T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

            HUKUK BÖLÜMÜ

            ESAS NO      : 2014 / 585

            KARAR NO  : 2014 / 640

            KARAR TR   : 2.6.2014

ÖZET : İcra müdürlüğü görevlilerinin kusurlarından doğduğu iddia edilen maddi ve manevi zararın idarece tazmini istemiyle açılan davanın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 5.maddesi uyarınca  ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

            Davacı           : K.Ş.

            Davalılar        : Adalet Bakanlığını izafeten Düzce 2.İcra Müdürlüğü

 

             O L A Y         :Davacı dilekçesinde, ilamlı icra ve adi kiraya ait alacak için 14.5.2012 tarihli yazılı takip talebi ile iki dosya temin ederek Düzce İcra Tevzi Müdürlüğüne müracaatla bulunduklarını;  kendilerine E: 2012/2082 ve 2012/2083 sayılı takip dosya numaraları verilerek 2.İcra Dairesi Müdürlüğüne gönderildiklerini, İcra Müdür Yardımcısı M.Ö.’nün takip taleplerini kabul ettiğini, kendilerine 15.5.2012 tarihli makbuz verildiğini; alacaklıların, yaptıkları talep karşısında bu konudaki hak ve alacaklarını icra müdürlüğünde tanzim edilen 15.05.2102 tarih ve B.03.1İCD.1..81.01.01./2012/2082 E sayılı temlikname ile kendi adına temlik ettiklerini, dosyanın tek alacaklı sıfatını aldığını; Düzce 2.İcra Dairesi Müdür Yardımcısının, ilamlı icra için Örnek 4-5 İcra Emri ve eksik ödenen kira bedellerinden dolayı meydana gelen alacak için Örnek 13 Adi Kiraya ve Hasılat Kiralarına ait Takipte Ödeme Emrini borçlular adına tanzim edip göndermesi gerekirken, yanlış uygulama yaparak alacaklarını birleştirerek ÖRNEK 4-5 tanzim ettiğini, borçluların adreslerine tebliğe çıkardığını, tebliğ edildiğini ve kararın kesinleştiğini; bu esnada borçluların, yasal haklarını kullanarak İcra Hukuk Mahkemesine şikayette bulunduklarını, 2012/202 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını;  icra takibinin geçici olarak durdurulduğunu; daha sonra İcra Hukuk Mahkemesinde 02.10.2012 tarihinde yapılan duruşmada, 2012/352 sayılı karar ile icra takibinin iptal edildiğini,  2. İcra Müdürlüğü'nün takibini sürüncemede bıraktığına dair suç duyurusu hususunda C.Başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verildiğini;  anılan kararın 30.11.2012 tarihinde kesinleştiğini, yerel mahkemesi tarafından 10.12.2012 tarihinde tasdik olunduğunu;  Düzce 2. İcra Dairesi Müdür Yardımcısı M.Ö.nün takip talebine ilişkin talebini iyi okuyup incelemediğini, usulüne uygun İcra Emri ve Ödeme Emrini düzenlemediğini, bu konuda gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, ihmali davranışı ile alacaklarının sürüncemede bırakılmasını ve iptalini sağladığını; davalı icra müdürlüğünün, kusurlu eylem ve işlemleri neticesinde mağduriyetinin doğmasına sebebiyet vermiş olduğunu; bu kapsamda; takip dosyası ile ilgili olarak yapmış olduğu masraf ve harcamaların toplamının 461.30 TL. olduğunu, haklı bir talebe bağlı olarak Düzce 2.İcra Müdürlüğünün yanlış uygulaması neticesinde maddi zarara uğradığını; icra takip tarihi olan 05.05.2012 ile Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin icra takip talebinin iptal edilmesine ilişkin, 30.11.2012 kesinleşme tarihine kadar duyduğu büyük acı ve üzüntüden, harcadığı, kaybettiği zamandan dolayı 500.00 TL. manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini ifade ederek; Düzce 2. İcra Müdürlüğü nezdinde esas 2012/2082 sayılı takip dosyası ile yapılan harcamaların ve ilam masraflarının, işleyecek yasal faiz ile birlikte maddi tazminata hükmedilmesine; 05.05.2012 ile 30.11.2012 tarihleri arasındaki süreçte duyduğu büyük acı ve üzüntüden ve harcadığı, kaybettiği zamandan dolayı 500.00 TL manevi tazminata hükmedilmesine;  fazlaya ilişkin ve diğer hak ve alacaklarının saklı tutulmasına karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

