T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          CEZA BÖLÜMÜ

          ESAS    NO  : 2014 / 11

          KARAR NO  : 2014 / 10

          KARAR TR   : 03.03.2014

ÖZET:1- Asker kişi sanık hakkında, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen  “şantaj" suçu nedeniyle açılan kamu davası ile;

           2-Asker kişi sanık hakkında, askeri suç olmayan, askeri suça bağlı bulun-mayan “konut dokunulmazlığını ihlal” suçu  nedeniyle açılan kamu davasının, sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerek-tiren ilginin kesilmiş olması nedeniyle ADLİ YARGI yerinde;

           3-Asker kişi sanık hakkında, Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen “üstünün bir şeyini çalmak” suçuna uygun eylemi nedeniyle açılan kamu davasının ASKERİ YARGI yerinde  görülmesinin gerektiği hk.

 

 

 

 

K  A  R  A  R

 

 

 

            Davacı           : K.H.

            Yakınanlar    : 1- M.K.

                                     2- S.K.

            Sanık             : R.E.   

         

          O L A Y            : Sarayönü İlçesi Çeşmelisebil Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde görevli sanık J.Er R.E.’ın, 13.2.2013 günü saat 02:30 sıralarında aynı Komutanlık emrinde görevli yakınan Uzm. Çvş. M.K.’ın askeri lojmanda bulunan evine hırsızlık yapmak amacıyla, kilitli olmayan mutfak balkon kapısından girdiği, buradan yakınan S.K.’ın çocuğuyla birlikte uyumakta olduğu odaya geçtiği, yakınan S.K.’ın gürültü üzerine uyandığı ve gelenin eşi olduğunu düşünerek birkaç kez seslendiği, ses çıkmayınca kalkıp odanın ışığını yaktığında sanığı gördüğü ve “senin burada ne işin var seni Mustafa uzmana söyleyeceğim” demesi üzerine, sanığın “Mustafa uzmana söylersen ben de sen çağırdın diyerek iftira atarım” dediği, böylece sanığın hırsızlığa teşebbüs, gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal ve şantaj suçlarını işlediği ileri sürülerek, eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 116/4, 107/2-1, 142/1.b.2, 143, 35 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Sarayönü Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 8.4.2013 gün ve E:2013/53, K:2013/19 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır.

 

SARAYÖNÜ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ: 10.4.2013 gün ve E:2013/29, K:2013/49 sayıyla, asker kişinin asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen suçlar nedeniyle 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca, asker kişi sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne gönderilmiştir.

 

 

JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 5.11.2013 gün ve E:2013/1255, K:2013/474 sayıyla, sanığa yüklenen “şantaj” suçunun askeri suç ve suçun mağduru olan S.K.’ın da asker kişi olmaması nedeniyle, “gece vakti konut dokunulmazlığını ihlal” ve “hırsızlık” suçlarının askeri suç olmaması ve yargılama aşamasında sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi üzerine, dava dosyası, aynı Mahkemece, Mahkememize gönderilmiştir.

           

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler; Ahmet KARADAVUT, Davut TELLİ, Şuayip ŞEN, Haluk ZEYBEL, Yusuf Tamer ÇETİN, Mehmet AVCIOĞLU’nun katılımlarıyla yapılan 03.03.2014 günlü toplantısında;

I-İLK İNCELEME: Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmediği, adli ve askeri yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşıldığından, esasın incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile, Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı Mehmet ÇAKIROĞLU’nun “şantaj ve konut dokunulmazlığını ihlal” suçları nedeniyle açılan kamu davasının çözümünün adli yargı, “hırsızlığa teşebbüs” suçu nedeniyle açılan kamu davasının çözümünün askeri yargı yerinin görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

 

Anayasanın  “askeri yargı” yı düzenleyen 145 nci maddesinde asker kişilerin “askeri mahallerde” işledikleri suçlara bakmanın askeri mahkemelerin görevinde olduğu belirtilmişken; 12.9.2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilip, 23.9.2010 gün ve 27708 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5982 sayılı Yasa’nın 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile maddenin birinci fıkrasında, “Askeri yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür.  Bu   mahkemeler;  asker   kişiler   tarafından   işlenen  askerî  suçlar  ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

            Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askeri mahkemelerde yargılanamaz” denilmek suretiyle  “askeri mahallerde” unsuru madde metninden çıkarılmıştır.

