Hukuk Bölümü         1995/32 E.  ,  1995/34 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı              : A.A.

Davalı               : Milli Savunma Bakanlığı

 OLAY: 600 Yataklı Hava Hastanesinde hemşire olan davacı, 1993 ve 1994 yılı Bütçe Yasalarında, sağlık ve yardımcı sağlık personeline ödenmesi öngörülen nöbet tazminatının ödenmemesine ilişkin olumsuz işlemin iptali ve ödenmeyen ücretlerin yasal faiziyle birlikte tahsili istemiyle idari yargı ye­rinde dava açmıştır.

Ankara 10. İdare Mahkemesi: 14.11.1994 gün ve 516-1358 sayıyla: 1602 sayılı Yasa’nın 20. maddesine göre, Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan sivil me­murların da asker kişi sayıldığı ve anlaşmazlığın askeri hizmete iliş­kin bulunması nedeniyle, davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde gö­rülmesi gerektiği gerek­çesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edil­meyerek kesinleşmiştir.

Davacı aynı istekle 4.1.1995 tarihinde Askeri Yüksek İdare Mahke­mesine başvurmuştur.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi İkinci Dairesi; 26.4.1995 gün ve 321 sa­yıyla; Anayasa’nın 157. ve 1602 sayılı Yasa’nın 2568 sayılı Yasayla değişik 20. maddesi uyarınca, davacının asker kişi olduğu ancak, olayın askeri hizmete ilişkin bulunmadığı, bu nedenle davanın çözümünün genel idari yargıya ait olduğu, daha önce idare mahkemesince de görevsizlik kararı verilmiş olduğundan 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönde­rilmesine karar vermiş, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi dosyası, Genel Sekreterliğin 23.5.1995 gün ve 22 id.ks. sayılı yazıları ekinde Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

İnceleme ve Gerekçe: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü, Sel­çuk Tüzün’ün Başkanlığında, Şükrü Kaya Erol, Dr. Ekrem Serim, Nursel Aymakoğlu, Zafer Kantarcıoğlu, İrfan Erdinç ve İlhami Uğur Yılmaz’ın ka­tılmaları ile yaptığı 3.7.1995 günlü toplantıda Raportör-Hâkim Ayten Anıl’ın raporu ile dosyadaki bel­geler okunduktan; toplantıya, Danıştay Başsavcısı yerine katılan Savcı M. İlhan Dinç’in ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başsavcısı yerine katılan Savcı Serdar Özgüldür’ün davanın idare mahkeme­sinin görevine girdiği yolundaki yazılı düşün­celeri doğrultusundaki sözlü açıklamaları da alındıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Anayasa’nın 157. maddesinde, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi olduğu, ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuşmazlıklarda ilgilinin asker kişi olması şartının aranmayacağı belirtilmiş; 20.7.1972 günlü ve 1602 sayılı Yasa’nın 25.12.1981 günlü ve 2568 sayılı Yasayla değişik 20. maddesinde de aynı hüküm yer almıştır. Askeri Yüksek İdare Mahke­mesinin bir davaya baka­bilmesi için dava konusu idari işlemin “asker kişiyi ilgilen­dirmesi” ve “as­keri hizmete ilişkin” bulunması şarlarının bulunması gerekmektedir. 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrılmış olan subay, askeri memur, astsubay, askeri öğ­renci, uzman çavuş, uzman jandarma çavuş, erbaş ve erler ile sivil me­murlar asker kişi sayılmaktadır.

İdari işlemin, görevli yargı yerinin tespiti yönünden “askeri hizmete ilişkin” olup olmadığının saptanabilmesi için, işlemin konusuna bakılması gerekmektedir. Eğer idari işlem askeri gereklere askeri usul ve yönteme ve askeri hizmete göre tesis edilmiş ise, bu işlemin askeri nitelikli olduğu kabul edilmelidir. İşlem, askeri olma­yan bir makam tarafından tesis edilmiş olsa bile durum değişmemekte, menfaati ihlal edilen asker kişinin açtığı davanın Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde görül­mesi gerekmektedir.

Anlaşmazlık konusu davada davacı, nöbet tazminatının ödenmeyece­ğine ilişkin idari işlemin iptali ve kesilen ücretlerin ödenmesini istemektedir.

Açıklanan yasa hükümlerine göre davacının asker kişi olduğu husu­sunda bir kuşku yoktur. Ancak nöbet tazminatının ödenip ödenmeyeceği meselesinin “askeri hizmete ilişkin” bir yanı bulunmamaktadır. Çözümlene­cek olan anlaşmazlık, nöbet tazminatı ödenmediğini ileri süren sivil memu­run aynı yöndeki isteğinden ve onun çözümü ile varılacak sonuçtan farklı değildir.

Açıklanan nedenlerle 1602 sayılı Yasa’nın değişik 20. maddesinde öngörülen “asker kişiyi ilgilendirme” ve “askeri hizmete ilişkin bulunma” şartları birlikte ger­çekleşmediğinden davanın çözümü idari yargının göre­vine girmektedir.

Bu nedenle Ankara 10. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kal­dırıl­ması gerekmektedir.

SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre davanın idari yargı yerinde görül­mesi gerektiğine, bu nedenle Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin baş­vurusunun kabulü ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 14.11.1994 günlü, 516-1358 sayılı gö­revsizlik kararının kaldırılmasına, 3.7.1995 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.