T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

            ESAS   NO : 2020/12

            KARAR NO : 2020/62

            KARAR TR: 27.01.2020

ÖZET : İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre itirazın iptali istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

KARAR  

 

 

               

Davacı        : D.A. Nak. ve Vinç Hiz.Tic.Ltd.Şti.

Vekili         : Av. T.T.

Davalı        : 1-Pendik Belediye Başkanlığı

                      2-E.A. İnş. Tur.Tic. ve San.Ltd.Şti.

                     

O L A Y    : Davacıvekilidavadilekçesindeözetle; müvekkilişirketyetkilisi olan M.D.'un sevk ve idaresinde bulunan 34 … 62 plakalı araç ile İstanbul İli, Pendik İlçesi, Ramazanoğlu Mahallesi, Muhsin Yazıcıoğlı Caddesine seyir halindeyken, aracının yol üzerinde açık olan rögar kapağına çarpması nedeniyle meydana gelen hasarın davalı idarenin hizmet kusurundan dolayı meydan geldiğinden davalıların kusurlu davranışları sonucu kaza geçirdiğini, ciddi sağlık problemleri yaşadığını, yolda kanal çalışması nedeni ile rögar kapaklarının etrafa savrulmuş olduğunu, yolda herhangi bir uyarı ve ikaz ışığı olmadığını, davacı şirket yetkilisinin tüm özenine rağmen kaza geçirdiğini ve aracın pert olduğunu, davalı Pendik Belediye Başkanlığına başvuruda bulunduklarını, davalı Belediye Başkanlığınca cadde üzerindeki çalışmanın diğer davalı Erg İnşaat Ticaret ve Sanayi Şirketi tarafından yürütüldüğüne dair cevap verildiğini, zarar tespitinin İstanbul Anadolu 15. SHM'nin 2018/64 D.İş sayılı dosyası ile yapıldığını, zararın tazmini açısından davalılara Kartal 23. Noterliği aracılığı ile ihtarnamelerin çekildiğini, buna rağmen zarar tazmininin söz konusu olmadığını, davalılar aleyhine 20/04/2018 tarihinde İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün 2018/11241 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların bu takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmesi ve davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmeleri istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi: 19.2.2019 gün ve E:2018/291 sayı ile, Yargıtay İBK (11/02/1959 tarih 17/15 sayılı karan) dikkate alındığında davalı Pendik Belediyesinin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu, kamu tüzel kişilerinin yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerini kullanırken oluşan zararların nitelikleri itibariyle hizmet kusurundan kaynaklandığı, hizmet kusurundan kaynaklanan zararlara ilişkin açılacak davaların İdari yargıdaki tam yargının konusunu oluşturduğu anlaşılmakla, bu davalı yönünden dosyanın tefriki ile HMK'nun 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiştir.

İSTANBUL ANADOLU 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ: 20.2.2019 gün ve E:2019/55, K:2019/29 sayı ile, somut dava değerlendirildiğinde, mahkemelerinin 2018/291 Esas sayılı dosyasında davalı Pendik Belediye Başkanlığı ile birlikte diğer davalı Erg Altyapı İnşaat Tur.Tic. ve San.Ltd.Şti. aleyhine davalıların kusurlu hizmetleri nedeni ile İstanbul Anadolu 6. İcra dairesinin 2018/11241 esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, her iki davalının takibe itiraz ettiği, davalı Pendik Belediye Başkanlığı yönünden esas dosyada tefrik kararı verilerek yargılamaya konu esas numarasının alındığı, İBK ve YHGK kararları dikkate alındığında, idari yargının görevli olduğu ancak bu hususlarda ilamsız takip yapılamayacağı, davalı Pendik Belediye Başkanlığı hakkında da ilamsız takip yapılması nedeni ile 7078 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. ve 9. maddeleri dikkate alınarak Pendik Belediye Başkanlığı hakkında Mahkemelerinde açılan itirazın iptali davasında karar verilmesine yer olmadığında, Pendik Belediye Başkanlığına karşı açılan davanın idari yargı konusu olduğundan, Mahkemelerince Pendik Belediye Başkanlığı hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, bu karara karşı davalı Pendik Belediye Başkanlığı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi: 10.5.2019 gün ve E:2019/1506, K:2019/914 sayı ile, Usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı Pendik Belediye Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/l maddesi gereğince esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

Davacı vekili bu kez davacı şirketin yetkilisi olan Mehmet Dursun tarafından 34 PMD 62 (Keşideci firma adına kayıtlı) plakalı araç ile 28.1.2018 tarihinde yapılan kaza sonrası, sözkonusu kazaya ait fazlaya ilişkin maddi zararlarının faizi ile birlikte tazmini istemiyleidari yargı yerinde dava açmıştır.