DÜZCE 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ:17.4.2013 gün ve E:2013/204, K:2013/225 sayı ile, dava dilekçesini özetledikten sonra; Düzce 2.İcra Müdürlüğünün 2012/2082 Esas sayılı dosyasının dosyaları içerisine celp edildiği,  incelenmesinde; alacaklılarının M.S.A.Ş., K.Ş., H.Ş., N.Ş., borçlularının C.A., Y.A., takibin ilamlı takiplere özgü takip olduğu, takip miktarının 8504,00 TL olduğu, borçlulara ödeme emrinin 07/06/2012 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü; Düzce İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/202 Esas 2012/352 Karar sayılı dosyası dosyalarının içerisine alınmış olduğu, incelenmesinde; davacılarının Y.A. C.A. davalılarının M.S., A.Ş., K.Ş., H.Ş., N.Ş., davanın takibin iptali olduğu; Mahkemece yapılan yargılama neticesi 02/10/2012 tarihinde tespite ilişkin hükümlerin eda hükmü içermediğinden, ilamlı takiplere özgü takip yolu ile takibe girişilemeyeceği sadece ilamsız takip yapılacağı, alacak hususunda ortada kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığından, alacaklı tarafça ilamlı icraya dair takip yapıldığından şikayetin kabulü ile Düzce 2. İcra Müdürlüğünün 2012/2082 Esas sayılı takibin iptaline karar verildiği, kararın 30/11/2012 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü; davacı K.Ş.'in taraf bulunduğu Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/16960 soruşturma sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderildiğinin görüldüğü;  Mahkemelerince, tevdi edilen dava dosyasının incelenmesinde; davanın kamu görevlisinin kusuru nedeniyle idare aleyhine açılan tazminat davası olduğunun anlaşıldığı; dosya kapsamından; davacının davalı idarenin hizmet kusuruna dayanarak istemde bulunduğunun anlaşıldığı;  bir kamu görevlisinin görevi sırasında ve görevi nedeniyle verdiği zararların hizmet kusuruna ilişkin olduğu, idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğu;   idarenin işlemi ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılmasının gerektiği;  davacının, dava dilekçesinde, Adalet Bakanlığına izafeten Düzce 2. İcra Müdürlüğünü hasım göstererek tazminat isteminde bulunduğuna göre, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği;  görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınması gereken hususlardan olduğu;  Mahkemece yargı yolu bakımından resen incelenmesi gerektiğinden bahisle; davanın yargı yolu nedeniyle reddine; miktar yönünden KESİN olmak üzere karar vermiştir.

            Davacı, bu kez aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.

SAKARYA 1.İDARE MAHKEMESİ: 3.7.2013 gün ve E:2013/661, K.2013/727 sayı ile, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinde, dava dilekçesinin görev yönünden de ilk incelemeye tabi tutulacağı; 15/1-a maddesinde ise, adli veya askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kuralına yer verildiği; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 5. maddesinde; "İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır." hükmüne yer verildiği; dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, Düzce 2. İcra Müdürlüğü görevlilerinin kusurlu eylem ve işlemlerinden dolayı zarara uğradığından bahisle 461,30-TL maddi ve 500,00-TL manevi olmak üzere toplam 961,30-TL tazminatın yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de; 2004 sayılı yasanın 5. maddesinde, İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarının adliye mahkemelerinde bakılacağının belirtilmesi karşısında, bakılan davanın görüm ve çözümünün Adli Yargının görevine girdiği sonuç ve kanaatine varılmış olduğu gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş; yapılan itiraz Sakarya Bölge İdare Mahkemesince, 5.2.2014 gün ve E:2013/1892, K:2014/111 sayı ile reddedilerek karar onanmış ve kesinleşmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR,  Ali ÇOLAK, Nurdane TOPUZ, Ertuğrul ARSLANOĞLU, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 2.6.2014 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, icra müdürlüğü görevlilerinin kusurlarından doğduğu iddia edilen maddi ve manevi zararın idarece tazmini istemiyle açılmıştır.

            2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 1.maddesinde; her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunacağı; her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunacağı;  icra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin herhangi bir nedenden dolayı yokluğu halinde görev ve yetkilerinin, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirileceği; Adalet Bakanlığının, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine bağlamaya yetkili olduğu hususlarına yer verilmiş; aynı Kanunun 5. maddesinde ise, “(Değişik: 6/6/1985 - 3222/1 md.)  İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” hükmü yer almıştır.

            Olayda davacı tarafından; İcra Dairesi Müdür Yardımcısının, takibe ilişkin talebi iyi okuyup incelemediği,  usulüne uygun İcra Emri ve Ödeme Emri düzenlemediği, bu konuda gerekli dikkat ve özeni göstermediği, ihmali davranışı ile alacaklarının sürüncemede bırakılmasına yol açtığı ve iptalini sağladığı; davalı icra müdürlüğünün, kusurlu eylem ve işlemleri neticesinde mağdur olduğu iddia edilerek; uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle idare aleyhine dava açıldığı anlaşılmaktadır.

            Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun uygulanmasına ilişkin olarak kamu görevlilerinin işlemlerinden doğduğu öne sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın anılan Yasa hükmü uyarınca adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle,  Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç      : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17.4.2013 gün ve E:2013/204, K:2013/225 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 2.6.2014 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar

ÖZGÜLDÜR

 

 

 

Üye

Eyüp Sabri

BAYDAR

 

 

 

 

 

Üye

Ertuğrul

ARSLANOĞLU

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

 

 

Üye

Ayhan

AKARSU

Üye

Nurdane

TOPUZ

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT