Hukuk Bölümü 2007/52 E., 2007/86 K.

  • YARGI MERCİİLERİNİN UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNE BAŞVURMALARI
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 27 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 2 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 3 ]
  • 5326 S. KABAHATLER KANUNU [ Madde 16 ]
  • 1380 S. SU ÜRÜNLERİ KANUNU [ Madde 23 ]
  • 1380 S. SU ÜRÜNLERİ KANUNU [ Madde 36 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 19 ]
  • 2247 S. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAK... [ Madde 27 ]
  • "İçtihat Metni"

    O L A Y: Davacıya, ruhsatsız tekne ile uzatma ağı kullanarak su ürünleri avladığından dolayı, 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun 23. ve 36. maddeleri ve Su Ürünleri Yönetmeliği uyarınca, Silifke İlçe Tarım Müdürlüğünün 25.5.2006 tarih ve 087065 seri, 65 karar no.lu işlemi ile idari para cezası kesilmiştir.

    Davacı, söz konusu para cezasının kaldırılması istemiyle 13.6.2006 gününde adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur.

    SİLİFKE SULH CEZA MAHKEMESİ;26.6.2006 gün ve E.2006/271 D.İş. sayı ile, 4950 Sayılı Yasanın 8. maddesi ile 1380 Sayılı Yasa ile eklenen ek madde 3/4 maddesinde " …

    ….. bu kanunda öngörülen idari para cezalarına karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren en geç 7 gün içerisinde yetkili idare Mahkemesine itiraz edilebilir..." hükmü karşısında mahkemelerinin bu konu hakkında görevsiz olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, bu karar itiraz edilmeyerek kesinleşmiştir.

    Davacı aynı istekle, 24.7.2006 gününde idari yargı yerinde dava açmıştır.

    MERSİN 1.İDARE MAHKEMESİ (TEK HÂKİM);27.9.2006 gün ve E.2006/3106 sayı ile, 31.3.2005 tarih ve 25772 mük. sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 01.06.2005 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Kanunu 2. maddesinde; "Kabahat" deyiminden, Yasanın karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlığın anlaşılacağının belirtildiği, 3. maddesinde, Kabahatler Yasasının genel hükümlerinin diğer Yasalardaki kabahatler hakkında da uygulanacağının öngörüldüğü, "Yaptırım Türleri" başlıklı 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak idari yaptırımların, idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğunun belirtildiği, 27. maddesinde, idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararlarına karşı kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurulabileceği, Geçici 2. maddesinde, bu yasa hükümlerinin, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle İdare Mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen idari yaptırım kararlarında uygulanmayacağı, Geçici 3. maddesinde ise, daha önce verilmiş olan idari para cezalarına ilişkin kararlara karşı henüz iptal davası açılmamış olmakla birlikte dava açma süresinin geçmemiş olması halinde, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde 27. madde hükümlerine göre Sulh Ceza Mahkemesine başvurulabileceği kuralına yer verildiği; dosyanın incelenmesinden, Mersin, Silifke, Yeşilovacık Kasabası Tisan Tatil köyü Akdeniz sahilinde Silifke İlçe Tarım Müdürlüğü, Silifke Yeşilovacık Jandarma Karakol Komutanlığı ve Mersin Jandarma Doğal Hayatı Koruma Takım Komutanlığı elemanlarınca 23.5.2006 günü saat 16:00 sıralarında müştereken yapılan kontrolde davacının, isimsiz 4 metre boyundaki beyaz renkli teknesinde, 3 adet 100 metre uzunluğunda ıslak uzatma ağı görüldüğünün, davacının kendisine ve teknesine ait su ürünleri avlanma tezkeresinin olmadığının aynı günlü tutanak düzenlenmek suretiyle tespit edildiği, bu tespite istinaden dava konusu işlemle davacıya 1380 sayılı kanunun 23/a maddesi uyarınca 610.00YTL idari para cezası verildiği, davacı tarafından söz konusu idari para cezasının kaldırılması istemiyle 13.6.2006 tarihinde Silifke Sulh Ceza Mahkemesinin 2006/271 D.iş esas sayılı dosyasına kayıtlı davanın açıldığı, anılan mahkemenin 26.6.2006 tarih ve 2006/271 D.iş sayılı kararıyla davanın görev yönünden reddine karar verildiği, bu görevsizlik kararı üzerine davacı tarafından bakılan davanın açıldığı; davacının ruhsatsız tekne ile uzatma ağı kullanarak su ürünleri avladığından bahisle, 1380 sayılı Kanun hükümleri uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin işleme karşı Silifke Sulh Ceza Mahkemesinde davanın açıldığı 13.6.2006 tarihi itibariyle Kabahatler Kanunu yürürlükte olduğundan ve söz konusu cezanın anılan kanun kapsamında yer aldığı anlaşıldığından, bu işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünde Silifke Sulh Ceza Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğu sonucuna varıldığı; açıklanan nedenlerle; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, işin incelenmesinin anılan Mahkemece bir karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

    İNCELEME VE GEREKÇE:

    Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Dr. Atalay ÖZDEMİR, M. Lütfü ÜÇKARDEŞLER, Z. Nurhan YÜCEL, H.Ayfer ÖZDEMİR, Abdullah ARSLAN ve H. Hasan MUTLU'nun katılımlarıyla yapılan 4.6.2007 günlü toplantısında;

    I-İLK İNCELEME :Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…

    …"açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.

    İdare Mahkemesince anılan Yasanın 19. maddesinde öngörülen yönteme uygun biçimde başvurulduğu ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

    II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ayla SONGÖR ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU' nun, davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

    Dava, 1380 sayılı Kanunu'nun 23. ve 36. maddelerine göre verilen idari para cezasının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

    22.3.1971 tarih, 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu'nun "Şümul" başlıklı 1.maddesinde, "Bu Kanun su ürünlerinin korunması, istihsali ve kontroluna dair hususları ihtiva eder." denilmiş, Genel Yasaklar, Tahdit Ve Mükellefiyetler başlıklı 23 maddesinde; su ürünleri istihsalinde kullanılan istihsal vasıtalarının haiz olmaları gereken asgari vasıf ve şartlar ile bunların kullanma usul ve esasları; Sağlık, memleket ekonomisi, seyrüsefer, teknik ve bilimsel yönlerden bölgeler, mevsimler, zamanlar, su ürünleri cinsleri, çeşitleri, ağırlık, irilik, büyüklük gibi vasıflar bakımından konulacak yasak, sınırlama ve yükümlülüklerin yönetmelikle düzenleneceği ifade edilmiş, Cezalar başlıklı 36. maddesinin (h) bendinde, 23 üncü maddenin (a) bendi ile (b) bendinin birinci fıkrasına göre çıkarılan yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenlere, idarî para cezası verileceği hükmüne; Ek Madde 3'te ise, bu Kanunun 36 ncı maddesinde yer alan idarî para cezalarının kimler tarafından kesileceği belirtildikten sonra, "Cezalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. İdarî para cezalarına karşı cezanın tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idare tarafından verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinden inceleme yapılarak karara bağlanır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir" hükmüne yer verilmiştir.

    1380 sayılı Yasa'nın Ek 3. maddesinde yer alan düzenleme karşısında, para cezalarına karşı yapılacak itirazların görüm ve çözümünde idari yargı yerlerinin görevli olacağının kabulü gerekir.

    1.6.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun yürürlüğe girmesi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nce, sözü edilen Kanunun diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımlar ile bunlara karşı yapılacak itirazlara ilişkin görev hükümleri üzerindeki etkisinin incelenmesi sonucunda: diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımın, dayanağı olan yasanın amacı dikkate alınarak; Kabahatler Kanunu'nun 1., 2., 16. ve 19. maddelerinde belirtilen koşulları taşıması, 27. maddenin (1) numaralı bendinde belirtilen idari yaptırımlardan olması halinde, idari para cezaları ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin olanlarına karşı 1.6.2005 tarihinden sonra yapılacak itirazlarda sulh ceza mahkemelerinin genel görevli kılındığına ve bu nedenle doğan görev uyuşmazlıklarında adli yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.

    Daha sonra, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve gerekçeli kararı 22.7.2006 gün ve 26236 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve iptal hükmünün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş; yasama organı tarafından iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılmaması sürecinde, anılan madde hükmünün yürürlükte bulunduğu düşüncesiyle, aynı doğrultuda karar verilmeye devam edilmiş; yasama organı tarafından, Anayasa Mahkemesi'nce verilen altı aylık süre içinde iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılması halinde ise, işaret edilen yargı yerinin yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevli olacağı belirtilmiştir.

    Son olarak, 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3. maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa'nın 31. maddesinde"

    (1) Bu Kanunun;

    a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

    b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

    uygulanır" denilmiştir.

    19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu'nun, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

    Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

    Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, (davanın açıldığı anda görevli olan ve fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

    Diğer taraftan, dava görevsiz mahkemede açılmış, bu sırada yapılan bir kanun değişikliği ile görevsiz mahkeme o dava için görevli hale gelmiş ise, mahkeme, artık görevsizlik kararı veremeyip (yeni kanuna göre görevli hale geldiği için) davaya bakmaya devam etmesi gerekir.

    İncelenen uyuşmazlıkta, idari para cezasına ilişkin görevli mahkemeyi belirleyen yasa kuralı değiştirilmiş ve yeni düzenleme 19.12.2006 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olduğuna göre, görev kuralının geçmişe etkili olacağı yolundaki genel hukuk ilkesi karşısında, 1380 sayılı Yasa'nın 23 ve 36. maddelerine göre verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu kuşkusuzdur.

    Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesinin başvurusunun reddi gerekmiştir.

    SONUÇ: Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Mersin 1. İdare Mahkemesi'nce 27.9.2006 gün ve E:2006/3106 sayı ile yapılan BAŞVURUNUN REDDİNE, 4.6.2007 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.