İstanbul 2. İdare Mahkemesi: 8.8.2019 gün ve E:2019/1687, K:2019/1607 sayı ile, bakılan davada davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla 2918 Sayılı Kanun uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. maddesi hükmü uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine karar vermiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdare Dava Dairesi: 7.11.2019 gün ve E:2019/1341, K:2019/1185 sayı ile, davada görevli yargı yerinin belirlenmesi maksadıyla dosyaların Uyuşmazlık Mahkemesine göndermesi gerekirken konunun sürüncemede bırakılması sonucunu doğuracak nitelikte karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, usul hükümlerine uygun görülmeyen mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

İSTANBUL 2. İDARE MAHKEMESİ: 27.3.2019 gün ve E:2019/2230 sayı ile,davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla 2918 Sayılı Kanun uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlığın görüm ve çözümünün Kanununun 110. maddesi hükmü uyarınca adli yargının görev alanına girdiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, 2247 Sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun’un 19.maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi amacıyla Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Hicabi DURSUN’un Başkanlığında, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan27.01.2020 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, idari yargı dosyasının Mahkemece, ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

  II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının, davanın idari yargıda açılması gerektiğine ilişkin, yargı yolunu değiştiren ve idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle verilmiş bir görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, ‘karar verilmesine yer olmadığı’ kararı olduğu anlaşılmakla; adli ve idari yargı yerleri arasında, 2247 sayılı yasanın aradığı biçimde görev uyuşmazlığı oluştuğundan söz etmenin mümkün olmadığı dolayısıyla, 2247 sayılı Yasa’da öngörülen koşulları taşımayan başvurunun reddi gerektiği yolundaki raporu ve dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacı şirkete sigortalı34 PMD 62 plakalı araç ile İstanbul İli, Pendik İlçesi, Ramazanoğlu Mahallesi, Muhsin Yazıcıoğlı Caddesine seyir halindeyken, aracının yol üzerinde açık olan rögar kapağına çarptığını ve aracın pert olduğunu, davalılar aleyhine 20/04/2018 tarihinde İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğünün 2018/11241 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların bu takibe itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “İlamsız takip” başlıklı Üçüncü Bap, 42-49. maddelerinde takip yöntemleri gösterilmiş; değişik 58. maddesinde, takip talebinin icra dairesine yazı ile veya sözlü olarak veya elektronik ortamda yapılacağına işaret edilmiş; değişik 60. maddesine göre, takip talebi üzerine icra müdürünce ödeme emri düzenleneceği ve 62-65. maddelerde itiraza ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, değişik 66. maddede, süresi içinde yapılan itirazın takibi durduracağı kurala bağlanmıştır.

             İtiraz nedeniyle takibin durması üzerine alacaklıya, itirazın iptali için Yasada iki yola başvurma olanağı tanınmış olup, bunlardan birincisi, 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak, ikincisi ise 68, ek 68/a ve ek 68/b maddelerine göre tetkik merciinden itirazın kaldırılmasını istemektir.

             İncelenen uyuşmazlıkta alacaklı konumundaki davacı tarafından, değişik 67. maddeye göre mahkemeye başvurmak suretiyle itirazın iptali davası açılmıştır.

Söz konusu 67. Madde (Değişik: 18/2/1965 - 538/37 md.), “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.

(Değişik: 9/11/1988 - 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.

İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.

Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.

(Ek fıkra:2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” hükümlerini taşımaktadır.

Anılan Yasanın değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında, “Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur” denilmekte olup, yukarıda hükmü yazılı 67. maddede sözü edilen “mahkeme” ile, icra dairesinin bulunduğu yargı çevresi bakımından bağlı olduğu asliye mahkemesinin anlaşılması ve takip hukukuna özgü bulunan itirazın iptali davasının asliye mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinde, idari dava türleri: a)İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, b)İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, c)Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.

Bu duruma göre, İcra ve İflas Kanunu’nun değişik 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davasının görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu dolayısıyla, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.2.2019 gün ve E:2019/55, K:2019/29 sayılıkararın kaldırılması gerekmiştir.

 

S O N U Ç : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle   İstanbul 2. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile, İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 20.2.2019 gün ve E:2019/55, K:2019/29 sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, 27.01.2020 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

      Başkan                               Üye                               Üye                              Üye

      Hicabi                              Şükrü                          Mehmet                          Birol      

    DURSUN                           BOZER                         AKSU                          SONER          

 

 

 

                                                  Üye                                Üye                              Üye    

                                              Aydemir                        Nurdane                         Ahmet

                                                TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN