenmesinden, asker kişi sanıkların suç tarihinde yerine getirmekte oldukları görevin, kaçakçılığın önlenmesi, bu kapsamda deniz araçlarının aranması ve kontrolleri ile sahillerimizin, liman ve körfezlerimizin güvenliğinin sağlanması olup, bu görevin de Sahil Güvenlik Personelinin idari görevleri arasında bulunduğu kuşkusuzdur.

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, yüklenen eylemlerin askeri mahalde ve askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği gerekçesine yer verilmiş ise de, sanıkların işlediği ileri sürülen "sınırın aşılması suretiyle bir kişinin ölümüne, üç kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek" suçlarının Türk Ceza Kanunu'nda düzenlendiği ve işlendiği iddia edilen suçun Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin idari görevleri sırasında oluştuğu ve eylemin yüzer birlikten sayılan askeri bot dışında sivil bir botta bulunanlara karşı gerçekleştirildiği gözetildiğinde, yüklenen suçların askeri mahalde işlenmediği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, askeri suç olmayan, asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlenmediği de anlaşılan suçlar nedeniyle asker kişi sanıklar hakkında açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi ve İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.5.2007 gün ve E: 2007/83, K:2007/156 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 03.05.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.