T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2022/572

KARAR NO  : 2022/519      

KARAR TR  : 31/10/2022

ÖZET: 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca verilen işletme ruhsatının iptaline ilişkin kararın kaldırılması istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı       : F. Ş. Y

Vekili         : Av. İ. E

Davalı        : Bodrum Belediye Başkanlığı

Vekili         : Av. M. U. Y

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1.Davacı vekili, Muğla ili, Bodrum ilçesi, ....... Mahallesi, ,,,,,,Caddesinde faaliyet gösteren, davacıya ait “D. P” isimli işyerinin işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının iptaline ilişkin Bodrum Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 12/07/2021 tarih ve 38281 sayılı işleminin hukuka aykırı olduğu, uyuşmazlık konusu işlemlere dayanak tutanağın tarihsiz olduğu, davacının imzasını da içermediği, yokluğunda keyfi olarak düzenlendiğini ileri sürerek iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A.İdari Yargıda

2. Muğla 2. İdare Mahkemesi 25/11/2021 tarihli ve E.2021/859, K.2021/1439 sayılı kararı ile, 1774 sayılı Kanun uyarınca verilen idari yaptırım kararının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 1774 sayılı Kanun’da da idari yaptırımlara itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, bu durumda 5326 sayılı Kanun’un 3. ve 27/1. maddeleri uyarınca davanın görüm ve çözümünün adli yargı yerine ait olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddine karar vermiş, verilen karar istinaf edilmeden 05/01/2022 tarihinde kesinleşmiştir.

3. Davacı vekili, bu kez, aynı istemleadli yargı yerine başvuruda bulunmuştur.

B.Adli Yargıda

4. Bodrum 1 Sulh Ceza Hâkimliği 17/02/2022 tarihlive D.İş No. 2022/322 sayılı kararı ile, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlandığı dolayısıyla itiraz başvurusuna konu idari yaptırım kararının idare mahkemelerinde dava konusu edilebileceği gerekçesiyle başvurunun görev yönünden reddine karar vermiş, karara yapılan itiraz Bodrum 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 07/06/2022 tarihli ve D.iş 2022/1546 sayılı kararıyla kesin olarak reddedilmiştir.

5. Oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dava dosyaları davacı vekilinin talebi üzerine Bodrum 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/09/2022 tarihli D.İş 2022/322 sayılı üst yazısıyla Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

III. İLGİLİ HUKUK

6. 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu’nun 1. maddesi şöyledir:

“Bu Kanunda sayılan, özel veya resmi, her türlü konaklama, dinlenme bakım ve tedavi tesisleri ve işyerleri ile konutlarda geçici veya sürekli olarak kalanlar, oturanlar, çalışanlar ve ayrılanlar ile araç kiralayan gerçek ve tüzel kişilerin kimliklerinin tespiti ve bildirilmesi bu Kanunun hükümlerine göre yapılır.

Askeri konaklama, dinlenme ve kamp tesisleri ile ordu evleri bu Kanunun kapsamı dışındadır.”

7. Aynı Kanun'un 2. maddesi şöyledir:

"Otel, motel, han, pansiyon, bekar odaları, günübirlik kiralanan evler, kamp, kamping, tatil köyü ve benzeri her türlü, özel veya resmi konaklama yerleri ile özel sağlık müesseseleri, dinlenme ve huzur evleri, dini ve hayır kurumlarının sosyal tesislerinin sorumlu işleticileri, bu yerlerde ücretli veya ücretsiz, gündüz veya gece, yatacak yer gösterdikleri yerli veya yabancı herkesin kimlik ve geliş- ayrılış kayıtlarını, örneğine ve usulüne uygun şekilde günü gününe tutmak, genel kolluk örgütlerinin her an incelemelerine hazır bulundurmak, Devlet İstatistik Enstitüsüne, talebi halinde vermek zorundadırlar.”

8. Aynı Kanun'un Ek 1. maddesi şöyledir:

“Bu Kanunun uygulanması sırasında genel kolluk kuvvetlerine ait karakollara, il merkezlerinden de sorgulanabilen bilgisayar terminalleri konulur. Bunun için gerekli giderler İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.

Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri tüm kayıtlarını bilgisayarda günü gününe tutmak, genel kolluk kuvvetlerinin bilgisayar terminallerine bağlanarak mevcut bilgi, belge ve kayıtları genel kolluk kuvvetlerine anlık olarak bildirmek zorundadırlar.

İkinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmayanlara onbin Türk Lirası, anlık veri göndermeyen veya gerçeğe aykırı kayıt tutanlara beşbin Türk Lirası idari para cezası, mülki idare amirlerince verilir. Bu fiillerin tekrarı halinde işletme ruhsatları iptal edilir. Bu maddeye göre verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Bu Kanunun 2 nci maddesinde sayılan özel veya resmi her türlü konaklama tesisleri, ikinci fıkrada belirtilen genel kolluk kuvvetlerinin terminallerine bağlanmak için gerekli işlemleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içinde tamamlar.

Bu maddenin uygulanması ile görevi gereği bu verileri kullanan kamu personelinin denetimine ilişkin usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenir.”

9. Öte yandan, 30/03/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesini değiştiren 06/12/2006 tarihli, 5560 sayılı Kanun’un 31. maddesi şöyledir:

“(1) Bu Kanunun;

a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır.”

10. Anılan Kanun'un 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların idari para cezası ve idari tedbirlerden ibaret olduğu, idari tedbirlerin ise, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu hükme bağlanmış; “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında ise “idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir” düzenlemeleri yer almıştır.

11. Aynı Kanun’un 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrada ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunu’ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

12. 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda iseuygulanmayacağı ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

13. Bu hükümler dikkate alınarak, Uyuşmazlık Mahkemesi, idari para cezası yönünden oluşan olumsuz görev uyuşmazlıklarının çözümünde, idari paracezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararın da verilmiş olması ve dosya içeriğinden bu kararın idari yargı yerinde dava konusu edildiğinin anlaşılması halinde; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da, idari yargı yerinde görüleceği sonucuna varmış, idari yargı yerince verilen görevsizlik kararlarının kaldırılmasına karar vermiştir.

14. 5326 sayılı Kanun’un “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesi ise şöyledir:

“(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b) İşyerinin kapatılması,

c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır.”

IV. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

15. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, Üyeler Doğan AĞIRMAN, Eyüp SARICALAR, Muharrem ÜRGÜP, Ahmet ARSLAN, Mahmut BALLI ve Bilal ÇALIŞKAN'ın katılımlarıyla yapılan 31/10/2022 tarihli toplantısında; 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, idari ve adli yargı yerleri arasında anılan Kanun’un 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

16. Raportör-Hâkim Engin SELİMOĞLU'nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:

17. Dava, 1774 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi uyarınca verilen işletme ruhsatının iptali ile faaliyetten men kararının iptali istemiyle açılmıştır.

18. Olayda, davacınınişletmeciliğini yaptığı otele ilişkin işletme ruhsatının iptali ile işletmenin faaliyetine son verilmiştir. Yukarıda anlatılan nedenler ile ruhsatın iptali ile iş yerinin belli bir süre için değil sürekli olarak kapatılmasına karar verildiği hususu dikkate alındığında bu kararın idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 19. maddesi kapsamında bulunmadığı açıktır.

19. İncelenen uyuşmazlıkta, ruhsat iptali ile faaliyete son verilmesine ilişkin kararın idarenin tek taraflı bir şekilde kamu gücüne dayanarak, üstün hak ve yetkileri çerçevesinde yaptığı bir idari işlem olduğu, bu durumda 5326 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, ruhsatın iptali ile men kararına karşı açılan davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

20. Yukarıda belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak, Muğla 2. İdare Mahkemesinin 25/11/2021 tarihli ve E.2021/859, K.2021/1439 sayılı görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

V. HÜKÜM

 

Açıklanan nedenlerle;

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGININ GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Muğla 2. İdare Mahkemesinin 25/11/2021 tarihli ve E.2021/859, K.2021/1439 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

31/10/2022 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

 

 

            Başkan                       Üye                               Üye                               Üye

          Muammer                  Doğan                            Eyüp                         Muharrem

          TOPAL                 AĞIRMAN                 SARICALAR                   ÜRGÜP

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                              Ahmet                            Mahmut                           Bilal

                                            ARSLAN                        BALLI                      ÇALIŞKAN