T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

         

            ESAS   NO : 2018/408

            KARAR NO : 2018/598

            KARAR TR: 22.10.2018

ÖZET: Taşınmazın davacıya ait hissesinin bedelsiz kamuya terk edilmesine ilişkin işlemin iptali ile davacıya ait taşınmaza imar planı nedeniyle el atıldığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla hisse bedelinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

K ARAR

 

 

 

Davacı       :  M.K.

Vekili         : Av. M.E.A.

Davalılar    : 1- Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Maliye Hazinesi

Vekili           : Av. A.E.T.

                        2- Çankaya Belediye Başkanlığı

Vekili           : Av. A.D.

 

O L A Y   :  Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara İli, Çankaya İlçesi, Gökkuşağı Mahallesi, 27925 ada, 5 nolu parsel sayılı taşınmazdaki hissesininplan gereğince 2.5.2000 gün ve 4762 yevmiye nolu Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü işlemi ile kamuya terk edildiğini, taşınmazın park alanı içerisinde kaldığını ileri sürerek; bedelsiz terk işleminin geçersiz olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin taşınmazdaki 84/4701 payının bedeli olan 10.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte Çankaya Belediye Başkanlığından tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekili, devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin, kamunun genel ve ortak ihtiyaçları karşılamak ve sonuçta kamu yararı sağlamak üzere gösterdiği sürekli, muntazam ve değişken tüm etkinliklerin kamu hizmeti niteliğinde olduğunu, bu hizmete dayanılarak tesis edilen işlemler kamu hukukuna dayanmakta olup, söz konusu işlemlerden doğan uyuşmazlıkların da idari yargı düzeninde görüleceğini zira; 3194 sayılı Kanunun arazi ve arsa düzenlenmesine ilişkin 18. Maddesinin uygulanmasından kaynaklanan ve imar planı ile buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanunun 2/1-b maddesinde yer alan idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenler tarafından açılan tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiğini ileri sürerek, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle süresi içindegörev itirazında bulunmuştur.

ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 24.10.2017 gün ve E:2017/116 sayı ile, davalı Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev konusundaki itirazının reddi ile Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermiştir.

Davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda süresi içinde verdiği dilekçe üzerine; dava dosyası Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir.

DANIŞTAY BAŞSAVCISI: Olayda uyuşmazlığın, 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yapılan genel ve düzenleyici idari işlem olan imar planı notlarının uygulanmasına ilişkin bulunması nedeniyle davacıya ait hissenin bedelsiz kamuya terk edilmesine ilişkin işlemin iptali ile hisse bedelinin tazminen ödenmesine ilişkin bulunan davanın, imar mevzuatı hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi 1. fıkrasının (a) bendinde; İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, (b) bendinde de, İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davalarının, idari dava türleri arasında sayıldığı; bu durumda; 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamında tesis edilen idari işlemler ve bunların uygulanması sonucunda uğranıldığı öne sürülen zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin l'inci fıkrası gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiği, bu nedenle, 2247 sayılı Kanun'un 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar vermiştir.

Başkanlıkça, 2247 sayılı Yasanın 13. maddesine göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın da yazılı düşüncesi istenilmiştir.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI: İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile 2981 sayılı Kanunun 13/1 .c maddesi bendi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici ıslah imar planları ve bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem"; bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri; yani, bu konudaki hareketsizliklerinin de, idari eylem niteliği taşıdığı; Anılan mevzuat ve açıklamalar uyarınca yapılan tespit ve değerlendirme sonucunda, dava konusu olayda, 3194 sayılı İmar Kanunu uyarınca yapılan imar planı notlarının uygulanması sonucu davacıya ait hissenin bedelsiz kamuya terk edilmesine ilişkin işlemin iptali ile hisse bedelinin tazminine ilişkin uyuşmazlığın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2/l.a-b maddesinde yer alan iptal ve tam yargı davaları kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerektiği; bu nedenle, Danıştay Başsavcılığının 2247 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince yapmış olduğu başvurunun kabulü ile Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2017 tarihli ve 2017/116 Esas sayılı görevlilik kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi'nin, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ'un katılımlarıyla yapılan 22.10.2018 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Başvuru yazısı ve dava dosyası örneği üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin, anılan Yasanın 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısı'nca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, Ankara İli, Çankaya İlçesi, Gökkuşağı Mahallesi, 27925 ada, 5 nolu parsel sayılı taşınmazın davacıya ait hissesinin bedelsiz kamuya terk edilmesine ilişkin işlemin iptali ile davacıya ait taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla hisse bedeli olarak şimdilik 10.000,00-TL'nin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinde; “Planların hazırlanmasında ve yürürlüğe konulmasında aşağıda belirtilen esaslara uyulur.

