Ceza Bölümü         2000/25 E.  ,  2000/25 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

           Davacı                       : K.H.

            Mağdur-Yakınanlar :1-İ.S.

                                                2-M.S.

                                                3-M.B.

                                                4-Ş.T:

                                                5-A.Ç.

                                                6-O.Y.

                                               7-E.D.

            Sanık                      : B.E.

            O L A Y                      : Kandıra 4. Topçu Tb. Komutanlığı emrinde görevli sanık Top. Er B.E.’nin, 18.3.1995 günü gecesi, saat 03.00-05.00 saatleri arasında silahlık nöbetçisi, aynı Komutanlık emrinde görevli Top. Onb. H.T.Y.’ın ise, koğuş nöbetçisi olduğu, birlikte saat 23.00 sıralarında terzihane içinde alkollü içki içerek sarhoş oldukları, nöbetlerini sarhoş vaziyette tutmaya başladıkları ve nöbetlerin süresi içinde iki sanığın mağdur-yakınanları grup grup silahlığa çağırıp, birlikte dövdükleri ileri sürülerek, sanık B.E.’nin eylemine uyan Türk Ceza Kanunu’nun 456/4. maddesinin yedi kez tatbiki ile cezalandırılması istemiyle (diğer sanık hakkında asta müessir fiil ve her iki sanık hakkında tehdit etmek, mazarratı mucip nöbet talimatına aykırı hareket etmek suçlarından da), 15. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 3.5.1995 gün ve E:1995/294, K:1995/168 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılmıştır. 

            15. KOLORDU KOMUTANLIĞI ASKERİ MAHKEMESİ: 26.10.1995 gün ve E:1995/535, K:1995/459 sayıyla; yüklenen bazı eylemler sabit görüldüğünden sanıkların bu eylemler nedeniyle cezalandırılmalarına, yüklenen bazı eylemler nedeniyle beraetlerine karar verilmiş, ayrıca sanık B.E. hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 456/4. maddesi uyarınca yedi kez cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, sanığın terhis edilmiş olması nedeniyle görevsizlik kararı vermiş, görevsizlik kararının temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, (diğer sanık ve Askeri savcı tarafından kararın diğer hükümleri temyiz edilmiştir) dava dosyası, Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiştir.     

 KANDIRA SULH CEZA MAHKEMESİ: 6.7.1999 gün ve E:1999/97, K:1999/121 sayıyla; 353 sayılı Yasa’nın 9. maddesi hükmü uyarınca asker kişi sanığı yargılama görevinin askeri yargı yerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeyen karar kesinleşerek, dava dosyası, kendisine gelmekle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Mahkememize gönderilmiştir. 

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Ceza Bölümünün, Ali HÜNER’in Başkanlığında, Üyeler; Hasan GERÇEKER, Refik DİZDAROĞLU, Keskin KAYLAN, Necmettin ÖZKAN, Recep SÖZEN, Tamer KORKMAZ'ın katılımlarıyla yapılan 3.7.2000 günlü toplantısında, Raportör-Hakim G. Fatma BÜYÜKEREN’ in, davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Askeri Yargıtay Başsavcı Yardımcısı İrfan YILMAZLAR'ın, davanın çözümünün adli yargının görev alanına girdiğine ilişkin yazılı ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ

USULE İLİŞKİN İNCELEME:

            Yapılan incelemede, usule ilişkin işlemlerde 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun’da belirtilen süre ve biçim yönünden bir eksiklik görülmemiştir. Askeri ve adli yargı yerleri arasında Yasa'nın 14. maddesinde öngörüldüğü biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur. Esasa ilişkin inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir. 

ESASA İLİŞKİN İNCELEME:

353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu'nun "Askeri Mahkemelerin Görevleri" başlığı altında düzenlenen İkinci Bölümünde yer alan "Genel Görev" başlıklı 9. maddesinde; "Askeri Mahkemeler Kanunlarda aksi yazılı olmadıkça asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler" denilmektedir. 

"Askeri suç" ise, öğretide ve uygulamada;

            a) Unsurları ve cezalarının tamamı Askeri Ceza Kanunu'nda yazılı olan, başka bir anlatımla, Askeri Ceza Kanunu dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,

            b) Unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu'nda, kısmen diğer ceza yasalarında gösterilen suçlar, 

            c) Türk Ceza Kanunu'na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar, olmak üzere üç grupta mütalâa edilmektedir.     

 Aynı Yasa’nın 13.10.1996 gün ve 22786 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4191 sayılı Yasa’yla değişik 17. maddesinde; “askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun askeri bir suç olmaması askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer” denilmektedir. 

            Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin 11.3.2000 gün ve 23990 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1.7.1998 gün ve E:1996/74, K:1998/45 sayılı kararı ile maddenin ikinci tümcesinde yer alan "... ve sanık hakkında kamu davası açılmamış olması ..." sözcükleri iptal edilmiştir.        

 Bu duruma göre, askeri mahkemelerde yargılanmayı gerektiren ilginin kesilmesiyle birlikte sanığa yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde, askeri mahkemenin görevinin sona ereceği açıktır. İptal kararı nedeniyle, sanık hakkında kamu davasının açılmış olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. 

Somut olayda, aralarında astlık ya da üstlük ilişkisi bulunmayan asker kişi sanık hakkında, asker kişiye karşı, askeri mahalde işledikleri ileri sürülen “etkili eylem” suçu nedeniyle askeri mahkemeye kamu davası açıldığı, yargılama sırasında sanığın askerlikle ilişiğinin kesildiği dosya içindeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Sanığa yüklenen eylem, askeri bir suç olmadığı gibi atıf suretiyle de askeri suç kapsamında bulunan suçlardan değildir. 

Bu durumda, yüklenen suçun askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması ve sanığın askeri mahkemede yargılanmasını gerektiren ilginin de kesilmiş olması nedeniyle davanın adli yargı yerinde görülmesi ve Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir. 

            SONUÇ: Anlaşmazlığın niteliğine göre, davanın çözümünde ADLİ YARGI yerinin görevli olduğuna, bu nedenle Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi’nin 6.7.1999 günlü, E:1999/97, K:1999/121 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 3.7.2000 günü KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ  ile karar verildi.