T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

          HUKUK BÖLÜMÜ

          ESAS       NO  : 2016/547

          KARAR   NO : 2016/560

          KARAR   TR  : 28.11.2016

 

ÖZET : 2918 sayılı Yasanın 110. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce, hizmet kusuruna dayalı olarak açılan  tazminat davasının, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

  

 

K  A  R  A  R

 

Davacı  lar :  Kendi Adına Asaleten

                    1-M.Ç.

                    2-M.Ç.

                    3-Ö.Ç.

                    4-Ö.Ç.

                    5-Ö. C.Ç.'ya velayeten G.Ç.

Vekili       :  Av. Ö.S.

Davalı      :  Karayolları Genel Müdürlüğü

Vekili        :  Av. N.Ö.

O L A Y   :  Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların yakınının 03.09.2009 tarihinde Bilecik İli, Osmaneli ilçesinden Bozoyük İlçesine doğru seyir halinde iken daralan yolda trafik levhası dibinde bulunan taş parçasına çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası sonucunda yaşamını yitirmesi olayında davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranıldığı belirtilen 80.000,00 TL manevi ve 60.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 140.000,00 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle 28.4.2010 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.

Ankara 9. İdare Mahkemesi 15.10.2010 gün ve E:2010/619, K:2010/1365 sayı ile, davanın 2577 sayılı Kanunun 15/1-a maddesi uyarınca yetki yönünden reddedilerek dosyanın yetkili mahkeme olan Eskişehir İdare Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

Eskişehir 1. İdare Mahkemesi 10.2.2011 gün ve E:2011/56, K:2011/102 sayı ile, davacı tarafından 2577 sayılı Yasanın 13. maddesi uyarınca, idareye başvuru yapılmadan, davanın açıldığı anlaşıldığından dosyanın merciine tevdiine karar vermiştir.

ESKİŞEHİR 1. İDARE MAHKEMESİ: 14.7.2011 (sehven 30.6.2011) gün ve E:2011/924, K:2011/926 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin bir tazminat davası olduğu, anılan Kanunun 110. maddesi uyarınca davanın görüm ve çözümünde adli yargı mercilerinin görevli olduğu anlaşıldığından, davanın  2577 sayılı  İdari Yargılama Usulü Yasası'nın 15/1 -a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar vekili aynı istemle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi: 17.2.2015 gün ve E:2011/429, K:2015/59 sayı ile, olay nedeniyle kusur oranına göre davacıların her birinin maddi ve manevi tazminat talep etme hakları doğduğundan; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihi, kusur durumu, zararın ağırlık derecesi dikkate alınarak, hak ve nesafet ölçüleri içerisinde davacıların her biri için ayrı ayrı manevi tazminat uygun bulunduğu gerekçesiyle tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar vermiş, bu karar davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi: 13.1.2016 gün ve E:2015/14756, K:2016/264 sayı ile, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde "Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin ‘karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir." düzenlemesinin yer aldığı; açıklamalar ışığında mahkemece, somut durumda yeniden harç alınarak açılan davada, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince işlem yaparak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması ve sonucuna kadar davayı ertelemesi gerektiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde verilen hükmün bozulmasına karar vermiştir.

ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 21.6.2016 gün ve E:2016/242 sayı ile, bozma kararına uyarak, mahkemelerinin görevsizliğine, davanın idari yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığından, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine, dosya incelemesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Nuri NECİPOĞLU’nun Başkanlığında, Üyeler: Ali ÇOLAK, Yusuf Ziyaattin CENİK, Alaittin Ali ÖĞÜŞ, Süleyman Hilmi AYDIN, Mehmet AKBULUT ve Yüksel DOĞAN’ın katılımlarıyla yapılan 28.11.2016 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME:Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Asliye Hukuk Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, adli yargı dosyasının Mahkemece, ekinde idari yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

I-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davalı idarenin sorumluluk sahasında kalan yolda meydana gelen kaza nedeniyle oluştuğu öne sürülen zararın tazmin edilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacının karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik düzenini sağlayacak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirlemek olduğu; “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde, bu Kanunun trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri bunların uygulamasını ve denetlenmesini ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsadığı ve bu kanunun karayollarında uygulanacağı; Tanımlar başlıklı 3.maddesinde ise, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanların karayolu olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan 2918 sayılı Yasanın 19.1.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.

Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir”; Geçici 21. maddesinde de “Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve ilişkin hükmü, yürürlüğe girdiği tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz” denilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacıların yakınının aracıyla seyir halindeyken kaza yaptığı, bu kaza neticesinde oluştuğu önesürülen zararın tazmini talebiyle bakılan bu davanın 28.4.2010 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projenin hukuka aykırı olduğu nedeniyle iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacak davalar ile idarenin aynı plan ve projeye  göre meydana getirdiği yol, kanal, baraj, su yolları, su şebekesi gibi tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak  davaların görüm ve çözümünün, iptal ve tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine ait olduğu yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Yukarıda sözü edilen 2918 sayılı Yasanın19.1.2011 tarih ve 6099 sayılı Yasa’nın 14. maddesi ile değiştirilen 110.maddesinin 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği gözetildiğinde, göreve ilişkin hükmün bu tarihten önce idari yargı yerinde açılmış olan davalara uygulanmayacağı açıktır.

Olayda, Karayolları Genel Müdürlüğünün, yukarıda açıklanan Yasa hükümlerinden doğan görevini belirlenen şekilde yerine getirip getirmediğinin, kamu hizmetini yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütüp yürütmediğinin, idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının yargısal denetimi  2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası” kapsamında, idari yargı yerlerine aittir.

Bu durumda, görev maddesinin yürürlük tarihi olan 19.1.2011 tarihinden önce (28.4.2010 tarihinde) idari yargı yerinde açılmış olan iş bu davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu dolayısıyla, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Eskişehir 1. İdare Mahkemesince verilen 14.7.2011 (sehven 30.6.2011) gün ve E:2011/924, K:2011/926 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

S O N U Ç      : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile Eskişehir 1. İdare Mahkemesince verilen 14.7.2011 (sehven 30.6.2011) gün ve E:2011/924, K:2011/926 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASI, 28.11.2016 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

Başkan

Nuri

NECİPOĞLU

 

 

 

Üye

Ali

ÇOLAK

 

 

 

Üye

Süleyman Hilmi

AYDIN

Üye

Yusuf Ziyaattin

CENİK

 

 

 

Üye

Mehmet

AKBULUT

Üye

Alaittin Ali

ÖĞÜŞ

 

 

 

Üye

Yüksel

DOĞAN