T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

 

ESAS NO       : 2021/270

KARAR NO  : 2021/536     

KARAR TR  : 18/10/2021

 

ÖZET: 2981 sayılı Kanun kapsamında verilen tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

 

K A R A R

 

Davacı     : H.K.

Vekili       : Av. T.M.P.

Davalı     : Altındağ Belediye Başkanlığı

Vekili       : Av. İ.G.                          

 

I. DAVA KONUSU OLAY

1. Davacı, fuzulen işgal ettiği taşınmaz üzerindeki gecekondusuna 2981 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan tapu tahsis belgesinin iptal edildiğinden bahisle idareye arsa için ödenmiş olan bedelin güncel değerinin ödenmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

2. Davalı Belediye Başkanlığı, dava konusu uyuşmazlığın tapu tahsis belgesi ile 2981 sayılı Kanun'a göre hak sahipliğinden kaynaklandığı iddiasıyla, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini ileri sürerek yargı yolu itirazında bulunmuştur.

II. UYUŞMAZLIĞA İLİŞKİN BAŞVURU SÜRECİ

A. Adli Yargıda

3. Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2020 tarihli ve E.2020/56 sayılı ara kararı ile, davalı idarenin görev itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı idarenin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına ilişkin başvurusu üzerine de dava dosyası, Danıştay Başsavcılığına gönderilmiştir.

B. Olumlu Görev Uyuşmazlığı Çıkarılmasına İlişkin Danıştay Başsavcılığı Talebi

4. Danıştay Başsavcılığınca, tahsis edilen arsa bedelinin iadesi isteminin 2981 sayılı Kanun kapsamında idari işlemin hukuka uygunluğunun saptanması gerektiğinden idari yargı yerinin görevli olduğu görüşüyle, 2247 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılmasına karar vererek dosyayı Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

III. BAŞSAVCILIK DÜŞÜNCESİ

5. 2247 sayılı Kanun'un 13/3. maddesi gereğince, düşünce yazısı ve ekleri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.

6. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yazılı düşüncesinde; uyuşmazlığın esasının taşınmaz mülkiyetinin kazanılma yollarına ilişkin Türk Medeni Kanunu hükümlerine değil,2981 sayılı Kanun'da öngörülen hak sahipliği esasına dayandığı ve bunun tespiti ile geri alınmasının idari usul ve esaslar çerçevesinde belirlendiği dikkate alındığında, açılan davanın 2577 sayılı Kanun'un 2/1.b maddesi gereğince idari yargı yerinde görülmesi gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.

IV. İLGİLİ HUKUK

A. Mevzuat

7. 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un “Müracaat işlemleri” başlıklı 7. maddesi şöyledir:

"İmar mevzuatına aykırı yapılar ve gecekondular için yapının bulunduğu yerin valilik veya belediyelerine aşağıdaki esaslara göre müracaat edilir.

Bu Kanun kapsamına giren bütün yapılardan tek maliki olanların sahibi, apartmanların müteahhitleri veya yöneticileri veya kat maliklerinin herhangi biri veya bunların vekilleri form dilekçe ile Belediye ve mücavir alan sınırları içinde Belediyelere; Belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise valiliğe bizzat müracaat ederler. Müracaat iadeli taahhütlü olarak posta ile de yapılabilir. Posta ile yapılan müracaatlarda dilekçenin postaya verildiği tarih müracaat tarihi sayılır.

 Müracaat; Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca tespit edilip, valilik ve belediyelerce; dış temsilcilikler için de Dışişleri Bakanlığınca çoğaltılacak form dilekçeyle yapılır. Form dilekçeye Madde 8’de belirlenen tespit ve değerlendirme belgeleri eklenir.

 Müracaat; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç 6 ay içinde yapılır. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yurt dışında çalışan işçiler ile daimî görevde bulunanlar ve görevi yurt dışında üç aydan fazla devam edenler için müracaat süresi 12 aydır. Üzerinde yapı yapılmak suretiyle arsa ve arazisi, tecavüz veya işgal edilen malikler de ilgili idarelere yardımcı olmak üzere arazi ve arsalarının ada ve parselini, tecavüz ve işgallerin zaman ve miktarı hakkındaki mevcut bilgileri havi bir form dilekçe ile müracaat masrafını ödemeden müracaat edebilirler.

 16/3/1983 tarihli ve 2805 sayılı Kanun gereğince yapılmış olan müracaat işlemleri ayrıca bir ücret alınmadan geçerli olup, hak sahipleri bu Kanuna göre istenilecek belgeleri dosyalarına ilave ederler.

 Ancak yeni yapılacak müracaatlar için belediye veya il özel idareler hesabına milli bir bankaya 2.000 TL. müracaat masrafı olarak yatırılır. Banka şubesi bulunmayan belediyelerde bu bedel belediyeye yatırılır.

Aynı Kanun'un “Tapu verme” başlıklı 10. maddesi şöyledir:

"a) Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verilir.

Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.

(Ek : 18/5/1987 - 3366/4 md.) Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir. b) Üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak toplu binalar inşa edilmiş hisseli veya özel parselasyona dayalı arsa veya arazilerde, kişilerin hisse miktarları ve fiili kullanma durumları dikkate alınarak valilik veya belediyelerin talebi üzerine:

Henüz kadastrosu yapılmamış yerlerde, kadastro müdürlüklerince bu Kanunda belirtilen mülkiyet tespitine dair hükümler de uygulanarak,

Kadastrosu veya tapulaması tamamlanmış yerlerde ise bu Kanunla verilen yetkiler kadastro müdürlüklerince kullanılarak,

Islah imar planlarının yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın: onayların alınmasına ve ilanların yapılmasına (askı ilanları hariç), komisyonların kurulmasına lüzum kalmaksızın 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri veya 766 sayılı Tapulama Kanunu hükümlerine göre hak sahipleri tespit veya yeniden tayin edilerek adlarına tescil edilir.

Bu tespit sırasında özel parselasyon planında görülen veya hisseli satışlar sonucu fiilen oluşan yol, meydan, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha vs hizmetlere ayrılan yerler ile bunlara ilişkin hisseler bedelsiz olarak resen tapudan terkin; okul, ibadet yeri ve benzer kamu hizmetlerine ayrılan yerler ise, bedelsiz olarak ilgili idareler adına tespit ve tescil edilir.

 Hazine, belediye veya il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya arazileri üzerinde yapıldığı tespit edilen gecekondular hakkında da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.

 (Ek:18/5/1987-3366/4 md.) Belediye, hazine, özel idare veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa ve araziler üzerine gecekondu yapıldıktan sonra tespit edilerek kira kontratı düzenlenmiş gecekondu hak sahiplerine tapu tahsis belgesi ve tapuları verilir.

Hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları resen iptal edilir.

İmar mevzuatına aykırı bina yapılmış, hisseli arsa ve araziler veya özel parselasyona dayalı arazilerde, imar adası veya parseli olabilecek büyüklükteki alanlarda, binalı veya binasız arsa ve arazileri birbirleriyle, yol fazlalarıyla veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle birleştirmeye bunları yeniden ada ve parsellere ayırmaya, yapılara yeniden doğan imar ada veya parseli içinde kalanları yapı sahiplerine, yapı olmayanları diğer hisse sahiplerine müstakil veya hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre vermeye, bunlar adına tescil ettirmeye ve tescil işlemi dışında kalanların hisselerini 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilecek bedeli peşin ödenmek veya parsel sahipleri aleyhine kanuni ipotek tesis edilerek, tapu sicilinden terkin ettirmeye belediye veya valilikler resen yetkilidir. Belediye veya valiliklerin talebi halinde bu yetkiler kadastro müdürlüklerince de kullanılır.

Bu gibi arazilerde hisse sahiplerinin malik olduğu hisse üzerindeki temliki tasarruflar ve bunlarla ilgili takyitler 11/6/1945 tarih ve 4753, 19/7/1943 tarih ve 4486 sayılı Kanunlar, 775 sayılı Gecekondu Kanunundaki hükümler dâhil, uygulamayı durdurmaz. Bu gibi işlemlerde takyitler hisse sahibine isabet edecek müstakil parsele aynen nakledilir ve yapılan işlem Medeni Kanunun 927 nci maddesine göre hak sahibine bildirilir. Islah imar planı ile düzenlemeye tabi tutulan arsa ve arazilerin yeni sahiplerine verilmesinde valilik veya belediyelerce arsa ve arazilerin durumuna göre düzenleme ortaklık payı alınabilir.

Bu gibi yerlere ait yapılmış olan özel parselasyon planı, ıslah imar planı olabilecek nitelikte olduğu belediye veya valiliklerce uygun görüldüğü takdirde aynen kabul edilerek tescil edilir.

Üzerinde yapılanma bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler valiliğin talebi üzerine, belediye veya özel idareler adına resen tapuya tescil edilir. Islah imar planlarında genel bütçeye dâhil dairelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere ayrılan veya ayrılacak olan veya bir kamu hizmeti için lüzumlu görülen arsa veya araziler eski sahibi kamu idarelerine veya o işe tahsil edilmek üzere hazineye aynı şartlarla geri verilir.

   Islah imar planı yapılmış ve yapılacak bölgelerde bu Kanun kapsamına giren ve tapu tahsis belgesi verilen hazine arsa ve arazileri, iktisap tarihine bakılmaksızın aynı amaçta kullanılmak üzere ilgili belediyelere devredilir.”                   

 

              8. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde de, tam yargı davaları, idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. İdari işlem ve eylemlerden doğan zararların tazmini taleplerinin, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri uyarınca, idari yargı yerlerinde açılacak tam yargı davalarına konu edilmeleri, anılan Kanun hükümlerinin gereğidir.

