Hukuk Bölümü         2013/263 E.  ,  2013/370 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

                Davacı     : Ş.K.

                Vekili      : Av. M.S.

                Davalı      : Gaziemir Belediye Başkanlığı

                Vekili      : Av. D.K.               (İdari Yargıda)

                                 Av. A.A.               (Adli Yargıda) 

                O L A Y  : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Sarnıç Belediye Meclisinin 13.02.2008 tarih ve 03/15 sayılı ve Sarnıç Belediye Encümeninin 22.02.2008 tarih ve 20 sayılı Kararları ile, mülkiyeti Orman Genel Müdürlüğüne ait, kullanım hakkı ihale ve sözleşme ile Sarnıç Belediyesine devredilmiş olan ‘’Fatih Mahallesi, Çamlık Caddesi no:75’’ adresindeki33,26 habüyüklüğündeki taşınmazın içinde bulunan boş alanın kullanımının, 04.03.2008 tarihinde akdedilen sözleşme ile adı geçen Belediye tarafından davacıya bırakıldığını, sözleşme ile söz konusu alanın 27.09.2014 tarihine kadar spor tesisleri, kafe, büfe, vs olarak davacı tarafından işletilecek ve bunun karşılığında da ilgili belediyeye kira ödeneceğini, 22.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5747 sayılı kanunla Sarnıç Belediyesinin tüzel kişiliğinin sona erdirilerek davalı Gaziemir Belediyesine devredilmesi üzerine, davalı Belediyenin Encümeni tarafından alınan dava konusu 11.06.2009 tarih ve 502 sayılı kararla sözleşmenin iptal edildiğini, bunun 28.07.2009 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini belirterek, söz konusu işlemin yürütmesinin durdurularak iptaline karar verilmesi istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

İzmir 3.İdare Mahkemesi; 10.06.2010 gün, E:2009/1178, K:2010/743 sayı ile özetle, davanın reddine karar vermiştir.

                İdari yargı yerinde açılan ve reddedilen dava henüz kesinleşmemiş iken, derdest iken, davacı vekili tarafından 23.09.2010 tarihinde aynı konuya ilişkin olarak, davalı belediyenin tahliye isteminin tedbiren durdurulması, davacının kiracılığının tespiti, kira sözleşmesi 27.09.2014 tarihine kadar devam ettiğinden davalı belediye ile olan muarazanın önlenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açılmıştır.

                Davalı Gaziemir Belediye Başkanlığı vekili süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde özetle, görev itirazında bulunmuştur.

                İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesi; 28.12.2010 gün, E:2010/459, K:2010/545 sayı ile özetle, taraflar arasındaki uyuşmazlığın idarenin tek taraflı olarak yaptığı işlemden kaynaklandığından bahisle, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiş, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 07.07.2011 gün, E:2011/5175, K:2011/11212 sayılı kararı ile, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar vermiş, yapılan karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 10.11.2011 gün, E:2011/15663, K:2011/16405 sayılı kararı ile kara düzeltme talebinin reddine karar vermiştir.

                İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay bozma ilamına uyarak yargılamaya devam etmiş olup, davalı vekilinin 2247 sayılı Kanunun 17.maddesi kapsamında idari yargı yeri ile adli yargı yeri arasında doğduğunu öne sürdüğü olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesi için İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan  AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında: Raportör-Hakim Selim Şamil KAYNAK’ın, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın başvurunun reddi gerektiği yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :

                2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş Ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 17. maddesinde "Olumlu görev uyuşmazlığı; adli, idari ve askeri yargıya bağlı ayrı iki yargı merciine açılan ve tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davalarda bu yargı mercilerinin her ikisinin kendilerini görevli sayan kararlar vermiş olmaları, görev kararlarına karşı itiraz yolunun açık olduğu ceza davalarında bu kararların kesinleşmiş bulunması durumunda meydana gelir.

                Olumlu görev uyuşmazlığının giderilmesini isteyen taraflardan birinin, ceza davalarında ise ayrıca ilgili makamların, taraf sayısından iki fazla düzenleyeceği dilekçe ile başvurduğu yargı mercii,

a) Dilekçelerden birini ve varsa eklerini yazı ile diğer yargı merciine derhal iletir ve dava dosyasının kendisine gönderilmesini ister.

b) Diğer dilekçeler ve varsa eklerini, yedi gün içinde cevabını bildirmesi için karşı tarafa ve ilgili makamlara tebliğ eder. Tebligat yapılan taraf veya ilgili makam, süresi içinde bu yargı merciine cevabını bildirmezse, cevap vermekten vazgeçmiş sayılır.

c) Dilekçeyi, alınan cevapları ve varsa ekleri ile dava dosyalarını, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderir ve görevli yargı merciinin belirlenmesini ister.

Bu takdirde her iki yargı mercii de, 18 inci maddede öngörüldüğü şekilde davanın görülmesini geri bırakır.’’  hükümleri yer almaktadır.

                Anılan maddeye göre, olumlu görev uyuşmazlığı, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan davada, adli, idari ve askeri yargı mercilerinin aynı anda kendilerini görevli görmeleri ve davanın esasına bakmak istemeleri halinde doğmakta olup, taraflardan birinin istemde bulunması üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce görevli yargı yeri belirlenmek suretiyle yargı mercilerinin birbirlerinin görev alanlarına müdahalelerinin önlenmesi sağlanmaktadır.

                Ancak, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce olumlu görev uyuşmazlığına ilişkin olarak görev konusunun incelenebilmesi için, ilgililerin zamanında görev itirazında bulunmaları ve mahkemelerce görevlilik kararı verilmesi ya da görev itirazının zımnen reddedilerek işin esası ile ilgili usuli işlemlere geçilmesi üzerine derhal, uyuşmazlığın giderilmesi isteğiyle başvuruda bulunmaları gerekmektedir.

                Olayda, İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesince Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyup yargılamaya devam edilerek zımnen verilmiş bir görevlilik kararı bulunmasına karşılık, İzmir 3.İdare Mahkemesi'nin kararı işin esası hakkında olup, bununla birlikte davalı tarafından yapılmış bir görev itirazı da bulunmadığından, ortada olumlu görev uyuşmazlığı doğuran farklı yargı mercilerince verilmiş göreve ilişkin iki ayrı karar bulunmamaktadır.

Belirtilen durum karşısında, 2247 sayılı Yasa'nın 17. maddesinde öngörülen yönteme uymayan başvurunun, aynı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. 

SONUÇ: 2247 sayılı Yasa’nın 17. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan  BAŞVURUNUN, anılan Yasanın 27. maddesi uyarınca REDDİNE, 11.03.2013 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.