Ceza Bölümü 1996/44 E., 1996/44 K.

  • ASKER VE SİVİL KİŞİLERİN BİRLİKTE SUÇ İŞLEMELERİ
  • IRZ VE İFFETE TECAVÜZ SUÇU
  • SİVİL VE ASKER KİŞİLERİN BİRLİKTE SUÇ İŞLEMESİ
  • 353 S. ASKERİ MAHKEMELER KURULUŞU VE YARGILAMA USULÜ K... [ Madde 12 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 192 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 416 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 417 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 499 ]
  • 1632 S. ASKERİ CEZA KANUNU [ Madde 152 ]
  • "İçtihat Metni"

    OLAY : Müşteki, arkadaşı olan sivil sanık İ.ın, 22.2.1996 tarihinde gece 22 sıralarında, semt kahvesinde yalnız otururken yanına gelerek boya ve badana yaptığı bir evin (M. V. D.na ait) boş ve müsait olduğunu, buraya kadın getireceğini söyleyerek beraber gitme teklifinde bulunduğunu, beraberce bu eve gittiklerini, bir müddet sonra eve sivil V. ve M. K. (Astsubay Başçavuş) ın geldiğini, M.K.ın aniden tabancasını çekerek müşteki ve İ.den tehditle soyunmalarını istediğini ve bunu sağladığını ve önlerinde Livatada bulundurarak resimlerini çektiklerini, daha sonra o yere yakın olan bir büroya götürerek iki adet boş bono imzalattıklarını, müştekiye hitaben, sahip olduğu dükkanın tapusunu vermediği taktirde çekilen fotoğrafları televizyon ve gazetelere verecekleri tehdidinde bulunduklarını ve sanıklardan şikayetçi olduğunu bildirerek savcılığa başvurmuştur. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı 6.3.1996 gün ve 3512-240 sayılı iddianame ile, 3 sanığın da TCK. 499/1, 416/1, 417, 192, 71, 74, 31, 33, 40 ve 36 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açmıştır. Daha sonra müşteki 6.5.1996 tarihinde, ilk ifadesinin doğru olmadığını, livata fiilini rızası ile yaptığını, kimseden şikayetçi olmadığını bildiren dilekçe vermiştir.

    BAKIRKÖY 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ: 7.5.1996 gün ve 115-111 sayıyla; iddianamede her üç sanık hakkında da ırza geçme isnadı yapılmış olduğu, asli ve maddi fail olan İ'nın ırza geçme eylemine diğer iki sanığın da iştirak ettikleri belirtilerek asker olan sanığa isnat eden ırza geçme suçunun Askeri Ceza Yasasının 152. maddesinde yer alan, ırz ve iffete tecavüz niteliğinde olduğu bu nedenle bu sanık hakkındaki kamu davasına bakma görevinin, 353 sayılı Yasanın 9. maddesi uyarınca Askeri Mahkemeye ait bulunduğu, diğer iki sivil sanığın, suç teşkil eden fiilin şerikleri olması nedeniyle olayda şahsi ve fiili irtibat bulunduğundan 353 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca, bu sanıkların da askeri mahkemede yargılanmaları gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    KUZEY DENİZ SAHA KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 27.6.1996 gün ve 499-146 sayıyla; Olayda, asker olan sanığın Askeri Mahkemede yargılanmayı gerektiren "Irz ve iffete tecavüz eden" başlığı altında düzenlenen As. C. Y. 152. maddesi delaletiyle TCK. 8. bab'ında ve iddianamede belirtilen 416/1 ve 417. maddeleri kapsamında kalan hiç bir eyleminin bulunmadığı, bu nedenle sanığın TCK. 10. babının 2. faslında yer alan 499/1. maddesiyle düzenlenen zorla senet imzalatma eyleminden ve bu eyleme hazırlık niteliği taşıyan tehdit unsuruyla meydana gelen suçtan sorumlu tutulabileceği, bu suç gerçek olduğu takdirde bu suçun da, askeri bir suç olmadığı, asker kişiye karşı, askeri mahalde, askeri hizmet nedeniyle işlenmediği bu nedenle kamu davasının askeri mahkemenin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Böylece adli ve askeri yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasanın 14. maddesinde öngörüldüğü şekilde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş, dosya; İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığının 12.11.1996 gün ve 93 sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümü, Selçuk Tüzün'ün Başkanlığında, İrfan Kılınç, Teoman Üneri, Seydi Yetkin, Fahrettin Demirağ, Dr. Ferhat Ferhanoğlu, A. Necmi Özler'in katılmaları ile yaptığı 20.12.1996 günlü toplantıda, raportör Hakim Ayten Anıl'ın raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; toplantıda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yerine katılan Savcı Erdoğan Güneş ile Askeri Yargıtay Başsavcısı yerine katılan Hava Hakim Yarbay A. Fahir Kayacan'ın davanın çözümünün askeri yargı yerinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşünceleri doğrultusunda, sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Yasası'nın "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığını taşıyan 9. maddesinde: "asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara, askeri mahkemelerde bakılacağı" öngörülmektedir. Askeri suç ise, öğretide ve uygulamada;

    a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Yasasında yazılı olan, bir diğer ifadeyle Askeri Ceza Yasası dışında hiçbir Ceza Yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

    b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Yasasında kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar,

    c) Türk Ceza Yasasına atıf suretiyle askeri suç haline getirilen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir. 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 12. maddesinde; Askeri Mahkemeler ve adliye mahkemelerine tabi kişiler tarafından bir suçun müştereken işlenmesi halinde eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı bir suç ise sanıkların yargılanmaları askeri mahkemelere; eğer suç Askeri Ceza Kanununda yazılı olmayan bir suç ise adliye mahkemelerine ait olduğu belirtilmekte, Yasanın 18. maddesinde ise "bir kimse birkaç suçtan dolayı sanık olur veya bir suçta ne sıfatla olursa olsun birkaç sanık bulunursa bağlılık var sayılır" denilmektedir.

    Sanıkların üzerine atılı suçlar, TCK. 499/1, 416/1, 417, 192 maddelerine ilişkin olup iddianameye göre suçlar sivil ve asker sanıklarla birlikte işlenmiştir. TCK. 416/1, 417. maddelerine uyan suç 1632 sayılı Yasanın 152. maddesi kapsamında ırz ve iffete tecavüz suçunu oluşturmaktadır. Bu suç ile 499/1 ve 192. maddelerine mümas suçlar arasında 353 sayılı Yasanın 18. maddesinde belirtilen bağlılık bulunmaktadır. Bu durumda, asker ve sivil kişiler tarafından birlikte işlendiği iddia olunan askeri suç ile (ASCK. 152, TCK. 416/1, 417) buna bağlı suçlara (TCK. 499/1, 192) ilişkin davalara askeri mahkemede bakılması gerekmektedir. Diğer taraftan, askeri suç asker ve sivil kişilerle birlikte işlenmiştir. Olayda 353 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin uygulama alanı da bulunmaktadır.

    Açıklanan nedenlerle davanın askeri yargı yerinde çözümlenmesi, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.

    SONUÇ : Anlaşmazlığın niteliğine göre; davanın Askeri yargı yerinde görülmesi gerektiğine, bu nedenle Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 27.6.1996 gün ve 499-146 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına 20.12.1996 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.