 

              B. Yargı Kararları

 

             9. Uyuşmazlık Mahkemesinin 27/01/2020 tarihli ve E.2019/900, K.2020/75 sayılı kararında; 2981 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmak maksadıyla yine bu Kanun hükümleri doğrultusunda belediyeye ödenmiş olan ücretin iadesi istemiyle adli yargı yerinde açılan alacak davasında, ödenen 2.000 TL ücretin dayanağı olan 2981 sayılı Kanun'a göre iadesinin mümkün olup olmadığının ve bu kapsamda davalı idarece tesis edilen idari işlemin hukuka uygun olup olmadığının tespiti gerektiğinden, 2981 sayılı Yasa’dan kaynaklanan uyuşmazlığı konu edinen davanın, İdari Yargıda görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

V. İNCELEME VE GEREKÇE

A. İlk İnceleme

10. Uyuşmazlık Mahkemesinin Muammer TOPAL'ın başkanlığında, ÜyelerŞükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Aydemir TUNÇ, Nurdane TOPUZ ve Ahmet ARSLAN'ın katılımlarıyla yapılan 18/10/2021 tarihli toplantısında; başvuru yazısı ve dava dosyası üzerinde 2247 sayılı Kanun'un 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, davalı vekilinin, anılan Kanun'un 10/2. maddesinde öngörülen yönteme uygun olarak yaptığı görev itirazının reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süre içinde başvuruda bulunması üzerine Danıştay Başsavcısınca, 10. maddede öngörülen biçimde, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarıldığı anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliğiyle karar verildi.

B. Esasın İncelenmesi

 

11. Raportör-Hâkim Murat UÇUR'un davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan, ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

12. Dava, davacının fuzulen işgal ettiği gecekondusuna 2981 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan tapu tahsis belgesinin iptal edildiğinden bahisle idareye arsa için ödenmiş olan bedelin güncel değerinin ödenmesi istemiyle açılmıştır.

13. Dosyanın incelenmesinden; Ankara İli, Altındağ İlçesi, Bentderesi Öncüler Mahallesi, 1333 ada ve 8 sayılı parsel üzerinde bulunan gecekondu için verilmiş tapu tahsis belgesinin iptali üzerine bu işlemin iptali için davacı tarafından idari yargı yerinde açılan davada, Ankara 2. İdare Mahkemesinin 15/02/2019 tarihli ve E.2018/1429, K.2019/294 sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, yapılan istinaf başvurusunun da Ankara Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin 08/10/2019 tarihli ve E.2019/784, K.2019/1717 sayılı kararı ile kesin olarak reddedildiği, bunun üzerine davacının 2918 sayılı Kanun hükümleri kapsamında davalı idareye yatırmış olduğu arsa bedelinin güncel değerinin iadesi istemiyle adli yargı yerinde dava açtığı belirlenmiştir.

14. Uygulama ve öğretide, kamu idarelerinin, kamu hizmetinin yürütümü sırasında, kamu gücü kullanarak tek yanlı irade açıklamalarıyla yapmış oldukları işlemler, idari işlem olarak tanımlanmaktadır.

15. Davacı tarafından 2981 sayılı Kanun uyarınca verilen tapu tahsis belgesinin iptali ve bu işleme karşı idari yargı yerinde açılan iptal davasının reddi üzerine aynı Kanun kapsamında davalı idareye ödenen bedelin iadesi istemiyle açılan davada idari işlemden kaynaklı zararın tazmininin istenildiği, bu nedenle de bedel yönünden Türk Borçlar Kanunu'nun genel hükümlerine dayalı bir sebepsiz zenginleşme olgusundan bahsedilemeyeceği, bedele konu taşınmaz yönünden de taşınmaz mülkiyetinin kazanılma yollarına ilişkin Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı ve idari usul ve esaslar çerçevesinde hak sahipliğinin belirlendiği 2981 sayılı Kanun'a dayanılarak açılan davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

16. Belirtilen nedenlerle; Danıştay Başsavcısının başvurusunun kabulü ile, davalı Belediye Başkanlığı vekilinin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2020 tarihli ve E.2020/56 sayılı görevlilik kararının kaldırılması gerekmiştir.

VI. HÜKÜM

Açıklanan nedenlerle;                      

A. Davanın çözümünde İDARİ YARGI YERİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,

B. Danıştay Başsavcısının BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile davalı idarenin görev itirazının reddine ilişkin Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/12/2020 tarihli ve E.2020/56 sayılı GÖREVLİLİK KARARININ KALDIRILMASINA,

18/10/2021 tarihinde, OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

 

    Başkan Vekili                    Üye                               Üye                              Üye

       Muammer                      Şükrü                          Mehmet                          Birol     

        TOPAL                        BOZER                         AKSU                          SONER         

 

 

 

 

 

                                                Üye                                Üye                               Üye

                                            Aydemir                         Nurdane                         Ahmet

                                              TUNÇ                           TOPUZ                       ARSLAN