a) Bölge planları; sosyo - ekonomik gelişme eğilimlerini, yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların dağılımını belirlemek üzere hazırlanacak bölge planlarını, gerekli gördüğü hallerde Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır.

b) İmar Planları; Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından meydana gelir. Mevcut ise bölge planı ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik dördüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye başkanlığınca belediye meclisine gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Belediye ve mücavir alan dışında kalan yerlerde yapılacak planlar valilik veya ilgilisince yapılır veya yaptırılır. Valilikçe uygun görüldüğü takdirde onaylanarak yürürlüğe girer. (Değişik üçüncü cümle: 8/8/2011- KHK-648/21 md.) Onay tarihinden itibaren valilikçe tespit edilen ilan yerinde ve ilgili idarelerin internet sayfalarında bir ay süreyle eş zamanlı olarak ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar valiliğe yapılır, valilik itirazları ve planları onbeş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar.

Onaylanmış planlarda yapılacak değişiklikler de yukarıdaki usullere tabidir.

Kesinleşen imar planlarının bir kopyası, Bakanlığa gönderilir.

          İmar planları alenidir. Bu aleniyeti sağlamak ilgili idarelerin görevidir. Belediye Başkanlığı ve mülki amirlikler, imar planının tamamını veya bir kısmını kopyalar veya kitapçıklar haline getirip çoğaltarak tespit edilecek ücret karşılığında isteyenlere verir.

          c) (Ek: 3/7/2005 - 5403/25 md.) Tarım arazileri, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda belirtilen izinler alınmadan tarımsal amaç dışında kullanılmak üzere plânlanamaz.” hükmü;

Aynı Kanun'un 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.

Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden önceki yüzölçümlerinin yüzde kırkını geçemez.

(Değişik üçüncü fıkra: 3/12/2003-5006/1 md.) Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tâbi tutulan yerlerin ihtiyacı olan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi umumî hizmetlerden ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz.

Düzenleme ortaklık paylarının toplamı, yukarıdaki fıkrada sözü geçen umumi hizmetler için, yeniden ayrılması gereken yerlerin alanları toplamından az olduğu takdirde, eksik kalan miktar belediye veya valilikçe kamulaştırma yolu ile tamamlanır.

Herhangi bir parselden bir miktar sahanın kamulaştırılmasının gerekmesi halinde düzenleme ortaklık payı, kamulaştırmadan arta kalan saha üzerinden ayrılır.

Bu fıkra hükümlerine göre, herhangi bir parselden bir defadan fazla düzenleme ortaklık payı alınmaz. Ancak, bu hüküm o parselde imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılmasına mani teşkil etmez…” hükmü yer almıştır.

Olayda, davacının hissedar olduğu taşınmazın imar/parselasyon planıyla Park Alanı kullanımında kaldığı, kamulaştırılmadığı, taşınmaz üzerinde düzenleme yapılmadığı, kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmazın bedelinin ödenilmesi gerektiğinin iddia edildiği; davanın konusunun, davalı idarece 3194 sayılı Kanun uyarınca kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade ile yapılan imar planlarında yer alan davacılara ait taşınmazın bedelinin tazminine ilişkin bulunduğu anlaşılmış olup, belirtilen duruma göre, imar planı ve buna dayalı imar uygulaması sonucunda uğranılan zararın tazminine yönelik bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcısı’nın başvurusunun kabulü ile davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.10.2017 tarihli ve E:2017/116 sayılı kararın kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Danıştay Başsavcısı’nın BAŞVURUSUNUN KABULÜ İle davalılardan Çankaya Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.10.2017 tarihli ve E:2017/116 sayılı KARARIN KALDIRILMASINA, 22.10.2018 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                        Süleyman Hilmi                 Aydemir                        Nurdane

                                              AYDIN                          TUNÇ                          TOPUZ