Hukuk Bölümü         2013/867 E.  ,  2013/1002 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı     : M.Ö.     

Vekilleri  : Av. Ş.T., Av. A.D.

Davalılar : 1- Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. G.Ö.

                  2- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. H.Ö.

Dahili Davalı: Sultangazi Belediye Başkanlığı

Vekili      : Av. Ç.A.

O L A Y  : Davacı vekili özetle; davacının İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Zübeyde hanım mahallesi, 709 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, gerekse de Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar planında cami alanı olarak ayrıldığını belirterek, taşınmazın bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 8.000 TL ile, oluştuğu belirtilen munzam zararın ayrıca davacıdan alınan bütün emlak vergilerinin davalılardan müşreken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.

Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince dava dilekçesi ve 1.celse duruşma gününün 06.03.2007 günü olduğunu bildirir tebligat 15.01.2007 tarihinde davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekiline, 04.01.2007 tarihinde davalı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı vekiline tebliğ edilmiştir.

Davalı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı vekili 09.01.2007 tarihli dilekçesi ile, cevap süresinin duruşma gününe kadar uzatılmasını talep etmiş olup, bu talep dilekçesinde görev itirazında bulunmamıştır.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili 18.01.2007 tarihli dilekçesi ile, cevap süresinin duruşma gününe kadar uzatılmasını talep etmiş olup, bu talep dilekçesinde görev itirazında bulunmamıştır.

Davalı Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı vekili 05.03.2007 havale tarihli cevap dilekçesi ile süresi içerisinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili 02.03.2007 havale tarihli dilekçesi ile davaya cevaplarını sunmuş olup, bu dilekçesinde görev itirazında bulunmamış olmakla birlikte 06.03.2007 tarihli 1.celsede de görev itirazında bulunmamıştır.

Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilince 14.09.2012 günlü 20.celsede beyanen görev itirazında bulunulmuştur.

Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince Sultangazi Belediye Başkanlığını davaya dahil etmek için adına 12.08.2009 tarihinde ekinde dava dilekçesi yer alan tebligat tebliğ edilmiş olmakla, söz konusu tebligat ile sonraki ilk duruşma gününün 14.07.2009 günü olduğu belirtilmiştir.

Dahili davalı Sultangazi Belediye Başkanlığı vekili 31.08.2009 havale tarihli dilekçe ile davaya cevaplarını sunmuş olup, bu dilekçede görev itirazında bulunmamıştır.

Dahili davalı Sultangazi Belediye Başkanlığı vekili 01.06.2012 tarihli dilekçe ile özetle görev itirazında bulunmuştur.

Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesi; 14.09.2012 gün, E:2006/648 sayı ile özetle, davalılar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Sultangazi Belediye Başkanlığı vekillerinin görev itirazlarının reddine karar vermiştir.

Davalılardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği 17.09.2012 havale tarihli dilekçesi üzerine, dava dosyasının onaylı bir örneği Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmiştir. 

Danıştay Başsavcısı; İdarelerin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8'inci maddesi uyarınca tek yanlı irade açıklamaları ile tesis ettikleri, genel ve düzenleyici imar planları ile bu planlara dayanılarak tesis edilen parselasyon, kamulaştırma, ruhsat gibi bireysel işlemler, "idari işlem, bu imar planı uyarınca yapmak zorunda oldukları program ve uygulamaları bunun için gerekli zamanda gerçekleştirmemeleri yani, bu konudaki hareketsizliklerin de, idari eylem niteliği taşıdığını belirterek, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının (b) bendinde yer alan "idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları," hükmü gereğince idari yargı yerinde görülmesinin gerektiği belirtilerek, 2247 sayılı Yasa'nın 10'uncu maddesi uyarınca, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ve dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 10. maddesinde, “Görev uyuşmazlığı çıkarma; adli, idari ve askeri bir yargı merciinde açılmış olan davada ileri sürülen görev itirazının reddi üzerine ilgili Başsavcı veya Başkanunsözcüsü tarafından görev konusunun incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesinden istenmesidir.

Yetkili Başsavcı veya Başkanunsözcüsünün Uyuşmazlık Mahkemesinden istekte bulunabilmesi için, görev itirazının, hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda, ceza mahkemelerinde delillerin ikamesine başlamadan önce; idari yargı yerlerinde de dilekçe ve savunma evresi tamamlanmadan yapılmış olması ve yargı yerlerinin de kendilerinin görevli olduklarına karar vermiş bulunmaları şarttır.

Görev itirazının yargı merciince yerinde görülerek görevsizlik kararı verilmesi halinde, görev konusunun Uyuşmazlık Mahkemesince incelenebilmesi, temyizen bu kararın bozulmuş ve yargı merciince de bozmaya uyularak görevli olduğuna karar verilmiş bulunmasına bağlıdır.

Uyuşmazlık çıkarma isteminde bulunmaya yetkili makam; reddedilen görevsizlik itirazı adli yargı yararına ileri sürülmüş ise Cumhuriyet Başsavcısı, idari yargı yararına ileri sürülmüş ise Danıştay Başkanunsözcüsü, askeri ceza yargısı yararına ileri sürülmüş ise Askeri Yargıtay Başsavcısı, Askeri İdari Yargı yararına ileri sürülmüş ise bu mahkemenin Başkanunsözcüsüdür.

Görev itirazının reddine ilişkin karara karşı itiraz yolunun açık bulunduğu ceza davalarında ret kararı kesinleşmeden uyuşmazlık çıkarma istenemez” denilmiş; 27. maddesinde ise, Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, uyuşmazlık çıkarmaya veya görev uyuşmazlıklarına ilişkin istemleri önce şekil ve süre açısından inceleyeceği; yöntemine uymayan veya süresi içinde ileri sürülmemiş istemleri reddedeceği kuralına yer verilmiştir.

Olayda, Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin E:2006/648 sayılı dosyasında görülen davada, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasını talep eden davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilince 2247 sayılı Kanunun 10.maddesinde belirtildiği şekilde hukuk mahkemelerinde en geç birinci oturumda olacak şekilde yapılmış usulüne uygun bir görev itirazının bulunmadığı, buna karşın 14.09.2012 günlü 20.celsede beyanen görev itirazında bulunulduğu, Gaziosmanpaşa 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14.09.2012 gün, E:2006/648 sayılı kararı ile görev itirazının reddine karar verildiği, sonrasında davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin, idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması yolunda verdiği 17.09.2012 tarihli dilekçesi ile yapılan müracaat ile olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması istenildiği anlaşılmıştır.

Hal böyle iken, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından,  06.03.2007 tarihli birinci oturumdan sonra sunulan dilekçenin görev itirazına ilişkin kısmının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir.

Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir.

 

SONUÇ: 2247 sayılı Yasa’nın 10. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 4.6.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.