 

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmekte iken, maddenin “….askeri mahallerde….” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 26.6.2012 tarih ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 15.3.2012 gün ve E:2011/30, K:2012/36 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

 

 

 

 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalaa edilmektedir.

 

Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmekte iken, maddenin "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." tümcesi Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

 

           Buna göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır.

 

Olumsuz görev uyuşmazlığına konu kamu davasında, adli yargı yerince verilen görevsizlik kararında, asker kişi sanığı, asker kişiye karşı işlediği ileri sürülen “şantaj ve konut dokunulmazlığını ihlal” suçları nedeniyle yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de, sanığa yüklenen eylemlerin Türk Ceza Kanunu’nda düzenlendiği, Askeri Ceza Kanunu’nda bu suçlara ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle eylemlerin “askeri suç” olmadıkları kuşkusuzdur. Sanığın yargılama aşamasında terhis edildiği de dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.

 

Bu durumda, sanığa yüklenen “şantaj” suçu yönünden, Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesinde yer alan “askeri mahal” kavramının Anayasa’da yapılan yeni düzenleme ile kaldırıldığı ve Anayasa Mahkemesi’nin bahsedilen kararı ile Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline de karar verildiği anlaşıldığından, artık asker kişilerin askeri mahalde işledikleri askeri suç olmayan bu tür suçlara ait davaların askeri yargı yerinde görülemeyeceği nedeniyle, askeri suç olmayan, asker kişiye karşı veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işlendiği de ileri sürülmeyen eylem nedeniyle sanık hakkında açılan davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Sarayönü Asliye Ceza Mahkemesi’nce  bu suç nedeniyle verilen görevsizlik kararının kaldırılması;

 

Sanığa yüklenen “konut dokunulmazlığını ihlal” suçu yönünden, 353 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevinin değişmeyeceği, ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması durumunda, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği düzenlenmiş bulunduğundan ve somut olayda sanığa yüklenen “konut dokunulmazlığını ihlal” suçunun askeri suç olmadığı anlaşıldığından, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca bu eylem nedeniyle açılan kamu davasının da adli yargı yerinde görülmesi ve Sarayönü Asliye Ceza Mahkemesi’nce bu suç nedeniyle verilen görevsizlik kararının da kaldırılması;

 

Sanığa yüklenen “hırsızlığa teşebbüs” suçu yönünden ise, askeri yargı yerince verilen görevsizlik kararında, suçun askeri suç olmaması ve sanığın yargılama aşamasında terhis edilmiş olması nedeniyle yargılama görevinin adli yargı yerine ait olduğu gerekçesine yer verilmiş ise de; dosya içinde mevcut bilgi ve belgelerden, olay günü kalorifer nöbetçisi olarak görevli bulunan sanığın, karakol binasına 100 metre kadar uzaklıkta olan ve üstü durumunda bulunan askeri personelin oturduğunu bildiği lojmanlar bölgesinde bulunan, yakınan Uzm. Çvş. M.K.’ın evine hırsızlık amacıyla girdiği ileri sürülerek davanın açıldığı anlaşıldığından, yerleşmiş Askeri Yargıtay kararları da gözetilerek, sanığa yüklenen eylemin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen, “üstünün, astının veya arkadaşının bir şeyini çalmak” suçunu oluşturabileceği sonucuna varılmış, bu suçun da askeri suç olması nedeniyle, 353 sayılı Yasa’nın 17. maddesi uyarınca bu eylem nedeniyle açılan kamu davasının askeri yargı yerinde görülmesi ve Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce “hırsızlığa teşebbüs” suçu nedeniyle verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

 

SONUÇ: Sanık hakkında “şantaj ve konut dokunulmazlığını ihlal’ suçları nedeniyle açılan kamu davasının çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle bu suçlar yönünden verilen Sarayönü Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.4.2013 gün ve E:2013/29, K:2013/49 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA; sanık hakkında “hırsızlığa teşebbüs” suçu nedeniyle açılan kamu davasının çözümünde ASKERİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle bu suç yönünden Jandarma Genel Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin 5.11.2013 gün ve E:2013/1255, K:2013/474 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRIL-MASINA, 03.03.2014 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Serdar ÖZGÜLDÜR

Üye

Ahmet KARADAVUT

 

 

 

 

 

 

 

Üye

     Haluk ZEYBEL

Üye

Davut TELLİ

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Yusuf Tamer ÇETİN

 

Üye

Şuayip ŞEN

 

 

 

 

 

 

 

Üye

Mehmet AVCIOĞLU